Olay Gazetesi Bursa

Kapıyı ‘aralık’ bırakacak mı?

Amerikalı ekonomistler, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ekim toplantısından sürpriz beklemezken, karar metninde yapılacak ince değişikliklerin faiz artış zamanlamasına ilişkin ipuçları sağlayabileceğini öngörüyor.

Küresel piyasaların merakla beklediği Fed faiz kararları, bu akşam TSİ 21:00’de açıklanacak. Fed’in faiz artırımına gideceği düşünülmezken, aralık ayına ilişkin bir ipucu verip vermeyeceğine bakılacak.

 

Peterson International Economics Institution’un Kıdemli Uzmanı Joseph Gagnon ve American Enterprise Enstitüsü (AEI) Uzmanı Desmond Lachman, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) ekim toplantısına ilişkin beklentilerini paylaştı. 

 

Daha önce Fed’in Uluslararası Finans ve Parasal Faaliyetler departmanlarında yardımcı direktör olarak görev yapan Gagnon, FOMC üyelerinin bu toplantıda faiz değişikliğine gitmeyeceğini belirtirken, “Fed, faizleri artırmaya ekim toplantısıyla başlamayacak, ancak bu toplantıya ilişkin asıl soru, aralıkta ne yapacaklarına ilişkin bilgi verip vermeyecekleri. Eylül toplantısının tutanaklarında faiz artışına yıl bitmeden başlayabileceklerini ifade ettiler. Dolayısıyla, hala bu görüşte olup olmadıkları bu toplantının en can alıcı noktası olacak” şeklinde konuştu.  

Gagnon, Fed Başkanı Janet Yellen’in toplantının ardından basın konferansı düzenlenmeyeceğini hatırlatarak, yatırımcıların bu nedenle FOMC sonuç bildirisinin satır aralarında yapılacak ufak revizyonlara odaklanacağını dile getirdi.  

 

“Açıkçası, metinde yapacakları her küçük değişiklik önemli. Eğer, iş gücü piyasasına ilişkin olumlu ifadeleri kaldırırlarsa ya da istihdam artışının yavaşlamaya başladığını belirtirlerse, bu endişelenmekte oldukları ve faizleri aralıkta da artırmayacakları anlamına gelir” değerlendirmesini yapan Gagnon, enflasyona ilişkin ifadelerin de dikkatle izleneceğini vurguladı.  

 

“Fed finansal faktörlere ağırlık verebilir” 

 

Gagnon, ekim toplantısındaki en önemli gündem maddelerinin ne olacağı sorusu üzerine, bir önceki toplantının ardından açıklanan istihdam, enflasyon ve büyüme verilerinin yanı sıra dolar, ABD ve küresel varlık fiyatları, tahvil getirileri ve petrol fiyatları gibi finansal faktörlerin de masaya yatırılacağı yanıtını verdi. 

 

Bu noktada, parasal politikaların “ileriye dönük” olması gerektiğinin altını çizen Gagnon, Komite’nin ekonominin geleceği hakkında bilgi sağladığı için finansal gelişmelere ağırlık verebileceğini ifade ederken, “Önceki aya ait istihdam ve enflasyon rakamları, çok mühim ancak ‘geriye dönük’ veriler. Finansal değişkenler ise geçen ayda ne olduğuna değil, gelecek yıl ne olabileceğine ışık tutuyor, yani ‘ileriye dönük’ göstergeler. Eğer, dolar güçleniyorsa, bu ABD’nin ihracatının gelecek yıl düşebileceğine işaret eder ki bu iş gücü piyasasını da etkileyecektir. Fed, bu nedenle geleceği kestirebilmek için dolara, varlık fiyatlarına ve tahvil getirilerine ağırlık verebilir” diye konuştu.   

 

“Faiz artışında aceleye hiç gerek yok” 

 

Joseph Gagnon, bu yıl yüzde 2,5 civarında büyümesi beklenen ABD ekonomisinin, gelecek yıl küresel gelişmelere bağlı olarak vites düşüreceği ve büyüme hızının yüzde 2’ye gerileyeceği öngörüsünde bulunurken, sözlerini “Bence, Fed’in faiz artırımı için acele etmesine hiç gerek yok. Ancak, eğer işler yolunda giderse, Mart 2016’ya kadar beklemek yerine aralıkta 25 baz puanlık artışa gidebilirler. Aralık toplantısından önce iki istihdam raporu var ve dolar ile piyasalara ne olacağı da önem taşıyor. Faiz artışını ertelemeleri için çok kötü haberler almalarına gerek yok” diyerek tamamladı.  

 

“Fed’in güvercinler kampı kalabalıklaşıyor” 

 

AEI Uzmanı Desmond Lachman ise Fed’in faizleri, küresel ekonomi canlanma sinyalleri verene kadar sabit tutması gerektiğini savunarak, “Faizleri artırmak için uygun zamanı ABD’deki istihdam ve enflasyon tabloları ile küresel ekonominin görünümü belirleyecek. Ben, bunların mart ayı itibariyle iyileşeceğinden emin değilim ve Fed’in geleceği tahmin etmeye çalışmak yerine bekle-gör stratejisini benimsemesinin daha doğru olacağına inanıyorum” dedi.  

 

FOMC’nin cılız küresel ekonominin ABD’yi ne kadar etkileyeceğine dair daha fazla veri görmek isteyeceğini belirten Lachman, “ekim toplantısında adım atılmayacağının, üyelerin son günlerde yaptığı ‘güvercin’ açıklamalarla belli olduğunu” belirtti. 

 

Lachman, Fed’in Yönetim Kurulu üyeleri, Daniel Tarullo ile Lael Brainard’ın faiz artışına bu sene içinde gidilmesini desteklemedikleri ve San Francisco Fed Başkanı John Williams’ın söz konusu kararın piyasaları şaşırtacak bir zamanda gelmeyeceğine yönelik demeçlerini anımsatırken, “Fed’in güvercinler kampı kalabalıklaşıyor gibi görünüyor. Bu üyelerin, faiz kararı için daha fazla veriye ihtiyaç duyduklarını, toplantının sonuç bildirisine bir şekilde yansıtmalarını bekliyorum” görüşünü paylaştı.  

 

“Yellen son derece gülünç duruma düşebilir”   

 

Yaklaşık 12 yıl IMF’de üst düzey görevlerde bulunan Lachman, Fed’in ayrıca başta Avrupa Merkez Bankası (ECB) olmak üzere diğer merkez bankalarının politikalarını da göz önünde bulundurması gerektiğini vurgularken, sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

“ECB, geçen hafta parasal genişlemeye uzun süre devam edeceği ve hatta artırabileceği sinyalini verdi. Yeni teşvikler, avronun zayıflamasına neden olacaktır ki bu doların güçlenmesi demek. Güçlenen dolar, zaten düşüş eğiliminde olan ihracatı daha da aşağı çekecek, sanayi üretimini zayıflatacak ve enflasyonu baskılayacak. Bunlar, faiz artırımını zorlaştırıyor. Fed, kendini bir takvime adamamalı, sadece iç ve dış gelişmeleri takip etmeye devam etmeli.” 

 

Bununla birlikte, Fed’in bir ve iki numaralı isimleri, Janet Yellen ve Stanley Fischer’ın faizlerin artırılmasına aralıkta başlanmasından yana tavır koyduklarına dikkat çeken Lachman, “Yellen, faizleri aralıkta artırır ve ABD ekonomisi kötüleşen küresel şartlarla yavaşlamaya devam ederse, Fed geri adım atmak zorunda kalır ve Yellen son derece gülünç duruma düşer” öngörüsünü sözlerine ekledi.