Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10 Temmuz 2010’da yapılan KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlamaları yöneltilen 15 şüphelinin 36’şar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın hazırlayarak, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine dün gönderdiği iddianamede ÖSYM Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı “mağdur kurumlar” olarak yer alırken, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un da arasında bulunduğu 272 kişi şikayetçi olarak gösterildi.
İddianamenin şüphelileri arasında eski ÖSYM Başkanları Prof. Dr. Ünal Yarımağan ve Prof. Dr. Ali Demir ile eski Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da bulunuyor.
Sorular sınavdan günler önce dağıtılmış
Şüpheliler arasında “cemaat bağı” olduğu, soruların sınavdan günler önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, soruşturma konusu eylemleri gerçekleştiren örgüte mensup zanlıların, kamuoyunda sıkça gündeme getirilen, son dönemde haklarında adli ve idari birimlerce soruşturmalar yürütülen FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması (PDY) içinde yer aldıkları ileri sürüldü.
İddianamede, örgüte ilişkin, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu uyarınca yapılan değerlendirmeye yer verildi ve buna ilişkin başlık altında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun ana örgüt soruşturma dosyasından alınan “Fetullahçı Terör Örgütü Hakkında Özet Bilgi” konulu yazısı özetlendi.
“Rüyada sınav sorularının görülmesi”
Özet bilgide, FETÖ’nün silahlı terör örgütü olduğu konusunda yeterli ve kuvvetli deliller elde edildiği, örgüt yöneticileri ve suçlara karışanlara yönelik soruşturmalar yürütüldüğü ve bazı davalar açıldığı vurgulandı.
İddianamede, ayrıca, Gülen’in “Fasıldan Fasıla 4” isimli kitapta rüyada sınav sorularının ayrıntılarıyla görülmesi olayının anlatıldığına işaret edildi.
Memur olanlardan himmet
Soruşturma konusu sınavı, 81 ilden yüz binlerce adayın maddi ve manevi varlık-yokluk meselesi olarak gördüğü ve aylar öncesinden hazırlanarak sınava katıldığı belirlenen iddianamede, kamuya atanmayı sağlayan sınavın hakkaniyet ölçülerinde gerçekleştirilmesinin, devlete Anayasa tarafından verilmiş görev olduğu vurgulandı.
“FETÖ/PDY örgütü”nün ÖSYM ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunduğu, bu faaliyetlerin cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylem olduğu ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Aralarında mali-himmet, sosyal, iş yeri, HTS vs bağı olan, emir-komuta zinciri altında çalışan bu örgütün kamu görevine atanmada sınav sorularını elde etmek suretiyle diğer kesimlere nazaran öncelik kazanması, kendi mensuplarını, sınav sorularını dağıtıp sınav kazandırarak devlet kurumlarına yerleştirmesi ve memur olanların da himmet adı altında örgüte finansal destek sağlaması rejim için büyük tehlike oluşturan, Anayasal ilkelerimize, kamu görevine atanmada eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı, toplum değerlerini, barışını, huzurunu, devlete olan güveni zedeleyen, kul hakkına giren, aileleriyle-yakınlarıyla beraber milyonlarca insanı derinden üzen bir durumdur.”
İddianamede, YÖK Denetleme Kurulu, Jandarma Kriminal, Emniyet Bilişim Uzmanlığı, TÜBİTAK, MASAK, ÖSYM, SGK, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Kredi ve Yurtlar Kurumundan alınan raporlar, yazılar, müşteki ve tanık beyanları, bir kısım şüpheli ikrarı, matematik ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin raporları ve HTS/baz analiz çalışması raporu ve şeması gibi deliller bulunduğu belirtildi.
‘Adaylardan bin 148’i arasında akrabalık bağı var’
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin, 230 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 3 bin 227 adaydan bin 148’i arasında akrabalık bağı bulunduğu, 896’sının karı-koca olduğu ve 2 bin 690’ının aynı kurum/firmada çalıştığına dikkat çekildi.
İddianamede, sınavın usulsüzlükler nedeniyle iptal edilerek yeniden yapılmasıyla devletin 9 milyon 111 bin lira zarara uğradığı bildirildi.
Sınavı, yüz binlerce adayın maddi ve manevi varlık-yokluk meselesi olarak gördüğü ve aylar öncesinden hazırlandığı kaydedilen iddianamede, kamuya atanmayı sağlayan sınavın hakkaniyetle gerçekleştirilmesinin, devlete Anayasa tarafından verilmiş görev olduğu vurgulandı.