Olay Gazetesi Bursa

‘İzlanda’nın kararı model olmaz’

İzlanda Dışişleri Bakanı Sveinsson "İzlanda için verdiğimiz AB üyelik başvurusunu geri çekme kararı doğruydu ancak bu diğer ülkeler için bir model olarak okunamaz" dedi.

Kuzey Atlantik ile Kuzey Buz Denizi arasında bulunan 326 bin nüfuslu İzlanda bu ay, AB üyelik başvurusunu geri çektiğini açıkladı. Bu karara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ülkenin İzlanda Dışişleri Bakanı Gunnar Bragi Sveinsson, İzlanda için uzun süredir belirsiz olan bir duruma verilen kararla açıklık getirildiğini ifade etti. 

Sveinsson, “Bu kararla AB ile köprüleri yakmış değiliz. AB ve birlik üyeleriyle, Avrupa Ekonomik Alanı üyeliğimiz, Schengen anlaşması ve diğer yasal araçlar temelinde mevcut iyi ilişkilerimize çok önem vermeye devam ediyoruz” diye konuştu. 

“AB’nin çıkarları bizimkine uymuyordu”

İzlanda Dışişleri Bakanı Sveinsson da üyelik başvurusunun geri çekilmesinin önemli nedenlerinden birinin balıkçılık olduğunu belirtti. İzlandalı Bakan, şöyle konuştu:

“Balıkçılık ekonomik sektörümüzün temeli ve İzlanda toplumu ile kültürünün parçası. AB’nin Balıkçılık Politikası, İzlanda’nın bu konudaki çıkarlarına uymuyordu. AB’nin balıkçılık politikasındaki sorunlar biliniyor. İzlanda’nın bu konuda AB’ye ödün vermesi mantıklı değildi.”

 “Doğru bir karar verdik”

Türkiye’nin AB üyelik müzakere sürecine ilişkin bir soru üzerine de Sveinsson, “İzlanda için iyi olan, diğer ülkeler için de iyi olacak anlamına gelmez. Türkiye’nin açık ve dürüst bir şekildeAB konusundaki çıkarlarını değerlendirmesini ve bu temelde bir sonuca varmasını ancak tavsiye edebilirim. Bazı ülkelerin birliğe katılmayı çıkarları doğrultusunda görmelerini anlıyorum ancak bunun bizim için en iyisine olduğuna inanmıyorum. Avrupa haritasına şöyle bir bakmak bile bunu anlamak için yeterli olacaktır” diye konuştu. 

AB’deki ekonomik istikrarsızlık nedeniyle İngiltere gibi ülkelerde birliğin geleceğinin tartışılmasıyla ilgili ise İzlanda Dışişleri Bakanı, birliğin son birkaç yıldır yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“İnsanların böyle dönüm noktalarında soru sormaları doğal. Avrupa’yı aynı kalıba sokulamayacak birçok farklı ülkenin oluşturduğunu unutmamalıyız. Güçlü ve müreffeh bir Avrupa’nın yanı sıra halklarını yanıtan bir Avrupa da görmek istiyoruz. Bir Avrupalı olarak, kurumların sorunlarla başedebilmesinin, demokratik tartışmaya katılmasının ve yeni gerçekliklere uyum sağlanmasına izin verilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.  İzlanda için verdiğimiz karar doğru bir karardı ancak bu diğer ülkeler için bir model ya da gösterge olarak okunamaz.İzlanda hükümeti, bundan sonraki hükümetler AB üyeliğini isterse bunu halka sormadan yapmamaları konusunda önemli bir örnek ortaya koymuştur.”