İstanbul’da taksi sorunu devam ediyor.
Kısa mesafe yolcusu alınmayan yerlerin başında gelen Taksim-Şişli-Beşiktaş hattında hizmet veren bazı taksiciler, sorunun kaynağının trafik yoğunluğu ve yol çalışmaları olduğunu dile getirdi.
Merkezden uzaklaştıkça taksicilerin sorunları yakıt, çalışma ruhsatı ile güvenlik gibi konularda yoğunlaştı.
Turistlerin ve taksicilerin gözdesi Taksim Meydanı’nda yolcu arayan İsmail Alkanat, bu işi para kazanmak için yaptığını söyledi.
Alkanat, indi-bindi ücretlerinin 70 lira olduğunu anımsatarak, “Bu az para değil. Elini kaldıranı alıyorum. Ben şahsen bu hareketleri yapmam. Yirmi yıldır buradan ekmek yiyorum, nankörlüğün anlamı yok. Aramızda birkaç tane kendini bilmez vardır ama şartlar, yakıt falan vatandaşın da bunu anlaması lazım.” dedi.
Taksici Erdi Çetinkaya, yolcu seçmeye mecbur bırakıldıklarını öne sürdü.
Kendisinin yolcu seçmediğini kaydeden Çetinkaya, “Ama yolcu seçenler var. Mesela Galata Köprüsü’nde çalışma var. Aşağı inmek bir saat. Bir saate 100 lira alıyorsun, yaktığın mazot 80 lira. Akşam patrona para vermen lazım, evine para götürmen lazım.” diye konuştu.
Etiler’de taksicilik yapan Yavuz Kara, zamlardan sonra artık yolcu seçmediklerini savundu.
Kara, her yere yolcu aldıklarını dile getirerek, “O dediğiniz şeyler zamdan önceydi. Şu anda müşteri bulamıyoruz. Her yer taksi doldu.” ifadelerini kullandı.
Yollardan yana sıkıntı çektiğini söyleyen taksici İsmail Demirtaş, kentin her tarafının kazıldığını anlattı.
Fulya ile Eminönü’ndeki Galata Köprüsü’nde çalışmalar yapıldığını aktaran Demirtaş, “Nereye gideceğiz, nasıl gideceğiz? Belediye buna çözüm göstermesi lazım. İnsan birini yapar, diğerine başlar. Hepsini birden kazmanın ne anlamı var.” diyerek bölgedeki taksicilerin genel sıkıntılarını sıraladı.
Taksici Fatih Kaygana, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile esnaf odalarının taksicilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini savunarak, “Bize sahip çıkan olmadığı için başıboş böyle gezip duruyoruz. Her şey bize yükleniyor. Değişim saatinde yolcu almadığımız için aracımızı bağlıyorlar. En büyük sorunumuz bu.” değerlendirmesini yaptı.
Taksim’den Harbiye’ye giden yolda seyahat eden bir taksici ile müşterisi birlikte konuştu.
Yolcu ve mesafe seçmediğini iddia eden taksici, “Mesela arkadaşlar yabancı, ‘Osmanbey’ dediler. ‘Buyurun’ dedim. ‘Taksiye binerken gideceğimiz yeri söylüyoruz’ dediler. ‘Öyle bir şey var mı? Bineceksiniz, taksimetremi açacağım, gideceğiz’ dedim.” ifadelerini kullandı.
Taksi müşterisi İzzet Musa, yaklaşık 5 taksi çevirdiklerini ancak kimsenin kendilerini almadığını anlattı.
Musa, “Ağabey duruyordu, gittim, ‘Osmanbey’e gideceğiz’ dedim. ‘Bana ne soruyorsun, buyur bin.’ dedi. Şaşırdık.” diye konuştu.
Nişantaşı’ndan yolcu almaya gelen taksici Cengiz Gümüş, “Ben kısa mesafeye hastayım. 70 lira, Allah bereket versin. 10 tane iş al 700 lira.” dedi.
Gümüş, kısa mesafe almayanlar için ise “Onlar hırsız, ben durak arabasıyım.” iddiasında bulundu.
Beşiktaş Dikilitaş’ta durak sorumlusu olan Hakan Kılıç, kendileri için en büyük belanın trafik olduğunu kaydetti.
Kılıç, trafiğe giren taksicinin hiçbir şekilde para kazanmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Şu anda Karaköy’de Galata Köprüsü kapalı. Buradan Galataport’a 100 lira yazacak, 60 lirası yakıta gidecek. Bıraktıktan sonra da oradan çıkmanın derdine düşecek. Belediye trafik sorununu çözsün, inanın her kalkan el havada kalmayacak.”
Beşiktaş’ta 30 yıldan beri taksicilik yapan Neşet Taylan, akşam saatlerinde trafik yoğunluğundan dolayı taksicilerin kısa mesafe almadıklarını dile getirdi.
Taylan, “Buradan Nişantaşı’na gitmem 70 lira, gidip gelmem 1,5 saat. Benim 1,5 saate normal yolda toplayacağım para onun üç katı.” dedi.
Akşam saatlerinde bazı müşterilerin içki şişeleriyle binmek istemesini doğru bulmadığını anlatan Taylan, “Bindiklerinde arabaya terbiyesizlik, külhanbeylik yapıyorlar. O yüzden biz de seçiyoruz.” diye konuştu.
Uygulamadan çağıran yolcuların bazen iptal yapabildiğini, bu durum karşısında taksicilerin de yolculuğu iptal etme hakkının olduğunu savunan Taylan, kısa mesafe yolcusu geldiğinde bazen yalan söylediklerini de anlattı.
Taylan, “Ya da ‘Benim tuvalete gitmem lazım’ deyip arabadan çıkıyorum. Müşteri gittikten sonra gidip arabaya biniyorum.” ifadelerini kullandı.
Aynı durakta çalışan Murat Okatan ise turist müşteriden şikayet ederek, “İki gün önce bir Arap geldi, ‘How much?’ dedi. Ben de ‘Taksimetre’ dedim. Beni beğenmedi, gitti. Öndeki taksici ne dediyse ona bindi, gitti. Yani dürüst taksiciyi beğenmiyorlar.” dedi.
Esenyurt’ta 1997’den beri taksicilik yapan Engin Çınar, 17 taksisinin olduğunu dile getirdi.
Burada yaşadıkları en büyük sorunun taksi durağı ruhsatının kendilerine verilmemesi olduğunu aktaran Çınar, “İBB ruhsat vermeyince emniyet gelip bizi dışarı atıyor. Ben burada 7- 8 mahalleye hizmet veriyorum. Bu konuda bana yardımcı olmalarını istiyorum.” diye konuştu.
Çınar, şoför kartına sahip taksicinin birden fazla araca kaydının önün açılmasını isteyerek, şöyle devam etti:
“Benim izin yapmaya hakkım yok mu, benim hiç hastam olmayacak mı, hiç işim çıkmayacak mı? Yani bu araba şoför olmayınca yatacak mı? Eğer bu kart bana verilmişse ben bu arabaları da kullanmak istiyorum.”