Karaloğlu, ifadelerden çocuğun annesinin iki kez istemesine rağmen işletmecinin kızağı vermeyi reddettiğini, üçüncüsünde ısrara dayanamayarak kızağı verdiğini öğrendiklerini aktardı.
Karaloğlu, şöyle devam etti:
‘Olayda, annenin ısrarla kızak istemesi durumu var ama ne olursa olsun hem kızak hem de kayak, nihayetinde riski olan sporlar. Bu sene Uludağ’da çok ciddi tedbirler alındı. Özellikle kayak alanlarıyla günübirlikçilerin ayrılması, kar motorunun pistlere sokulmaması, kızak alanlarının yeniden belirlenmesi konusunda çok ciddi tedbirler alınmasına rağmen bu elim kaza oldu. Adli soruşturma devam ediyor. Kimin kusuru olduğu, kusur var mı yok mu, adli soruşturma sonucunda ortaya çıkacak. Kusur varsa da gereği yapılır.’
AMATÖR DAĞCILARA UYARI
Uludağ’ın, okulların yarıyıl tatilinde çok yoğun olduğunu ve buraya kapasitenin üzerinde insanın geldiğini dile getiren Karaloğlu, şunları kaydetti:
‘Bütün tedbirleri almış olsanız da o yoğunluğun getirdiği sıkıntılar var. Onu da gözardı etmemek lazım. İnsanlar, hiç kimseye haber vermeden Uludağ’da tırmanışa geçiyor. Şunu istiyoruz; tırmanışa geçmeden mutlaka izin değil, haber verin. Jandarma, hangi bölgeye kimin gittiğini bilsin ki kaybolduğunuzda lokasyon olarak o bölgeyi arasın. Haber verin, bilgi verin, izin almayın. Bazı insanlar İstanbul’dan kalkıyor, kafasına göre Uludağ’a geliyor ve tırmanışa geçiyor. Dönerse yine haberimiz olmuyor. Kaybolursa haberimiz oluyor. Aramaya çıkıyoruz. Uludağ’a hafta sonlarında 30-35 bin insan çıkıyor. Kuralları koyuyoruz, insanlar da bu kurallara uyacak. İnsanlar da orada biraz kendini koruyacak. İnsanlar, koyduğunuz kurallara uymuyorsa nihayetinde bir yerde olumsuzluk olabilir. Uludağ’da kural konulmuyor, tedbir alınmıyor diye bir şey yok.’