Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Son günlerde birçok taraftan aldığımız teklif ve müzakerelere bir şans vermeyi planlıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Ahşap ve teneke barakalarda yaklaşık 200 Bedevi’nin yaşadığı el Ahmar köyü, işgal ve yerleşim zihniyeti karşısında Filistinlilerin kaderinin sembolü haline geldi. İsrail makamları, orada yaşayan köylüleri yasadışı ikamet etmekle suçlayıp, kendi inşa ettikleri bütün evleri yıkmaları için 1 Ekim’e kadar süre vermiş ve bu emre uymadıkları takdirde, evleri kendilerinin yıkacağını belirtmişti.
Avrupa Birliği’ne (AB) üye 8 ülkenin de içlerinde olduğu bazı ülkeler, Han el-Ahmar’ın yıkılmasıyla, Batı Şeria’yı iki parçaya bölerek yerleşim birimlerinin genişletilmesini sağlayacak ve coğrafyada bitişik bir Filistin devletini kurmak imkansız hale getirecek bu kararını gözden geçirmesi için İsrail’e çağrıda bulunmuştu. Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı ise, köyün zorla tahliye edilmesinin bir savaş suçu teşkil edebileceği konusunda İsrail’i uyarmıştı. El-Ahmar köyü sakinleri de köyü tahliye etmeyi reddetti.