“Ben konuşmalarımda diyet değil doğal beslenmeyi anlatıyorum” diyen Karatay, herhangi bir diyeti önermediğini sadece vücuda zararlı besinlerin girmemesi için insanlara önerilerde bulunduğunu söyledi.
Canan Karatay, bu konuşmasına bir örnek vererek söylemlerine devam etti: “Şeker hastalığı başlı başına yanlış beslenmenin olduğunu gösterir. Şeker hastalığı genetik değildir. Bu buna benzer durumları son kitabımda da anlattım.”
Artvin’de üniversite öğrencileriyle buluşan Canan Hoca, “Gençlik çok önemli, gençlerimizin sağlıklı olması için sağlıklı beslenmesi gerekiyor. Sağlam kafa sağlıklı vücutta olur. Ruh sağlığı ayrı, beden sağlığı ayrı diye bir şey olamaz. Hepsi bir bütündür, insan bir bütündür. Bütünün sağlıklı olması içinde toprağın sağlıklı olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Katıldığı söyleşide kahvaltının öneminden bahseden Karatay, “Kahvaltıda et yenir m?” sorusuna tabii ki diyerek cevap verdi. Kahvaltıda et yemenin hiçbir sakıncası olmadığını vurgulayan Cana Hoca, yanında yenen ekmek ve pilavın tehlikeli olduğunu belirtti.
Söyleşi boyunca birçok farklı konulara değinen Karatay kanseri de es geçmedi. KAanser vakalarının artmasının asıl nedeninin 1986’da Ukrayna’nın Çernobil şehrinde gerçekleşen Nükleer santral patlaması olduğunun altını çizen Canan Hoca, Çernobil’in bütün Avrupa ve Türkiye’yi etkilediğini vurguladı. Eskiden kanser diye bir rahatsızlığın olmadığını ancak bu nükleer santral patlamasının ardından radyasyon bulutunun üzerimizden geçtiğini üzülerek ifade etti.
Karatay sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kanser olaylarının artışında beslenmenin büyük bir payı yok. Karadeniz’in çayı, hamsisi, fındığı çok sağlıklı ancak bunlar radyasyonla etkileşince zararlı olur. Ama sağlıklı olmak için bol bol cağ kebabı, köy tavuğu ve Trabzon yağı yememiz şart” ifadelerini kullandı.