Olay Gazetesi Bursa

Korkutan uyarı! 2 faya dikkat çekti

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, özellikle Tuzla ve Seferihisar faylarının olası kırılma zamanının geldiğine dikkat çekti ve bu depremlerin İzmir'i derinden etkileyeceğini belirtti.

İzmir’in en önemli 5 diri fayında 3 yıldır süren, hendek tabanlı paleosismoloji çalışmaları tamamlanıp, Uluslararası Deprem Çalıştayı ve Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda çevrimiçi olarak bilim dünyasıyla paylaşıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, özellikle Tuzla ve Seferihisar faylarının, 3 bin yıl olarak deprem tekrarlama aralığını neredeyse doldurduğuna dikkat çekip, olası kırılmada İzmir için büyük tehlikeye yol açacağını belirtti. Sözbilir, bir an önce İzmir için gerekli deprem master planının hazırlanması çağrısında bulundu.

DAUM tarafından ‘İzmir’, ‘Tuzla’, ‘Seferihisar’, ‘Yağcılar’ ve ‘Gülbahçe’ olmak üzere İzmir’in en önemli 5 fayında 3 yıl sürdürülen çalışmalar tamamlandı. Faylarda açılan 14 hendekte paleosismoloji çalışmaları gerçekleştirildi. İzmir’de geçmişte meydana gelen yıkıcı depremlerin hangi faylardan kaynaklandığını ortaya çıkarmayı ve bu fayların deprem tekrarlama periyodunu bulmayı amaçlayan proje kapsamındaki çalışmanın sonuçları da geçen ay Uluslararası Deprem Çalıştayı ve 73’üncü Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda bilim dünyasıyla çevrim içi paylaşıldı.

DEÜ DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, çalışma hakkında bilgi vererek, “Bu çalışmanın sonuçlarına göre İzmir’deki bazı fayların deprem üretme zamanlarının çok yaklaştığı gözüküyor. Özellikle Tuzla fayının üzerinde yaptığımız çalışmalarda, 183 depremine kaynaklık ettiğini saptamış bulunuyoruz. 1800 yılı aşkın bir zamandır bu fay deprem üretmiyor. Bu fayın deprem tekrarlama aralığı 2 bin yıl civarındadır. Dolayısıyla bu süre dolmak üzeredir. Bu nedenle bu fay zonu üzerindeki yapılaşma durumuna bakmak gerekmektedir.

Sanal ortamda bu fay üzerinde bir deprem senaryosu yaratarak İzmir’de bunun nasıl bir etkiye yol açacağını önceden belirleyip kentsel dönüşüm çalışmalarını ona göre yönlendirmek gerekiyor. Bir diğeri ise Seferihisar fayı. Bu fay üzerinde yaklaşık 2 bin 700 yıldır deprem olmuyor. Bu fayın deprem üretme aralığı 3 bin yıl civarında. Bu zamanın yaklaştığını görüyoruz” dedi.

Tuzla fayı üzerinde 6.9- 7’ye varan büyüklükte, Seferihisar fayında ise 6.7 büyüklüğünde depremler olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, “Dolayısıyla bu depremlerin gerçekleşmesi durumunda özellikle İzmir’de bu faylara bağlı olarak yerleşim alanlarında Seferihisar, Foça, Menderes ve Gaziemir gibi yerleşim yerlerinde ilin deprem master planının yapılması gerekiyor” diye konuştu.

İzmir’e yönelik 1999’da depreme hazırlık için ‘Radius’ projesinin tasarlandığını belirten Prof. Dr. Sözbilir, bu planın İzmir fayının kırılması üzerine yapıldığını hatırlattı. Son çalışmada İzmir fayının deprem tekrarlama aralığı hesabına göre, deprem riskinin düşük olduğunun ortaya çıktığını belirten Sözbilir, “Yaptığımız çalışmada İzmir fayına göre değil de Seferihisar ve Tuzla faylarına göre deprem senaryolarının yapılması gerektiğini ortaya koydu. Bizim 2 yıldır valilik düzeyinde yaptığımız çalışmalar mevcut. Deprem master planının projesini valiliğimize sunduk. Oradan gelecek bilgilere göre deprem master planını İzmir’de, bu faylara göre başlatmış olacağız” dedi.

Cumhuriyet