Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Tabloyu… Orhaneli’nin Fadıl Köyü’nden olan İstanbul’daki Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Mahkeme Büro Hizmetleri Bölümü Başkanı Av. İdris Kaydul önümüze koydu.
Orada…
Bu da…
922 ilçe arasında dağ yöresinin gerilerde kaldığını gösteriyor.
İdris Hoca bu sıralamaların yansımasını anlatırken önce şuna dikkat çekti:
“Ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyinin artırılması için en temel etken devletin tüm birimleriyle ilgili yerleşim yerlerinde ürettiği kamu hizmetlerinin taşıyıcı özelliğidir.”
Bu noktada…
Kamu hizmetlerinin nüfusla doğru orantılı arttığını vurgulayıp şunu anımsattı:
“Kentleşmeyle birlikte dağ ilçelerindeki nüfus, Bursa’nın merkez ilçelerine göç etti. İkametleri de merkez ilçelerde, hatta başka şehirlerde olanlar var.”
Ardından…
Yörenin Yörük-Türkmen yapısına işaret edip şunu söyledi:
“Yörük-Türkmen geleneğinin temel yaşayış biçimlerinden biri yazlak ve kışlaklar. Modern hayatın ve kentleşmenin olduğu günümüzde yazlak ve kışlak kavramları şehir hayatında da etkinliğini sürdürüyor.”
Sözlerine açıklık getirdi:
“Keles, Orhaneli, Harmancık ve Büyükorhan nüfus kütüklerinde yer alıp birinci ikametleri merkez ilçelerinde veya Türkiye’nin değişik yerlerinde olan vatandaşlarımız bahar aylarından sonbahar mevsimlerine kadar yörelerinde ikamet ediyorlar.”
Çağrısı şu:
“Kışlak dediğimiz yerlerde yaşayan hemşerilerimiz, yazlaları geldikleri ilçelerine 1. ya da 2. ikametlerini aldırırlarsa nüfuslar artar. Bu da dağ yöresine kamu kurumları ve hizmeti gelmesiyle ekonomik gelişme sağlar.”
İkametlerle dağ yöresinde neler değişecek?
“4 belediyenin bütçeleri ve aldıkları paylar artar, daha iyi hizmet verirler. Eğitimde, sağlıkta, atamalarda çok özel imkanlar ortaya çıkar.”
Örnek de verdi:
“Nüfusu az olduğu için Harmancık’ta adliye olmadığından yargı hizmetini Kütahya Tavşanlı’dan alıyor. Harmancık’ın da adliyesi olur.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…