Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Hasan Sunar, iş ve yaşam koşullarının kişinin yapısal yatkınlığıyla birlikte varisleri ortaya çıkardığını belirterek, aile üyelerinde varis görülenlerin daha dikkatli olması gerektiğini bildirdi.
Günümüzde birçok kişinin muzdarip olduğu varise ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Sunar, varisin özellikle bacaklarda yüzeysel toplardamarların genişleyerek görünür hale gelmesi olduğunu belirtti.
Sunar, teorik olarak uygunsuz iş ve yaşam koşullarıyla yapısal yatkınlığın bir araya geldiği tüm bireylerde varisin görülebileceğine işaret ederek, “Uzun süre ayakta kalmayı gerektiren işlerde çalışanlar ilk akla gelenler oluyor. Masa başından kalkmadan çalışanları da buna eklemek gerekli. Hamileler de önemli bir varis riski altındalar. İş ve yaşam koşulları kişinin yapısal yatkınlığı ile birlikte varisleri ortaya çıkarıyor. Aile üyelerinde varis görülenler daha dikkatli olmalılar.” diye konuştu.
Varisin özellikle bacaklar için konuşulacak olursa, bacak toplardamarlarının kanı taşımada karşılaştığı sorunların yansıması olarak düşünülmesi gerektiğini dile getiren Sunar, şöyle devam etti:
“Bacaklarda farklı bölge ve derinlikte toplardamarlar var. Her birinin varis hastalığına farklı katkısı olabilir. Bu durum, hastalık tablosunu etkilediği gibi tedavi şeklini ve sonucunu da büyük oranda belirler. Hastaların tedaviye uygunluğu toplardamarların ultrasonografi incelemesiyle anlaşılır. Bu işlem halk arasında bacak dopleri olarak bilinir. Bacak dopleri bir tanı aracı olmanın yanı sıra hastanın varislerinden tamamen kurtulma şansı olup olmadığı bilgisini de verir. Örneğin derin toplardamar sisteminde problem varsa buna bazen iç varis de deniyor, hastalara varis ameliyatı önerilmez.
Bu hastalara destek tedavileri dediğimiz varis çorabı, ağızdan kullanılan ilaçlar verilir. Yaşam koşullarını uygun hale getirmesi önerilir. Varislerin şekline göre farklı varis giderme metotları uygulanır. Telenjiektazi adını verdiğimiz kılcal varisler dışardan lazer uygulamalarıyla ayaktan tedavi edilir. Biraz daha geniş olanlar köpük tedavisi adı verilen varisleşmiş damarın içine iğne ile ilaç verilerek tedavi edilir. Bu da ayaktan yapılan bir işlemdir. Hastanın yatmasına gerek yoktur.”
Prof. Dr. Sunar, aile bireylerinde varis görülenlerin ve varis ameliyatı geçirenlerin bir kat daha dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Uzun süre ayakta kalmaktan veya uzun süre hareketsiz oturmaktan kaçınmak ilk sırada dikkat edilmesi gerekenler. Karın içi basıncını artıran durumlar da varis oluşumunu kolaylaştırıyor. Hamilelikte koruyucu varis çorabı giymek, düzenli yürüyüşler, otururken bacakları yüksekte tutmaya çalışmak hatırda tutulmalı.” önerilerinde bulundu.
Sunar, çok sıcak banyo, kaplıca, plajda sıcak kumda yatmak, güneşlenmek gibi durumların varisleri artırıcı etki yaptığını, bunlardan kaçınılması gerektiğini ifade ederek, “Varisi olanların birebir mücadele gerektiren futbol, basketbol gibi sporlardan kaçınması, yüzme, yürüyüş gibi sporları tercih etmesi uygun olacaktır.” şeklinde konuştu.