DİLEK ATLI
54. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı desteğiyle gerçekleştirilen karma sergide İtalyan sanatçılar, Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde Bursalılara ‘merhaba’ dedi.
Sergiden önceki iki gün boyunca Bursa’nın tarihi ve kültürel mekanlarını gezen Cristina Fornarelli, Davide Frisoni, Maria Rosario Stigliano, Kristina Milakovic, Bruno Parretti, Bursalı sanatçılar Simla Uğur ve Turgut Tuna ile atölyelerinde bir araya geldi. Burada düzenlenen workshop’lara katılan sanatçılar, farklı çalışmalara imza attılar.
Simla Sanat Galerisi sahibi sanatçı Simla Uğur ile gerçekleştirdikleri ilk buluşmada farklı kumaş parçalarını dokuma tezgahına özgün şekillerde işleyen sanatçılar, renkli görüntüler sundular.
Tekstil sanatçısı Uğur, atölye çalışmasından sonra İtalyan konuklara, Türk kültürünün modern sanata olan etkisi hakkında bilgi verdi.
Ziyaretlerine seramik sanatçısı Turgut Tuna’nın Yunuseli’ndeki Seramik Çiftliği’nde devam eden sanatçılar, burada Tuna’nın sanat hayatı ve seramik hakkında verdiği bilgileri dinlediler.
Atölye çalışmasına katılarak seramik yapımını yakından inceleyen İtalyan konuklar, seramik üzerine desen çizmeyi de ihmal etmedi.
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü okutmanları Aysun Çölbayır Diniz ve Tülin Öztürk ile seramik sanatçısı Huri Aykut Ülker’in de eşlik ettiği ziyarette Türk ve İtalyan sanatçılar arasında bilgi alışverişi gerçekleşti.
‘TÜRKİYE SANATTA KENDİ YOLUNU BULDU…’
Küratörler Ferdan Yusufi ve Giorgio Bertozzi İtalyan sanatçıların Bursa’da sanatseverler ve sanatçılarla buluşmasının önemine değinerek, NeoArtGallery olarak Türkiye ve İtalya arasında bir sanat köprüsü oluşturduklarını belirttiler.
Küratör Bertozzi, Türkiye’ye ilk ziyaretini 12 yıl önce gerçekleştirdiğini ve geçen zamanla sanat algısının geliştiğini sözlerine ekleyerek şunları aktardı:
“Bundan 10 yıl önce sadece akademisyenlerin eserlerinin ön plana çıktığı çalışmalar gerçekleşiyordu. Bunun dışında genel olarak Türk ressamlar teknik açıdan geriden takip ediyorlardı. Elbette aralarında tekniği ve yaratım dünyasıyla aradan sıyrılanlar vardı. Fakat yıllar geçtikçe resimde teknik sıçrama gerçekleşti Türkiye’de. Fikirler özgürleşti. Zincirler kırıldı. Bu da büyük bir avantaj.”