AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Number One FM’de canlı yayında, “Gençler Soruyor Ahmet Davutoğlu Cevaplıyor” programına katıldı.
Başbakan Davutoğlu, “En son ne zaman futbol oynadınız?” sorusu üzerine, seçim kampanyasında Trabzon’dayken, Trabzonspor’un geçmişte şampiyon olmuş efsane kadrosundan maç teklifi geldiğini söyledi. 4-4 biten maçtaki 4 golün 3’ünü attığını, bir golün de asistini yaptığını anlatan Davutoğlu, ortaokuldan itibaren futbol oynadığını kaydetti.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Fena da oynamam, eskisi kadar vakit bulamıyorum ama bazen korumalarla oynuyorum. Lisede judo yaptım, çok iyi güreşirdim, hala iyi güreşirim. Ata binerim. Kahire’de 1988’de doktora tezim esnasında Amerikan Üniversitesi’nde çalışma yaparken, hemen hemen her akşam elime kitabı, defteri ve yazmak için bir iki şeyi alır, piramitlere giderdim. Özellikle piramitlere yakın bir ev tuttum. Küçük piramidin üzerine çıkar, orada notlarımı alır, taşın altına notları ve tezimin bir kısmını yazdıktan sonra koyar, sonra bir at kiralar ve bir bedevi ile birlikte takriben bir saat çölün içine doğru koşardım. Bir seferinde 5-6 saat aralıksız sahra piramitlerine kadar koşturmuştuk. Bunlar güzel hatıralar.”
“Makamlar yükseldikçe gücünüz azalıyor”
Başbakan Davutoğlu, “Diriliş” dizisinin setine gittiğini ifade ederek, “Orada gönlüm gitti, atlar var, çok güzel. Binmek istiyorum ama… Zannedilir ki insan başbakan olunca çok güçlü oluyor. Aslında makamlar yükseldikçe gücünüz azalıyor çünkü güç kendi başınıza, istediğiniz işi yapabilme kapasitesidir aynı zamanda. Ata binmek istersin, koruma der ki ‘bu atı tanımıyoruz, önce bir eğitelim, sonra binin.’ Araba kullanmak istersiniz, başka bir koruma efendim şöyle… Olmaması için, bütün zevkli işleri elinizden almak için çaba sarf ederler” dedi.
Başbakan Davutoğlu, geçen bir araya geldiği sanatçı arkadaşlarının da “Acaba bir başbakan, bakan sokakta niye rahat gezemiyor?” diye sorduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
“Zannedilir ki biz bunu istemiyoruz. Halbuki benim için dünyada en güzel şey, Sultanahmet’ten sahaflara kadar gönlünce gezmek. Ama mümkün mü? O anda kaç seveniniz veya merak edeniniz resim çektirmek ister.”
“Beni rahatlatan iki şey vardır, kitap ve çocuk…”
Davutoğlu, “eve gittiğinde nasıl rahatladığı” sorusuna, kendisini rahatlatan iki şeyin kitap ve çocuk olduğunu ifade etti. Evlendiğinden ve ilk çocuğundan beri eve gittiğinde uyumuşlarsa çocuklarını öptüğünü belirten Davutoğlu, bundan hiç vazgeçmediğini vurguladı.
Daha sonra sevdiği bir kitabı okuduğunu anlatan Davutoğlu, ilkokul beşte de iyi bir kütüphanesi olduğunu, kitap olmayan hiçbir odada uyumadığını belirtti. En sevdiği üç kitabın sorulması üzerine Davutoğlu, bu sorunun, “onlarca çocuğunuz varsa en çok sevdiğiniz çocuk kimdir” sorusuna benzediğini söyledi. Sorunun tek bir yanıtı bulunmadığını, onlarca kitabı arka arkaya sıralayabileceğini anlatan Davutoğlu, özellikle düşünce hayatını etkilemiş, edebi klasikler ya da siyasi düşünce tarihiyle ilgili klasikler olduğunu ifade etti.