Bursa Uludağ Üniversitesi Ombudsmanlık Topluluğu öğrencilerinin düzenlediği ’Ombudsman Gençlerle Buluşuyor’ etkinliği yoğun ilgi gördü. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele, Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve üniversite öğrencileri katıldı. ’Türkiye Yüzyılında Ombudsmanlık ve Üniversiteler’ konu başlıklı bir konuşma yapan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Ukrayna’yı 300 yıl yönetmişiz. İlgilenme hadi bakalım. Ya da Yemen, hadi ilgilenme. Ya türküsü var. Kültürümüze işlemiş. Peki Irak ve Suriye! Tolunoğulları’ndan sayarsak bin 200 yıldır Türkler tarafından yönetiliyor. Veya Filistin. Hadi ilgilenme bakayım. Mescid-i Aksa, Kudüs. İlk kıblemiz. Müslümanlar için en önemli beldelerden biri. Hadi ilgilenme bakayım. Tarih çekiyor, kültür çekiyor. Ya da Karabağ, hadi ilgilenme. Nasıl ilgilenmeyeceksin! Siz istediğiniz kadar kaçın. Tarih sizi bırakmıyor, bırakmaz da. Osmanlı Devleti 400 yıl boyunca Orta Doğu’yu adaletle yönetti. Çekilmesinin ardından bölgede huzur kalmadı. Şimdi bakıyorsunuz bugüne. Son 100 yılda özellikle İsrail devletinin kurulmasından sonra İsrail işgale devam ediyor. Yerlerinden etmiş yerlerinden, topraklarını işgal etmiş. Evlerini yıkmış, kendisi bina yapmış oraya. Yetmemiş çadırda yaşayanları bir daha sürgün etmiş, bir daha sürgün etmiş. En son Gazze’ye sıkışmışlar. Avuç içi kadar yer ya, avuç içi kadar. Tam 70 günden beri bombalanıyor. 45 bin ton bomba bırakıldı. Amerikalıların 2’nci Dünya Savaşı’nda Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasının tesirinin 4 katı tesirinde bomba bırakıldı. 2 yıldan beri Ruslarla Ukraynalılar savaşıyor. 2 yılda attıkları bombanın 2 katı kadar bomba bırakıldı. Avuç içi kadar yere ya. Kilometrekareye 100 ton bomba düşüyor. Anneler, ölü bebeklerine sarılıyor, koklayıp mezara koyuyorlar. 20 bin insan öldü. Kimsenin gıkı çıkmıyor. Birleşmiş Milletler’de ’Ateşkes sağlansın mı, sağlanmasın mı’ diye oylama yapılıyor. 153 ülke oy veriyor. Amerika İsrail’le yalnız kalıyor. Ama Amerika veto ediyor bunu. Böyle bir dünyada adalet olur mu? Böyle bir dünyada huzurun olması mümkün mü” dedi.
Tarih boyunca kim zulüm yapmışsa, zamanı gelince, o zulmün karşılığında cezasını gördüğünü ve göreceğini belirten Şeref Malkoç, “İsrail insanlık suçu işliyor, katliam yapıyor. Savaş değil katliam. İnşallah hep beraber göreceğiz. Bunun karşılığını görecekler. Yargılanacaklar. Başta Netanyahu olmak üzere ve gereken cezayı verecekler. Bunda tereddüt yok. Ama burada önemli olan vicdan sahibi olan insanların imtihanıdır. Ahlak sahibi olan, hukuktan ve adaletten yana olan insanların tavrı ve tutumudur. Şunu memnuniyetle belirteyim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye’nin sesi gür çıktıkça Washington’dan Endonezya’ya, Tokyo’dan Malezya’ya, Londra’dan Berlin’e kadar vicdan sahibi, ahlak sahibi olan insanlar harekete geçmeye başladı. Şu açıkça görülüyor. Hani dünyanın değişik yerlerinde zulümler var. Bunları da hissediyoruz ama Filistin olayı, Gazze olayı dünya için bir laboratuardır. Bu laboratuarın bilimsel sonucu şudur: Özellikle son 300 yılda egemen olan ve 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan sistem artık çöktü. Bu açık görülüyor. Bu aynı zamanda Avrupa’nın ve Amerika Birleşik Devletleri’nin üzerine kurulduğu medeniyetin iflasıdır. Gazze olayının Filistin olayının sonucu budur. Dünyanın huzura, barışa, refaha ve adalete ihtiyacı olduğunu ifade eden Malkoç, “İşte bunun için dünyada yeni bir medeniyet, ahlaka dayalı, adalete dayalı, insafa dayalı, hakkaniyete dayalı, yeni bir medeniyet kurmak zorundayız. Bunun öncülüğünü Türkiye yapacak, Türkiye’de bunu siz yapacaksınız arkadaşlar. Yeni bir medeniyet yani Türkiye Yüzyılı, sizin omuzlarınızda yükselecek. Çok şükür Sayın Cumhurbaşkanımız bunun öncülüğünü yapıyor. Türkiye bunun öncülüğünü yapıyor” diye konuştu.
Osmanlı Devleti’nin dünyayı adaletle yönettiğine dikkat çeken Malkoç, “Osmanlı aslandı, aslan. 600 yıl boyunca adaletle yönetti. Ama her insan gibi, her topluluk gibi, her millet ve devlet de doğar, yaşar, büyür, ölür. O Osmanlı aslandı. Onu emperyalistler işgal etti. Yurdumuzu işgal ettiler ve parçaladılar ve o aslanı öldürdüler. Ama o aslan ölürken bir yavru doğurdu. O yavrunun adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Soruyorum şimdi, aslanın yavrusu kedi mi olur? Aslanın yavrusu karga mı olur? Aslanın yavrusu aslan olur değil mi? O aslan küçükken yani Türkiye Cumhuriyeti daha yeni doğmuşken Ege’de hakkını yediler, Kıbrıs’ta hukukunu gasp ettiler, farklı yerlerde hakkını, hukukunu çiğnediler. Ama şimdi o aslan büyüdü, büyüdü, büyüdü ve yüzüncü yılını kutladı. Etrafına bakmaya başladı. Akdeniz’de nerede hukukum çiğnenmiş, nerede hakkım yenmiş deyip hakkını hukukunu aramaya başladı. İşte Avrupa Birliği rapor yayınlıyor. Amerika Birleşik Devletleri bildiri yayınlıyor. Kim ne söylerse söylesin arkadaşlar. Tarih bize şunu göstermiştir. Bu aziz millet hakkının çiğnendiği yerde hukukunun yendiği yerde durmaz. Hakkını söke söke alır. Alacağız inşallah. Ama bunu yaparken de uluslararası hukuka göre yapacağız. Hakkımızı da kimseye çiğnetmeyeceğiz. Değerli arkadaşlar bunun için yine Alparslan Gazi’lere ihtiyaç var. Yeni Fatih Sultan Mehmet’lere ihtiyaç var. Yeni Mimar Sinan’lara yeni Ali Kuşçu’lara ihtiyaç var. Mevlana’lara, Yunus Emre’lere, Hacı Bektaş-ı Velilere, Hacı Bayram-ı Velilere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.