Kadın ve erkek arasındaki kişilik, algı, davranış farklılıkları en çok konuşulan ve yazılan konulardan biri.
İki cinsiyet arasındaki farklılıklar fiziksel olarak belirgin olsa da psikolojik farklılıklar çok daha karmaşık ve tartışmalı bir konu. Bu farklılıkları güvenilir biçimde ölçmek zordur. Psikologlar bu ölçütleri bulsa bile bu kez de bu şekilde ortaya konan farklılıkların kaynağı konusunda tartışma olur: Bunlar doğuştan gelen, biyolojik farklılıklar mıdır, yoksa toplumun şekillendirdiği sosyal, kültürel nedenli mi?
2001’de 26 farklı kültürden 23 bin kadın ve erkek üzerinde yapılan bir araştırmada, kadınlar genel olarak kendilerini erkeklerden daha sıcak, daha hassas ve endişeli görüyordu. Bu anketlerde erkekler ise kendilerini daha iddialı ve yeni fikirlere açık olarak değerlendiriyordu.
Uyumluluk ve duygusal dengesizlik
Kişilik özellikleri sınıflamasında kadınlar uyumluluk ve duygusal dengesizlik (nevrotiklik) ile yeni tecrübelere açık olma özelliğinin bir alanında daha yüksek puan alırken, erkekler dışa dönüklüğün ve yeni tecrübelere açık olmanın bir alanında daha yüksek puan kaydetmişti.
2008’de 55 farklı kültürden 17 bin kişi ile yapılan başka bir araştırmada da kişilerin kendi özelliklerini bir ankette değerlendirmeleri istenmiş, bu kez de kadınlar uyumluluk ve duygusal dengesizliğin yanı sıra, özenli ve insaflı olma ve dışa dönüklüğün sıcaklık ve toplu yaşama alanlarında daha fazla puan kaydetmişlerdi.
Ama bu anketlerde kişilerin kendilerini değerlendiriyor oluşu ve bu değerlendirmede belki de toplumun kendilerinden beklediği şekilde yanıt vermeleri ihtimali eleştiriyle karşılandı. Ancak bu değerlendirmelerin başkaları tarafından yapıldığı başka bir araştırmada da benzer sonuçlar elde edildi.
2013’te yapılan başka bir araştırmada ise cinsiyetlerdeki kişilik özelliklerinin erken yaştan itibaren farklılaşmaya başladığı görüldü. 357 ikiz kardeş üç yaşında değerlendirildiğinde erkeklerin daha aktif, kızların ise daha utangaç ve davranışlarını daha kontrol altında tutan bir yanları olduğu gözlendi.