Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait Zoopark’ta bulunan hayvanlar ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Başta aslanlar, leoparlar ve ayılar olmak üzere zürafa, deve ve maymunların yanı sıra, Güney Amerika kökenli hayvanlar ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor.
Ziyaretçilerin ilgisini çeken hayvanların arasına yaklaşık bir aylık olan Kapibara yavrusu Cunyor da eklendi. Hollanda’dan Bursa Zooparka 2014 yılında getirilen 2’si erkek 4 kapibaranın yeni bir yavrusu dünyaya geldi. Yaklaşık bir aylık olan yavru kapibara şuanda yetişkin bir tavşan büyüklüğünde. Bakıcıları tarafından kendisine Cunyor ismi verilen minik Kapibara’nın cinsiyetine ise annesi izin vermediği için henüz tam olarak bakılamadı. Ancak erkek olduğu tahmin ediliyor. Annesinin yanından bir an olsun ayrılmayan minik kapibara Cunyor, daha şimdiden en büyük ilgiyi çeken hayvanlardan biri oldu.
ÜLKEMİZDE OLMAYAN HAYVANLARI DA GÖRME İMKANI VAR
Hayvanat bahçesini gezen ziyaretçilerden Yüksel Koç, hayvanat bahçesini çok beğendiğini anlatırken, “Hayvanat bahçesi Bursa’ya kazandırılmış en büyük yatırım araçlarından biri. Çünkü burada çocukların ve insanların hayvanları tanıması açısından çok güzel bir ortam. Doğayı burada görebiliyorsun. Bu açıdan da mükemmel bir yer. Bursa halkına ve diğer illerden geleceklere de burayı gezmelerini tavsiye ederim. Bir de bazı hayvanlar var ki bizim ülkemizde yetişmediği halde onları da burada görme imkanı var.” şeklinde konuştu.
KAPİBARA
Uzunluğu bir emer civarında olan Güney Amarika kökenli Kapibaralar dünyanın en büyük kemirgenlerinden. Yetişkin bir kapibaranın ağırlığı bir insan ağırlığına yaklaşıyor. Çok iyi bir yüzücü olan kapibaralar, aynı zamanda suyun altında 5 dakikadan fazla kalabilir. Dişileri genellikle her yıl yavrulayan kapibaraların gebelik süresi ise yaklaşık 150 gün. Dünyanın en büyük kemirgeni olan kapibaralara şu anda meyve ve sebze veriliyor.
Aynı zamanda European Association of Zoos and Aquaria (EAZA) üyesi de olan Bursa hayvanat bahçesinde ki hayvanların beslenme tarzı ve ihtiyaçları da yine EAZA tarafından laboratuvar çalışmaları ile tespit ediliyor. Bu sayede doğadaki beslenmelerini temel alan bir beslenme tarzı uygulanıyor.