Örgütün yayımladığı “Stok alımı: IŞİD’in silahlanması” başlıklı raporda, “Irak’a silah akışına yönelik yıllardır devam eden zayıf düzen ve bölgedeki ihmalkar kontroller, kendisine İslam Devleti (IŞİD) diyen silahlı gruba, Irak’ta büyük ölçüde savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemesi için geniş çapta ölümcül cephane sağladı” ifadesi kullanıldı.
Af Örgütü’nün silah ve askeri mühimmat alanında bağımsız çalışmalarda bulunan “Silahlandırma Araştırma Hizmetleri (ARES)” ile ortak yürüttüğü çalışmasında, IŞİD’in şu anda kullandığı silahların birçoğunun Irak ordusunun stoklarının yağmalanmasıyla elde edildiği belirtilerek, bunların İngiltere, Almanya ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu bazı AB ülkeleri ile Rusya, Çin ve ABD tarafından tasarlandığı ve üretildiği vurgulandı.
IŞİD’in cephanesi, Irak’taki sorumsuz silah transferlerinin yansıması
Konuyla ilgili binlerce video ve fotoğrafa ilişkin analizlerin yer aldığı raporda, “IŞİD, Haziran 2014’de Musul’un kontrolünü ele geçirmesiyle, beklenmedik şekilde Irak’ın askeri mühimmat stoklarından, ABD yapımı silahlar ve askeri araçlar da dahil olmak üzere uluslararası üretimli silahlar elde etti” denildi.
Raporda, IŞİD’in kullandığı silah ve mühimmatın en az 25 farklı ülke menşeli olduğu, ancak bu cephanenin büyük bir kısmının, Irak ordusundan yağmalanan ABD, Rusya ve eski Sovyet devletleri menşeli silahlardan oluştuğunun belgelendiği kaydedildi.
Raporda, “IŞİD’in cephanesinin çeşitliliği ve kapsamı, yıllardır Irak’a yapılan sorumsuz silah transferlerinin bir yansımasıdır” ifadelerine yer verildi.
IŞİD, 1970’ler ve 1990’lar üretimi silahlardan kullanıyor
Irak’ta, 2003 sonrasında askeri ekipmanların stoklanmasında ihmalkarlığın ve Irak hükümetlerinin yolsuzluklarının mevcut soruna katkıda bulunduğu vurgulanan raporda, IŞİD’in elindeki tabanca, makineli tüfek, tanksavar ve havan gibi ekipmanların 1970’ler ve 1990’larda üretildiği bildirildi. Sovyetler Birliği döneminden kalan, genellikle Rus ve Çin yapımı kalaşnikofların da örgüt tarafından sıklıkla kullanıldığı aktarıldı.
Örgütün Silah Kontrolü, Güvenlik Ticareti ve İnsan Hakları Araştırmacısı Patrick Wilcken, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, Irak’ta yıllardır süren silah akışındaki dikkatsizliğin, IŞİD ve diğer terör örgütlerine beklenmedik silah ve cephane kazanımı sağladığının altını çizerek, “Irak ve Suriye’ye yönelik pervasız silah transferlerinin sonuçları ve bunu takiben IŞİD’in ele geçirdikleri, dünya genelindeki silah ihracatçılarına bir uyarı olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.