Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Aydın Ticaret Borsasında düzenlenen “İş adamlarıyla İstişare Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak tüm politikalarında yatırımı ve üretimi merkez aldıklarını söyledi.
Bir ürünün tasarım aşamasından piyasada ticarileşme aşamasına varıncaya kadar tüm aşamalarını desteklediklerini aktaran Varank, yatırımcılar için bürokrasiyi en aza indirdiklerini ifade etti.
“TEKNOFEST’te yüzde 60 artış”
Varank, attıkları adımlarla milli teknolojinin güçlü sanayi vizyonuyla şekillendiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Hedefimiz küresel rekabette her zaman iddialı olmak, her zaman üst sıralarda yer almak. Bunun için sanayi ve teknolojideki yetkinliklerimizi zenginleştirmek, hatta bu alanlardaki eğilimlere yön vermek gayretindeyiz. Savunma sanayindeki başarımız ortada. Çok kısa bir zamanda nereden nereye geldik. Başka bir örnek daha vereyim. Dün TEKNOFEST başvuruları açıklandı. Şimdiye kadar 6 bin 774 takım başvurdu, yani bir önceki seneye göre yüzde 60’lık bir artış söz konusu. Bu bize şunu gösteriyor, gençler meraklı, gençler farkında ve gençler ilgili. Türkiye’nin çok önemli bir potansiyeli var. İyi yetişmiş iş gücü ve yeniliklere hızla adapte olma kabiliyeti var. İşte biz, bu kabiliyetleri daha ileri taşımanın derdindeyiz.”
Bakan Varank, her zaman çözüm odaklı bir hükümet olduklarının altını çizerek, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’yle hız ve esnekliğin daha da arttığını vurguladı.
“Türkiye ekonomisine güvenin, işlerinizi büyütmekten çekinmeyin”
Üreticinin daima yanında olduklarını ve onlardan üretime odaklanmalarını beklediklerini vurgulayan Varank, son dönemde istihdamı artırmak amacıyla önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anlattı.
Aralık 2020’ye kadar işe alınacak her yeni çalışanın SGK primlerinin ve vergilerinin 12 ay boyunca ödeneceğini aktaran Varank, eğer kadın, genç ya da engelli istihdam edilirse bu sürenin 18 aya çıkacağını kaydetti.
Nisan sonuna kadar, her bir ilave istihdamın 3 ay boyunca prim ve vergilerinin yanı sıra maaşın da ödeneceğini belirten Varank, şartlar sağlanmaya devam edilirse prim ve vergi ödemelerinin 9 ay daha süreceğini ifade etti.
Bakan Varank, şöyle devam etti:
“Asgari ücret, 5 puanlık prim indirimi ve bölgesel istihdam teşviklerimiz de aynen sürüyor. Bu uygulamaları en iyi şekilde kullanın. Türkiye ekonomisine güvenin, işlerinizi büyütmekten çekinmeyin. Desteklerimiz sadece istihdamla sınırlı değil elbette. Üretim cephesinde de yeni politikalarımız devrede. OSB’lerdeki arsa tahsis süreçlerini hızlandırdık. Yine OSB’lerde yapı ruhsatını almasına rağmen iş yeri açma ve çalışma ruhsatını alamamış olan katılımcılara bir şans daha verdik. Ticarethanelerde kullanılan doğal gazın fiyatında yüzde 10’luk indirim yaptık. Tarımsal üretimi de ihmal etmedik. Bakanlığımızın ‘sera yatırımı’ teşviklerini de arttırdık. Bundan böyle 25 dekarlık modern seracılık yatırımları da öncelikli yatırım teşvikimizden, cazip imkanlarından faydalanabilecek. Yine seracılıkla ilgili bölgesel teşviklerimizde de iyileşmeye gittik.”
Varank, Aydın’ın da dahil olduğu gelişmiş bölgelerde sera yatırımı yapmak isteyenler için minimum arazi kapasitesini 40 dekardan 20 dekara indirdiklerini ifade etti.
KOSGEB müjdesi
KOSGEB’in yeni bir çağrıya çıktığı müjdesini veren Bakan Varank, şöyle konuştu:
“Bugünden itibaren akıllı dijital teknolojileri desteklemeye başlıyoruz. Bu teknolojileri yerli olarak geliştiren KOBİ’lere uygulama ve ticarileşme desteği vereceğiz, ayrıca üretim süreçlerini dijitalleştirmek isteyen KOBİ’leri de teşvik edeceğiz. Buna seracılık yatırımları da dahil. Bu manada dijitalleşmeden seracılık yatırımları da faydalanabilecek. Çağrımızın üst limiti 1 milyon lira ve daha da önemlisi bunun 300 bin lirası hibe şeklinde. Başlattığımız programlarla sanayimizin rekabet gücünü artırıyor ve teknolojik değişimin getirdiği risklere karşı temellerimizi sağlamlaştırıyoruz. Son dönemde uyguladığımız politikalar, üretimin öncü göstergelerine de olumlu yansıdı. Hem reel kesimde hem de ekonominin genelinde güven artıyor. Yabancı yatırımcıların da güveni artıyor. 2018’de ülkemize 13 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım girişi oldu. 2017’ye göre yüzde 13’lük bir artış bu. Tek başına bu gelişme bile Türkiye’ye duyulan güvenin en somut göstergesidir.”
Kamuda yerli malı kullanımı
Bakan Varank, güçlü büyüme için yerlileştirmeye odaklandıklarının altını çizerek, bu sayede kurdaki dalgalanmaların ekonomiye etkisini en aza indireceklerini söyledi.
Yerlileşme alanında çok boyutlu yaklaşımlarının bulunduğunu, bunlardan ilkinin yakında açıklayacakları yerlileştirme ürün programı olduğunu ifade eden Varank, “Programla birlikte, destek ve teşviklerimizi uçtan uca ve sonuç odaklı bir şekilde tasarlayacağız. İkinci boyut, kamuda yerli malı alımının daha güçlü bir şekilde teşvik edilmesi. Son boyut, mega projeler boyutu. Bu noktada Ceyhan endüstri bölgesi çok önemli bir örnek. Buranın enerji ve petrokimya sektörümüz için önemli bir üretim üssü olmasını hedefliyoruz. Tabii yerli katma değeri artırmak için, hem sizlerin hem de tüketicilerin farkındalığını yüksek olmalı.” diye konuştu.
“Bu şehrin potansiyelini açığa çıkarmak için geliyoruz”
Türkiye’nin ihtiyacı olan yapısal dönüşümü hep birlikte başaracaklarını anlatan Bakan Varank, Aydın’ın 16 senede milli gelirini 13 kat, ihracatını ise 5 kat arttırdığını söyledi.
Varank, bu yatırımlarla 31 bin kişiye yeni iş imkanı sağlandığını aktararak, 2002’ye kadar 32 KOBİ’nin KOSGEB’ten yararlanırken, 16 senede bu sayının 3 bin 500’e ulaştığını anlattı.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çercioğlu’nun bakanların kente yaptığı ziyaretten rahatsızlık duyduğunu, bu tavrının Aydın’a yakışmadığını söyleyen Varank, şöyle konuştu:
“Aslında biz buraya hizmet etmek için geldik, bu şehrin potansiyelini açığa çıkarmak için geliyoruz. Bundan rahatsızlık duyulması çok doğru değil. Özlem Hanım ile birbirimizde telefon numaramız var. Ne zaman ihtiyacı olduysa ben kendisinin talebini geri çevirmedim. Her türlü probleminde kendisine yardımcı olmaya çalıştım. Dolayısıyla bu tavrın Aydın’ın misafirperverliğine yakışmadığına inanıyorum. Hatta en son Büyükşehir Belediyesinin sahip olduğu işletme alanının uluslararası bir yatırımcıya verilmesi hususunda problem yaşadığında yine ben devreye girdim. O problemlerini de çözmeye çalıştım. Biz şehrimize hizmet etmek için buralardayız, bu misafirperverliği de bekliyoruz.”
Aydın’ın tarımda, turizmde, sanayide çok güçlü bir potansiyeli bulunduğunu kaydeden Varank, tüm amaçlarının kentin potansiyelini gerçeğe dönüştürmek olduğunu belirtti.
Varank, şöyle devam etti:
“Ancak Aydın’ın yerel yönetimlerde maalesef son yıllarda bir duraklama dönemi yaşadığını üzülerek ifade etmem gerek. Aydın’ın gücüne, potansiyeline, dinamizmine yetişemeyen bir büyükşehir belediyesi var. Aydın’da maalesef hizmetler noktasında sınıfta kalmış bir yönetim var. Ne yapılmış diye bakıyorsunuz, belediye imkanları bilboardlara akıtılmış. Aydın’da bilboard belediyeciliği yapılmış. Oysaki, Aydın’da yapılması gereken onlarca iş, çözülmesi gereken onlarca problem var. Büyükşehir yasası biliyorsunuz, ilçelere de hizmet götürülmesi, şehrin bir bütün olarak kalkınması için yapılmış bir yasa ama Aydın Büyükşehir Belediyesi, kendi partisinden belediyelerle bile uyumu yakalayamamış durumda. Biz Aydın’da 31 Mart’ta mazeret siyasetinin son bulmasını istiyoruz. Belediyeler arasında sorun değil uyum istiyoruz. İşte o yüzden Cumhur İttifakı olarak Aydın’da tam bir birliktelikle çalışıyoruz.”
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger de Aydın’ın ihracatını 3 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini, buna da tarım ve madencilikteki ürünleri işleyerek ulaşacaklarını söyledi.