Türkiye, dün Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) yapılan oylamayla Avrupa’nın “sabıkalı demokrasiler” listesine dahil edildi.
Fransa’nın Strasbourg kentindeki AKPM genel kurul toplantısında Türkiye’de demokratik kurumların işleyişi’ başlıklı rapor ve karar tasarısı kabul edildi. Karar, 45’e karşı 113 oyla kabul edildi, 12 parlamenter ise çekimser kaldı. Kararda ayrıca, Türkiye’ye yönelik 35 maddeden oluşan tavsiyeler de yer alıyor. AKPM ile Türkiye arasındaki iş birliğinin sürmesi için bu tavsiyelerin yerine getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
TÜRKİYE’DEN 18 TEMSİLCİ
Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden olan Türkiye de AKPM’de temsil ediliyor. Oylamada 11 AK Parti’li, dört CHP’li, iki HDP’li ve bir MHP’li üye bulunuyordu. HDP’li parlamenterler Türkiye’nin denetime alınması yönünde oy kullandı. Böylece Türkiye denetim sonrası diyalog sürecinden bir adım geri düşmüş oldu. Bu da Türkiye’nin 2004 öncesindeki duruma gerilemesi anlamına geliyor. Böylece Türkiye, 13 yıl sonra tekrar denetim sürecine alınan ilk ülke oldu.
ÖNERGE SAVAŞLARI
AKPM’de iki saate yakın görüşmelerin ardından oylama öncesinde ‘önerge savaşları’ yaşandı. Raporda değişiklik talep eden onlarca önerge Genel Kurul’da bir bir reddedildi. Değişiklik önerisi getirenler arasında, AK Partili AKPM üyeleri Markar Esayan ve Şaban Dişli’nin yanı sıra Sol Grup da vardı. Gülen Cemaati’nin ‘terör örgütü’ sayılması yönündeki önerge ve HDP’lilerin verdiği önergelerin çoğu da reddedildi.
TÜRKİYE’Yİ SAVUNAN TEK GRUP
AKPM’deki toplantı gergin tartışmalar eşliğinde yapıldı. Tartışmalarda, söz konusu rapor Muhafazakar, Liberal ve Birleşik Sol Grup’tan destek buldu. AK Partili AKPM üyelerinin dışında denetim talebine tek karşı çıkanlar, Hristiyan Demokratlar oldu. Hristiyan Demokrat grubun sözcüsü, kendi aralarında da oybirliği olmadığını ve ortak bir karar almadıklarını vurgulamakla beraber, “Rusya’dan sonra Türkiye’yi de kaybetmeyelim. Akıllı olalım, Türkiye stratejik bir ortak” mesajı verdi. Sözcü, “Türkiye’yle bazı şartları, sözgelimi idam cezasını görüşelim ama denetim sürecine dönmeyelim” önerisi getirdi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
AKPM, temel taleplerin hangi ölçüde yerine getirildiğini 2018 içinde gözden geçirecek. Bu kapsamda AKPM denetim komisyonu raportörleri Türkiye’yi düzenli olarak ziyaret ederek yetkililerle diyalog süreci yürütecek. Türkiye’nin talepleri yerine getirme ve sorunları çözme sürecinin ne ölçüde tamamlandığına ilişkin tüm üyelerin katılımıyla tartışmalar yürütülecek.
NASIL GELİNDİ
2004 yılı öncesinde Türkiye ‘Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü ‘ konularında Avrupa standartlarına yeterince uymadığı gerekçesiyle , üyesi olduğu AKPM’de, siyasi denetimdeydi. Ancak Ak Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte yapılan reformlardan sonra Haziran 2014 yılında bu süreçten çıkarılıp ‘post monitoring’ adı verilen yani ‘denetim sonrası’ sürece dahil edildi. Aradan geçen yıllarla birlikte, Türkiye’deki gelişmeler nedeniyle AKPM, Türkiye’yi uyarmaya başladı. Özellikle geçen yıldan bu yana AKPM’de Türkiye ile ilgili çok sayıda oturum gerçekleşti, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaysa birçok karar alındı ve sonuçta bu denetim komisyonunun raporuna kadar gelindi.
FATURASI AĞIR OLACAK
AKPM’nin kararı Türkiye için ağır bir faturası olması bekleniyor. Çünkü AB’nin demokrasi, insan hakları ve hukun üstünlüğü konularında ölçü mekanizmaları yok. Avrupa’da bu görevi yapan, Türkiye’nin de üyesi olduğu ve 18 milletvekili ile temsil edildiği AKPM. Dolayısıyla Avrupa Konseyi’nde bu alanlarda notun düşmesi, otomatik olarak AB’de de notun düşmesi anlamına geliyor. Türkiye artık ‘Kopenhag Kriterleri’ni yeterince yerine getiremediği bir ülke konumuna geldiği için, bunun da ‘birlik müzakerelerinin de askıya alınması’ anlamına geliyor.
Ayrıca karala birlikte Türkiye 1949 yılından bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nde, içinde Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna’nın bulunduğu ‘demokrasi ligi’ne gerilemiş oldu.
ŞİDDETLE KINIYORUZ
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin ‘Türkiye kararına’ Ankara çok sert tepki gösterdi. AB Bakanı Ömer Çelik, karara ilişkin, ‘Adil olmayan haksız, yanlış bir karar. Alınan karar ile Türkiye gerçekliğinin bir ilgisi yok. Türk demokrasisine karşı hakkaniyetli olamayan bir yaklaşım ürettiler. Ülkemize karşı sorumluluklarını yerine getirmek yerine, dışlayıcı bir tutum sergilediklerini gösteriyor. AP, AKPM için de tarihi bir hatadır’ dedi.
Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada ‘Karar AB’nin basiretsiz durumunu yansıtıyor. Bu haksız kararı şiddetle kınıyoruz’ ifadeleri kullanıldı.
BU BİR SİYASİ OPERASYON
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, AKPM kararını ‘siyasi operasyon’ olarak tanımladı.
Gedikli, Twitter üzerinden attığı mesajda, ‘AKPM Türkiye’yi tekrar denetime alma kararı hiçbir gerekçesi ve anlamı olmayan siyasi operasyondur! Asıl denetime ihtiyacı olanın AB ülkeleri olduğunu,tehtidkar,suç içeren,faşizan söylemlerinden görüyoruz! Hukuk ve insan hakları kavramları AB yüzünden can çekişiyor!’ dedi.
AKPM neyi denetliyor?
Türkiye’nin 1949 yılında kurucu üye olarak dahil olduğu AKPM’de 1990’lı yıllarda oluşturulan ‘denetim süreci’ üye ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) temel değerlerini tesis etmeyi amaçlıyor ve uygulanmasını denetliyor. 1996’da bu sürece dahil edilen Türkiye, yapılan yapısal değişiklikler ve düzenlemeler sonrası 2004’te süreçten çıkarılarak ‘denetim sonrası izleme sürecine’ dahil edilmişti.