CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “2. Bölge Muhtarlar Buluşması”ndaki konuşmasında, 16 Nisan’daki referandumda 80 milyonu ilgilendiren 18 maddelik anayasa değişikliğinin oylanacağını dile getirdi.
Mevcut Anayasa’da değişmesi gereken çok madde bulunduğunu ve 2 yasama dönemi öncesinde 4 siyasi partinin temel haklarla ilgili olarak 60 madde üzerinde uzlaştığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Demek ki 4 siyasi parti bir araya gelip Anayasa’nın değişmesi gereken 60 maddesi üzerinde uzlaşma sağladı. Demek ki uzlaşma kültürümüz var.” diye konuştu.
Dün yaşadığı bir diyaloğa değinen Kılıçdaroğlu, şunları anlattı:
“Bir vatandaş bana ‘Bu Anayasa değişikliği bizim hangi derdimizi çözecek, bana anlatır mısın?’ diye sordu. Vatandaş haklı. ‘Niye bu soruyu soruyorsun?’ dedim. ‘Biz geçim derdindeyiz, birileri seçim derdinde. Bizim sorunumuzu çözüyor mu?’ dedi. Hangi sorunu çözüyor? Muhtarların sorunları var mı? Var. Muhtarların sorunlarıyla ilgili çözüm öneren bir madde var mı? Yok. İşsizlik sorunu var mı? Resmi rakamlara göre 6,5 milyon işsiz var. Sorunu çözüyor mu? Hayır. Ekonomide, dövizde istikrar var mı? Yok. Bunlarda istikrarı sağlayacak bir madde var mı? O da yok. Dış politikada Türkiye’nin itibarını artıracak bir düzenleme var mı? O da yok. Yargının gerçek anlamda bağımsızlığını sağlayacak bir düzenleme var mı? O da yok.”
“Hiçbir yabancı gelip burada yatırım yapmaz”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin geçmesi halinde yabancı sermayenin Türkiye’den kaçacağını savunarak, “Hiçbir yabancı gelip burada yatırım yapmaz. Hukuk yok ki niye gelsinler. Mal güvenliği, can güvenliği yok. İş adamları yurt dışına kaçmak istiyorlar, oralardan ev satın alıyorlar, iş yerlerini oraya taşıyorlar. Fabrikaları taşıyacaklar, Romanya’ya, Bulgaristan’a, hep beraber göreceğiz.” diye konuştu.
Kendisinin yalan söylediğinin iddia edildiğini ancak yanlış cümlesinin söylenmediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Televizyonda tartışalım diyorum, gelmiyorlar çünkü onlar da biliyorlar ki ben doğruları söylüyorum. Devletin forsunu kullanıyorlar, devletin arabalarını kullanıyorlar, devletin uçaklarını kullanıyorlar, devletin televizyonlarını kullanıyorlar, devletin paralarını kullanıyorlar, buna rağmen vatandaşa neden ‘evet’ demesi gerektiğini bir türlü anlatamıyorlar.” dedi.