Olay Gazetesi Bursa

İsrail iki mülteci kampına saldırdı: 47 kişi öldü

İsrail ordusunun, abluka altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya ile orta kesimindeki Deyr Belah Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırılarda 47 Filistinli öldü.

Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre, İsrail savaş uçakları Cibaliya’da çok sayıda evi savaş uçaklarıyla vurdu.

İsrail uçaklarının Şihab ailesinin evini hedef aldığı saldırıda 24 kişi hayatını kaybetti en az 90 kişi yaralandı. Çok sayıda kişi de hala enkaz altında.

Cibaliya’da Halle ailesine ait İsrail saldırısında ise 11 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail savaş uçakları ayrıca Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr Belah Mülteci Kampı’nda bulunan ve çoğunluğu zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin yer aldığı bir evi vurdu.

İlk belirlemelere göre, saldırıda 12 Filistinli öldü, onlarca kişi yaralandı.

Güneyde ise İsrail Han Yunus’taki Nasır Hastanesinin avlusuna top attı. İki kişinin yaralandığı saldırıda atılan top mermisi infilak etmedi.

İsrail ayrıca denizden Han Yunus’un kuzeyi ile batı kıyısındaki birçok bölgeyi bombaladı.

Öte yandan sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Han Yunus’un doğusundaki El-Karara ve Beni Suheyla beldelerinde İsrail askerleri ile Filistinli direniş grupları arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

İsrail ayrıca havadan bölgenin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nı da vurdu.

Gazze Şeridi’nin sınır bölgelerinde konuşlandırılmış İsrail ordusuna ait topçular ise gece boyunca Şucaiyye Mahallesi’nin doğu bölgelerine şiddetli saldırılar gerçekleştirdi.

İsrail, Gazze’ye atılacak bombaların üzerine Filistin’i destekleyenlerin isimlerini yazıyor

Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda, daha önce de çocuklara bombaların üzerine yazılar yazdıran İsrail ordusunun bu kez ABD’nin gönderdiği bombaların üzerine Filistin’i destekleyen tanınmış kişilerin isimlerinin yazılmasına izin verdiği görüldü.

Gazze’ye atılması planlanan bombaların üzerinde Cenk Uygur, Anastasia Maria Loupis ve Jackson Hinckle gibi İsrail’i eleştiren ve sosyal medyada yüksek takipçili kişilerin isimlerinin yer alması dikkati çekti.

Söz konusu isimler, sosyal medya hesaplarından duruma tepki gösterdi.

Türk kökenli Amerikan vatandaşı eski MSNBC sunucusu Cenk Uygur, konuya ilişkin X sosyal medya platformundan paylaştığı mesajında, ABD yönetiminin Gazze’de soykırıma varan saldırılarını sürdüren İsrail’e verdiği askeri desteği eleştirdi.

Uygur, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“İsrail ordusu benim hakkımda endişeli ve adımı bombalarının üzerine yazmışlar. Onlar (endişeli olmakta) haklı. Ben masum Filistinli çocukları öldürmelerine izin vermem. Eğer yetkili ben olsaydım benim adım orada olmazdı çünkü o bombalar orada olmazdı! Paramızı masum çocukları öldürmek için harcamazdım.”

Sosyal medyada kullanıcıları, İsrail’in, Gazze’ye atılacak bombaların üzerine isimlerini yazarak Gazze’deki duruma ve İsrail işgaline karşı çıkan söz konusu isimleri tehdit etmeyi amaçladığı yorumlarını yaptı.

Kudüs Seriyyeleri: Gazze’nin çeşitli bölgelerinde İsrail güçlerine ağır darbeler indirdik

Kudüs Seriyyeleri, Telegram hesabından yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus bölgesinin kuzeyi ve doğusuna sızan düşman güçleriyle otomatik silahlar, havan topları ve antitank roketleriyle yoğun çatışmalara girdik” denildi.

Çeşitli bölgelerdeki çatışmalarda, İsrail güçlerine “ağır darbeler” indirildiği ifade edilen açıklamada, kentin kuzeyindeki Beyt Lahiye ekseninde konuşlanan askeri birliklere 60 milimetrelik normal havan toplarıyla yoğun saldırılar düzenlendiği belirtildi.

Açıklamada, Zeytun Mahallesi’nde ise ağır havan mermileriyle düzenlenen saldırılarda, bölgede bulunan İsrail askerlerine doğrudan “darbe indirildiği” ayrıca, Cibaliya, Tel Zater ve el-Tevam eksenlerinde 4 askeri aracın “tandem başlıklı” roketler ve patlayıcılarla hedef alındığı kaydedildi.

BM: Gazze’de sivillerin öldürdüğüne dair giderek artan sayıda rapor almamız endişe verici

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından yayımlanan raporda, 7 Ekim’den bu yana Gazze’nin kuzeyinde, muhtemelen binlerce Filistinli erkek, kadın ve çocuğunun İsrail güçleri tarafından kitlesel olarak gözaltına alındığı, kötü muameleye maruz kaldığı ve zorla kaybedildiğine dair raporlara ulaşıldığı belirtildi.

Raporda, “Sivillerin çoğu, Gazze’nin güneyine gitmeye çalışırken yakalandı ya da evlerine, hastanelere, okullara ve diğer sığınma merkezlerine yapılan operasyonlar sırasında toplandı. Raporlarda gözaltına alınanlar arasında 12 yaşındaki çocuklar ve 70 yaşındaki kişilerin de olduğu belirtiliyor. Gözaltına alınanların çoğunun, bazı durumlarda işkenceye varabilecek derecede ciddi kötü muameleye maruz kaldığına dair çok sayıda rapor bulunması endişe verici durum.” ifadeleri kullanıldı.

İddialar arasında, gözaltına alınan Filistinlilerin soyunmaya zorlandığı, gözlerinin bağlandığı, sıkıca kelepçelendiği, gözaltı yerlerine nakledilmeden önce giysileri olmadan aşağılayıcı durumlarda kasıtlı olarak kayda alındığı ve fotoğraflandığına dikkat çekildi.

Raporda, İsrail askerlerinin sivillere barınaklarını yıkmadan önce “Gazze’nin güneyine gitmeleri yönünde” talimat verdiği, bunun da birden fazla yerinden edilmeye yol açtığı vurgulandı.

Yaklaşık 140 kadın ve kız çocuğunun keyfi olarak gözaltına alındığı belirtilen raporda, bunların şu anda açıklanmayan yerlerde gözaltında tutulduklarına dair güvenilir bilgiler edinildiği bildirildi.

Raporda, “Gözaltındakilerin ailelerine, sevdiklerinin akıbeti, yerleri ya da gözaltına alınma nedenleri hakkında herhangi bir bilgi verilmemesi, onların acı ve korkularını daha da artırıyor.” değerlendirmesi yer aldı.

İsrail askerlerinin yalnızca “Hamas bağlantılı” Filistinlileri gözaltına aldığı iddiasına yer verilen raporda, onların, Gazze’nin güneyine gitmeyerek kuzeyde kalan tüm Filistinlilere şüpheyle yaklaştığı, bunun da “toplu cezalandırma” şüphelerini artırdığı vurgulandı.

“İşkence ve diğer kötü muameleler, uluslararası hukuka göre kesinlikle yasaklanmıştır”

Raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Sivillere Gazze’nin güneyine taşınmaları yönündeki direktifler, hiçbir şekilde İsrail’i uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinden kurtarmıyor. On binlerce Filistinli sivil, Gazze’nin kuzeyinde kalıyor ve İsrail’in onlara saygı gösterilmesi ve korunmasını sağlama yönündeki yükümlülükleri devam ediyor. Uluslararası insancıl hukuk, sivillerin sadece zorunlu güvenlik nedenleriyle gözaltına alınmasını ve buna dayanarak ya suçlanmaları ya da serbest bırakılmalarını gerektiriyor. Tutuklunun statüsüne bakılmaksızın, şahsi onuruna yönelik saldırılar da dahil işkence ve diğer kötü muameleler, uluslararası hukuka göre kesinlikle yasaklanmıştır.”

İsrail’in sivillerin yasalara uygun olarak gözaltına alınması ve onlara gözaltı sürecince insan onuruna yakışır şekilde muamele etmesi gerektiği vurgulanan raporda, tutuklanan ya da gözaltına alınanlara yönelik her türlü kötü muamele ve işkencenin şeffaf olarak soruşturulması yönünde çağrı yapıldı.

“Sivillerin öldürüldüğüne dair giderek artan sayıda rapor alınması endişe verici”

Raporda, “OHCHR’nin, başta okullar olmak üzere sığınma alanlarında açık yargısız infazlar da dahil sivillerin öldürüldüğüne dair giderek artan sayıda rapor alması endişe verici. Bu tür olaylar derhal ve tam anlamıyla soruşturulması gereken savaş suçları teşkil edebilir.” ifadeleri yer aldı.​

Öte yandan raporda, İsrail güçlerinin, Gazze’nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi ve BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okullarındakinin yanı sıra Filistin Kızılayı personeline yönelik gözaltlarına da detaylıca yer verildi.