Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı Ali Koç, merkez bankalarının ve hükümetlerin gösterdiği yoğun gayretlere rağmen, finans piyasalarının hala hassas, ekonomik büyümenin cansız ve milyonlarca insanın işsiz olduğunu belirterek, “Lehman Brothers’ın iflasının üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen neredeyse yeniden aynı noktaya döndüğümüzü görmek üzücü” dedi.
Koç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde ATO Congresium’da düzenlenen B20 Türkiye Konferansı’nın ikinci gününde gerçekleştirilen “İstihdam Trendleri ve Ekonomik Büyüme” oturumunda, G20’nin 21. yüzyılın sorunlarını ele alan tek platform olduğunu ifade etti.
Gazetelerde kalpleri derinden etkileyen kötü haberler gördüklerini dile getiren Koç, “Belki umudumuzu yitiriyoruz ama daha az umutlu olma lüksümüz yok. Daha fazla çalışkan ve azimli olmamız gerekiyor. Lehman Brothers’ın iflasının üzerinden 7 yıl geçmiş olmasına rağmen neredeyse yeniden aynı noktaya döndüğümüzü görmek üzücü” diye konuştu.
Koç, merkez bankalarının ve hükümetlerin gösterdiği yoğun gayretlere rağmen, finans piyasalarının hala hassas, ekonomik büyümenin cansız ve milyonlarca insanın işsiz olduğunu vurgulayarak, “Ekonomik büyüme yine bundan çok etkilenir durumda. Çok daha önemlisi milyonlarca insan istihdam piyasasının dışında. Aslında bizim yakıtımız umut. Aksi halde hayatta kalamayız. İstihdam çok önemli. Bu umudu canlı tutmak mecburiyetindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Küresel ekonomik gelişmeler, hedefe ulaşmanın çok daha zor olacağını gösteriyor”
Ali Koç, dünya ekonomisindeki söz konusu problemleri çözmek üzere G20 liderlerinin geçen yıl Brisbane’de G20 ülkelerinin milli gelirini 2018’e kadar yüzde 2 daha artırmayı taahhüt ettiklerini anımsatarak, şöyle konuştu:
“Ancak 2015 yılı başından beri gerçekleşen küresel ekonomik gelişmeler bu hedefe ulaşmanın düşünüldüğünden çok daha zor olacağını gösteriyor. Bu yüzden, B20 olarak, yatırımı ve büyümeyi daha fazla istihdamın yaratılabileceği seviyelere taşımak için başka nelere ihtiyaç duyulduğunun tespiti üzerine çalıştık. ‘Büyümeyi ve istihdamı nasıl artırabiliriz, daha fazla nasıl istihdam geliştirebiliriz?’ konusuna odaklandık. Biz bunu yalnızca iş dünyası olarak ele almak istemedik. Çalışan dünyası da bu konuya katılsın istedik. Hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Birlikte düşünmek zorundayız.”
Koç, çalışmalarının sonucunda G20 hükümet liderlerine hitaben bir ortak deklarasyon imzalanmasına karar verdiklerini anlatarak, şu bilgileri verdi:
“B20 ve L20 temsilcileri olarak bu deklarasyonda G20 hükümetlerini istihdamın güçlendirilmesi, büyümenin canlandırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için G20’nin değişimi tetikleme ve küresel politika koordinatörü olma yolunda sahip olduğu tüm potansiyelini ortaya koymaya davet ettik. Bu yönde 5 konu üzerine vurgu yaptık. Bu konuların 4 tanesi hükümetlere sunduğumuz uygulanabilir öneriler oldu. Bu öneri başlıklarımız ise genç işsizliğinin kararlılıkla ele alınması, istihdamı teşvik eden makro-ekonomik politikaların izlenmesi, 2014 Brisbane Zirvesinde alınan, istihdamda cinsiyet farkını yüzde 25 azaltma hedefinin gerçekleştirilmesi, kayıtlı ekonominin özendirilmesi ve ILO 2015 Uluslararası Çalışma Konferansında kayıt dışı ekonomiyle mücadelede benimsenen yeni önerinin benimsenmesi.”
Değindikleri beşinci konunun ise sosyal diyaloğa verdikleri önemi de yansıtacak şekilde, işveren ve işçi kuruluşlarına ekonomik ve sosyal politikaların şekillenmesinde etkin rol verilmesinin önemi olduğunu belirten Koç, “Sözlerimi G20-B20 çıktılarının devamlılığının sağlanması ve bu çıktıların izlenmesi yönündeki bir gözlemimi paylaşarak sonlandırmak istiyorum. Geçmiş yılların çalışma ve kazanımlarını bir sonraki dönem başkanlıklarına aktaran sistematik bir mekanizma halihazırda mevcut olmadığı için G20 Türkiye başkanlığı uygulama ve izlemeyi öncelikleri arasına aldı” değerlendirmesinde bulundu.
“İstikrarlı ve stabil ekonomik ortamı destekliyoruz”
Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow ise 2009 yılından bu yana dünya ticaretinin gerilemeye başladığını, bu durumun hem batılı ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler için olumsuz olduğunu kaydetti.
Burrow, şu anda 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük mülteci krizinin yaşandığına işaret ederek, “İş yerlerinin büyümesini, insanların özgürlüğü ve demokrasiyi yaşamasını istediğimiz bir süreçte bu unsurların daraldıklarını görüyoruz. Biz şu anda istikrarlı ve stabil bir ekonomik ortamı destekliyoruz” şeklinde konuştu.
Çalışanların ve işverenlerin sosyal politikaya yönelik birlikte çalışması gerektiğine dikkati çeken Burrow, “Diyalog konusunda ciddi olmalıyız. Ciddi olmazsak iş dünyasını inşa edemeyeceğiz. İş dünyasının tam sorumlusu olan kişiler bizleriz. Eğer bizler ortak değerleri ortaya koymazsak, çocuklarımızın çalışacakları ortamın standartlarını ortaya koyamayız” dedi.
Panelde ayrıca B20 Türkiye İstihdam Görev Gücü Eş Başkanı ve Uluslararası İşverenler Örgütü (IOE) Başkanı Daniel Funes de Rioja, OECD İşveren ve Sanayi Danışma Komitesi (BIAC) Başkanı ve BusinessNZ Üst Yöneticisi (CEO) Phil O’Reilly, OECD İşçi Sendikaları Danışma Komitesi (TUAC) Genel Sekreteri John Evans ve B20 Türkiye İstihdam Görev Gücü Eş Başkanı Yogendra Kumar Modi konuşma yaptı.