Olay Gazetesi Bursa

Bursa’da bayram öncesi önemli uyarı; ‘Milli servete dikkat’

Kurban Bayramı’nın gelmesiyle birlikte deri sanayisinde telaş başladı. Kurban derisinin milli servet olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Çağlar, ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak derilerin zarar görmemesi gerekliliğine dikkat çekti.

Hatice KAN

Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER

Türkiye’deki üç deri Organize Sanayi Bölgesi’nden biri ve Avrupa’da 3’ncü en büyük ham deri işleme kapasitesine sahip Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’nde Kurban Bayramı hazırlıkları tamamlandı. Yıl boyunca kesilen toplam hayvan miktarının yüzde 15’lik kısmının bayram boyunca kesileceğine vurgu yapan Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Çağlar, derilerin hasar almadan ekonomiye kazandırılması için vatandaşa uyarılarda bulundu. Günlük olarak 15 bin büyükbaş hayvan derisi işleme kapasitesine sahip olduklarını belirten Murat Çağlar, Türkiye’deki kesimlerin yüzde 60’nın kendi bölgelerinde işlendiğini söyledi.

350 MİLYON DOLARLIK KATKI

Deri İhtisas olarak kurulan bölgenin 2019 yılında diğer sektörlere açıldığını belirten Murat Çağlar, “Sanayimizde 100 firma var, bunların 45 tanesi deri üzerine faaliyet gösteriyor. Yeni yapılan yatırımlarla, aktif 20 fabrika inşaatımız var, 20’ye yakında inşaat ruhsatı verdiğimiz parsel var. 1-2 yıl içinde tüm parselde ciddi manada bir sanayi üretimi gerçekleştirmiş olacağız. Böylece ekonomiye daha fazla değer katacağız” dedi. Bursa Deri OSB’nin sene boyunca 350 milyon dolarlık bir ekonomik değer sağladığına da dikkat çeken Çağlar, “Bu oranın yüzde 75’i yani 270-280 milyon dolarlık bir üretimi deri sanayisinden geliyor. Türkiye geneline baktığımızda ise, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçı Birliği 2022 verilerine göre, 2 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştirildi böylece tüm zamanların rekoru kırılmış oldu” şeklinde konuştu.

DERİLER İÇİN DİKKAT…

Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması için Kurban Bayramı’nın büyük fırsat olduğunu ve kurban derisinin milli servet olduğunu dile getiren Murat Çağlar, “Kurban Bayramı’nda 3 milyon küçükbaş 1 milyon büyükbaş hayvan kesilmesi bekleniyor. Dericiler için bu işin en önemli boyutu ise, derilerin ekonomik değerinin düşürülmemesi. Çünkü kesimlerin çoğu profesyonel olmayan kişiler tarafından yapılacak” ifadelerini kullandı. Derilerin delinmeden işlenecek olan yerlere ulaşmasının çok büyük önem taşıdığının altını çizden Çağlar, “İlki yüzüm yaparken aceleci olmamak lazım, bıçağın sivri tarafı deriye değilde ete getirilmeli. Böylece deri delinmez ve ekonomik değeri düşmez. İkinci madde ise derinin doğru korunması, havalar sıcak, kesim yapıldıktan sonra kan dolaşımı durduğu için hücrelerde bakteriyel faaliyet başlıyor bu da deriyi çürütüyor. Daha da ileri giderse deride parçalanmalar oluyor bu da bizim en istemediğimiz şey. Mümkün olduğunca yüzüm olduktan sonra deriyi et tarafından her yerine gelecek şekilde tuzlamak gerekiyor. Tuz bakteriyel faaliyeti durduruyor. Küçükbaş hayvanda 2-3 kilo, büyükbaş hayvanda ise 7-8 kilo tuz kullanarak deriye yedirilirse çok faydası olur. Doğru bilinen bir yanlış daha var derileri torbaya koymayın, mümkünse serin bir yerde bırakalım” açıklamalarında bulundu.

HAYVANCILIK GELİŞMELİ

Kurban Bayramı’nın getirisinin ekonomik çizelgesini de açıklayan Çağlar, “Bu derilerin ham hali 500 milyon tl civarında, deri sanayisinde işlenirse 1,5 milyar liraya çıkıyor. Bizden çıkarak nihai ürüne dönüşürse 5 milyar liralık değer demektir. Çok ciddi bir değerden bahsediyoruz” dedi. Deri sanayisinin gelişmesinin hayvancılığa bağlı olduğunu da anımsatan Murat Çağlar sözlerini şöyle sürdürdü: “ Türkiye’nin, canlı hayvan stoğuna ihtiyacı var. Eğer bu sağlanırsa ve doğru tarım politikaları uygulanırsa hem vatandaş ete rahat ulaşacak hem de deri sanayisi inanılmaz katma değer oluşturacak. 1 kilo ham derinin değeri 1,5 dolar civarında, işlersek 15,20 dolara çıkıyor, ayakkabı yaparsak 40-45 dolarlara kadar çıkıyor. Bu topraklarda yetişmiş bir büyükbaş hayvanın derisini nihai ürün olarak ihraç edersek yüzde 80- 90 oranlarında bir katma değer oluşturuyoruz. İthalata bağımlı kalmadan tamamen kendi kaynaklarımızdan oluşan ciddi bir ekonomi yaratmış oluyoruz. Biz deri sanayicileri olarak bunu yapmaya hazırız.”

VİZYON PROJE YÜZEN GES

Hayata geçirdikleri ve imza atacakları projeleri de anlatan Çağlar, “Deri sanayisinin suya ihtiyacı çok fazla. Arıtma tesisimizin günlük kapasitesi 8 bin metreküp şu an doldu diyebiliriz. Geçen sene hazırlamış olduğumuz, Sanayi Bakanlığı tarafından kredilendirecek, Dünya Bankası’ndan kaynak sağlacak proje ile tesisin kapasitesini arttıracağız. Bu yatırımla kapasiteyi, 8 bin metreküpten 20 bin metreküpe çıkarmayı hedefliyoruz. Bu da 10 milyon doların üzerinde bir yatırım. Bölgemizin 20 yıllık ihtiyacı olan arıtma tesisini bugünden planlıyoruz. Şu an uygulama projeleri çiziliyor, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi onayladı tahmin ediyorum önümüzdeki yıl ihalesine çıkacağız” dedi. Katı deri atıklarının da geri kazandırılması için çalışmalar yaptıklarını belirten Murat Çağlar, “Küçük bir tesisimiz var, atık derinin içerisindeki daha önce çöpe attığımız hayvansal doğal yağları geri kazanıyoruz. Bunları da daha çok hijyen ve kozmetik olmak üzere ekonomiye kazandırıyoruz” diye konuştu.

SIFIR ATIĞA DOĞRU

Yine tabaklanmış deri atıklarından amino gübre ürettiklerini ve bunların tarım sanayisinde kullanıldığına da işaret eden Çağlar, “Çok büyük bir jelatin fabrikamız var. Burada üretilen jelatin 180’ne yakın gıda maddesinin içerisinde kullanılıyor. Daha da ileri gidersek kolejen üretiliyor ve bunlar eczanelerde satılıyor. Yani deri sadece moda ürünü olmaktan çıktı gıda ve sağlık alanlarında da ciddi anlamda kullanılmaya başlandı. Çünkü deri yapı olarak kolejen proteinden oluşuyor. Tüm dünyada da proteinle ilgili kaynaklarda sıkıntı var. Derinin değeri önümüzdeki dönemde ciddi anlamda değeri artacak” ifadelerini kullandı. Sıfır atık adına projeler yaptıklarını belirten Çağlar şöyle konuştu: “Atık su tesisi yatırımımızdan sonra çıkan çamurdan biyogaz üretmeyi hedefliyoruz. Çıkacak olan enerjiyi yine sanayicimize kazandırarak arıtma tesisimizde kullanacağız. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.”

MESLEK YÜKSEK OKULU YOLDA

Bölgenin girişine bir Jandarma Karakolu ve İtfaiye İstasyonu’u açarak 1-2 ay içerisinde devirlerinin gerçekleştirileceğini de söyleyen Murat Çağlar, “Bunun dışında biz bölgemizde Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma ve Polis Teşkilatımızın ihtiyacı olan üstün teknik özelliklere sahip postal üretimimizde var. Büyük dünya markalarına üretim yapan, uluslararası fuarlara katılan firmalarımız mevcut. Bu firmalarımız da ihracata ciddi anlamda katkı sağlamakta” ifade etti. Sanayi de kullanılan tüm enerjinin Güneş Enerji Santralleri’nden temin edildiğini de anlatan Çağlar, vizyon projeleri olan ‘Yüzen Güneş Enerji Santrali’ hakkında şu bilgileri paylaştı: “Sanayi bölgemiz sınırları içerisinde yer alan bir göletimiz var. 3 milyon metreküp su tutuyoruz burada. Gelecek yatırımlarımızdan biri de bu göletin üzerine ‘Yüzen Güneş Enerji Santrali’ kurmak. Oradan elde edeceğimiz ucuz enerjiyi de sanayicimize kazandıracağız. Fizibilite çalışmaları yapılıyor.” Ara eleman sorunu yaşadıklarını ve bunu karşılamak için Meslek Yüksek Okulu kurma planları olduğunu da ifade eden Çağlar, “Bu okulda iş garantisiyle eğitim vereceğiz. Bu sadece deri sanayisine değil, deriyi kullanan her alana fayda sağlayacak bir proje” dedi.