DERYA DEMİR- HATİCE DAL
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen kadına yönelik şiddet ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ nedeniyle bir kez daha gözler önüne serildi. Açıklanan verilere göre, 2017’de en az 290 kadın öldürülürken 2018’in sadece Ocak ayında ise 13 kadın erkek cinayetinin kurbanı oldu.
Türkiye genelinde kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için çabalayan Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Dilek Üzümcüler, kadınlara gerekli desteğin verilmediğini vurguladı.
“HERKES KONUYU İÇSELLEŞTİRMELİ”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın haklarının savunulması gerektiğinin altını çizen Dilek Üzümcüler, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların verdiği mücadele sonrasında kabul ettirdiği haklarının günüdür. Yani 8 Mart partilerle kutlanılması gereken birgün değil, kadınların mücadele günüdür.
Bu nedenle bu günde kadınların hak savunuculuğunun yapılması gerekiyor. Ve biz feminist kadınlar bugünü ‘hak savunuculuğu günü’ olarak görüyoruz. Çünkü kadınlara hiçbir şey altın tepside sunulmadı. Eğer kutlanılan bu gün de kadınlara olumlu anlamda yansıyacak bir yasa çıkarsa işte o zaman 8 Mart kutlanacak birgün olur” diye konuştu.
Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması için her kesiminin bu konuyu sahiplenmesi gerekliliğine de vurgu yapan Üzümcüler, toplumun bir an önce kullandığı şiddet dilini değiştirerek bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
“HADIM ÇÖZÜM DEĞİL”
Tecavüzcülere yönelik getirilmesi planlanan hadım cezası ile ilgili de konuşan Dilek Üzümcüler, hadım cezasının bir çözüm olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hadım cezasına dernek olarak tamamen karşıyız. Hadım cezası değil, ağırlaştırılmış müeebbet istiyoruz. Şimdi yeni bir şey çıktı arabuluculuk. Çok ağır şiddet gören kadınlar mahkemeye gitmesin diye sorunun arabulucular sayesinde çözüme kavuşturulması öngörülüyor.
Bunların uygulandığı bir ortamda hadımı getirmek sadece politiktir. Tecavüzcüler hadım cezası verildiği için hapisten salınabilirler ve son 2 yılda birçok tecavüzcü serbest bırakıldı. Yine birçok kadın tecavüzcüsüyle evlendiriliyor ve sonucunda tecavüzcünün hapis cezası ortadan kaldırılıyor. Bu nedenle çözüm hadım olamaz.”
“HERGÜN EN AZ 4 KADIN”…
Devlet tarafından şiddete maruz kalmış olan kadınlara yeteri kadar yardım yapılmadığını ifade eden Üzümcüler, sığınma evlerinin yetersiz kaldığını söyledi. Derneklerine hergün en az 4 başvuru olduğunu kaydeden Üzümcüler, başvuran kadınların çoğunun fiziksel şiddetin yanında cinsel şiddete de maruz kaldığını söyledi.
Şiddetteki son aşamaya kadar kadınların herhangi bir başvuruda bulunmadığını dile getiren Üzümcüler, “Kadınlar ilk aşamada şiddete maruz kaldığını belirtmek istemiyor. Şiddet psikolojik ve ekonomik olarak başlıyor, son aşama olan fiziksel şiddetle devam ediyor. Kadınlarımızın bu konuda bilinçlenmesi lazım ve şiddetin sadece fiziksel olmadığının farkına varması lazım” dedi.
“TRAVMATİK NESİLLER YETİŞİYOR”
Üzümcüler, “Genellikle 18-25 yaş aralığındaki kadınlar derneğimize başvuruyor. Erken, bilinçsiz bir şekilde evlilik yapmış kadınlar bu yaş aralığını oluşturuyor. Erken evlenen kadınlar bir de evliliklerinden emin olmadan çocuk sahibi olunca şiddete şahitlik eden travmatik nesiller ortaya çıkıyor.
Bu nedenle kadınların üreme noktasında da bilinçlendirilmesi lazım. Biz dernek olarak güçlü ve bilinci kadın profili için gerekli desteği veriyoruz. Şuana kadar 4 bin 749 kadın ve 2 bin 374 çocuğa destek verdik. Bu kadınlardan birçoğu Bursa gibi metropol bir şehirde yeniden hayata tutunarak ayaklarının üzerinde durmaya başladı” ifadelerine yer verdi.