Dünya genelinde yaşam maliyeti, emlak fiyatları, suç, sağlık hizmeti, kirlilik ve trafik gibi kriterleri baz alarak yaşam kalitesi en yüksek kentleri belirleyen bağımsız bir araştırma kuruluşu olan Numbeo dünyadaki en sağlıklı şehirleri belirlemek için çalışma başlattı.
Numbeo, sağlık hizmetleri ve benzer verileri baz alarak yaptığı araştırmada ‘en sağlıklı şehirler’ listesine Bursa 5’inci sıradan girdi.
‘1 YIL İÇERİSİNDE BURSA’YI SAĞLIK ŞEHRİ YAPACAĞIZ’
Bursa İl Sağlık Müdürü Özcan Akan yaptığı açıklamada, Bursa’nın 3 milyonluk nüfusuyla Güney Marmara’nın merkezi konumunda olduğunu söyleyerek, “Sağlık üs bölgesi ve yaklaşık 5 buçuk milyon hinterlanda sahip bir ilden bahsediyoruz. Çanakkale, Balıkesir, Yalova ve Bursa illerini kapsayan hinterlandı yönetiyoruz. Sağlık üs bölgesi olmanın getirdiği sorumlulukla Bursa’da daha ileri, klinik kanıta dayanan, uluslararası hizmet verebilmek adına ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bugün altyapı olarak hemen hemen tüm yatırımlarımızı bitirmiş bulunmaktayız. En yakın zamanda Şehir Hastanesi ve Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi’ni devreye sokacağız. 2020 itibariyle tüm yatırımlarımızı tamamlamış olacağız. Bursa’da sağlık yatırımları bitti. Şimdi daha nitelikli sağlık hizmetlerini sunmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sağlık üs bölgesi olmanın getirdiği sorumlulukla yanık ve inme merkezi, ileri seviyede kanser tanı ve tedavi merkezleri, çocuk kardiyovasküler cerrahi gibi nitelikli hizmetler üzerinde uğraşıyoruz. Bu nitelikli hizmetleri 1 yıl içerisinde bitirdiğimiz zaman Bursa’yı tekstil ve turizm kenti olmasının yanında bir sağlık şehri de yapmış olacağız. 2023 hedefleri doğrultusunda Bursa’yı sağlıkta en iddialı şehir haline getirmiş olacağız” dedi.
YÜZDE 37 SAĞLIK OKUR-YAZARLIĞI
Hastalıkların önceden önlenmesi adına sağlık okur-yazarlığı konusunda Bursa’da yoğun çalışmalar yürüttüklerini belirten Akan, şunları kaydetti:
“Vatandaşların sağlık bilincini geliştirmek için sağlık okur-yazarlığı dediğimiz sağlık bilincini oluşturmamız lazım. Günümüzde çağdaş sağlık anlayışı tedaviden de öte daha öncelikli olarak sağlığın nasıl korunması gerektiğini anlatmaktır. Yani vatandaşımız ne yiyecek ne içecek, kanserden nasıl korunacak, hareketli yaşamla sağlığını nasıl koruyabilecek, obezite ve diyabetle nasıl mücadele edebilecek. Bütün bu riskleri bilmesi, anlaması ve bunlara yönelik tedbirlerini almasına biz sağlık okur-yazarlığı diyoruz. Türkiye’de ilk defa sağlık okur-yazarlığına yönelik anket yaptık. Şunu gördük ki, Bursa’da insanların yüzde 37’si sağlık okur-yazarlığı konusunda bilinçli. Bu aslında iyi bir rakam. Biz sağlık okur-yazarlığı konusunda ne kadar iyi olursak vatandaşa da bu anlamda daha iyi hizmet vermiş oluruz. Örneğin organ bağışı konusunda vatandaşımızın bilinci yoktu. Yaptığımız bilinçlendirmeler neticesinde 2010 yılında Bursa organ bağışında Türkiye ortalamasının yarısı kadarken, 2019 yılında Türkiye ortalamasının 4 katına ulaştı. Bunu sağlık okur-yazarlığını geliştirerek, vatandaşa organ bağışının önemini anlatarak başardık. Geleceğin projesi budur bunun üzerinde çalışıyoruz”.