İş Bankası ve Koç Üniversitesi, Türkiye’nin bilimsel ve akademik faaliyetlerine katkıda bulunmak, yapay zeka alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruyor.
Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin tanıtım toplantısında konuşan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, merkezde yürütülecek, ülkeye katma değer yaratacak ve bilimsel manada bir sıçrama yaşatacak araştırmaların, başka alanlardaki çalışmaları da tetikleyerek yepyeni kapılar açacağını söyledi.
Dijitalleşmenin ve teknolojik yeniliklerin en önemli karşılığının yapay zeka olmaya başladığına işaret eden Bali, şunları kaydetti:
“Ülkelerin ve ekonomilerin gelişmesinde lokomotif olan tüm sektörlerde dijitalleşmenin, inovasyonun, teknolojinin ayrıştırıcı unsur olduğunu artık çok net şekilde görüyoruz. Dünyanın büyük ekonomilerinde, teknolojiye dayalı şirketler her geçen gün ağırlığını daha da arttırıyor. Dijitalleşme, kodlama, yapay zeka, robotik endüstriler üzerine inşa edilen, ülkelerin başarısının bilime, eğitime ne kadar önem verdikleri ile doğru orantılı olduğu günümüz dünyasında Türkiye’nin bu ligde olması, teknolojide öne çıkan ülkeler arasında yer alması gerekiyor.”
Küresel ölçekte değer yaratabilmek ve rekabet edebilmek için üniversiteler ile iş dünyası ve özel sektör arasındaki iş birliğinin öneminin arttığını vurgulayan Bali, merkezin bu bakımdan, dünyada artık mühendislikten finansa, hukuktan sağlığa, endüstriden ticarete kadar hemen hemen tüm alanlarda kullanılan yapay zekaya dair Türkiye’de önemli bir platform olacağını söyledi.
“Merkezi, Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak görüyoruz”
Adnan Bali, yapay zeka temelli bir dünyada rekabet edebilmek için en önemli yetkinliklerin veri toplama, işleme ve algoritma geliştirme olduğu gerçeği dikkate alındığında, bu alanlara yönelik Türkiye’nin insan kaynağı gücünü geliştirmenin gerekliliğinin de daha net anlaşılacağını kaydetti.
Kurulan merkezin, veri mühendisliği ve yazılım mühendisliği gibi geleceğin mesleklerinde Türkiye’nin insan kaynağının hem nicelik hem de nitelik yönünden geliştirilmesini de sağlayacağını aktaran Bali, “Türkiye’nin geleceğine yatırım olarak gördüğümüz bu merkeze dair en büyük temennimiz, bilimsel çalışmalarda ülkemizi uluslararası seviyede çok daha ileri seviyelere taşıması ve bu alandaki bilimsel literatürde söz sahibi olmamızı sağlamasıdır.” dedi.
İş birliğinin ilk etabının 5 yıllık süreyi kapsadığını bildiren Bali, “5 yılın sonunda oturup ‘bütün bu çalışmaları daha hangi merhalelere taşırız’ diye değerlendirmeler yapacağız. Bu ilk etap için bağış suretiyle 25 milyon lira yatırım yapıyoruz. Bir de merkezin İş Kuleleri’ni kullanacağını da dikkate alırsak toplamda 32 milyon lirayı 5 yıllık sürede ayırıyoruz. İnşallah çok daha fazlasıyla katkı koyacak bir noktaya varırız.” diye konuştu.
“İş Bankası’nın sermaye yapısı belli”
Bali, konuşmasının ardından bir gazetecinin İş Bankası’ndaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hisselerinin Hazine’ye devri ile ilgili haberlere ilişkin sorusu üzerine, şunları kaydetti:
“Şu an bir araya gelme sebebine uygun bir soru değil aslında. Fakat bu mevzular da o kadar çok değerlendirilir hale geldi ki cevaplamamam da bir cevap anlamına gelecek. Onun için kısaca bir değerlendirme yapmak isterim. Soruyu doğru sorduğunuz için teşekkür ederim. Çünkü dediniz ki ‘İş Bankası’ndaki CHP hisseleri’, daha doğrusu Atatürk hisselerini temsil eden Cumhuriyet Halk Partisi’ne ilişkin sordunuz. Bu konuda çoğunlukla basında veya farklı değerlendirmelerin olduğu yerlerde özneye İş Bankası yerleştiriliyor. İş Bankası’yla bu anlamda konunun ilişkisi yok. İş Bankası’nın sermaye yapısı belli. Yüzde 40 civarında munzam sandık ana hissedar. Bu munzam sandığın 25 bin civarında çalışan, o kadar da emekli, dul, yetim şeklinde üyeleri var. Dolayısıyla şu anda da çoğunluğu oluşturuyor. Bu çoğunluk çerçevesinde yönetim kurulunda üye sayısı itibarıyla da çoğunluğu oluşturuyor. Yani karar alma mekanizmaları açısından çok açık, net, şeffaf bir durum var. Diğer taraftan Atatürk’ün kuruluş sırasında koymuş olduğu kaynağın, bugün kendi vasiyetlerinin bir gereği olarak CHP tarafından temsili söz konusu. Geri kalanı da halka açıktır. Tartışma konusu olan hadise, Atatürk paylarının kimin tarafından temsil edileceğidir. Dolayısıyla ne ana hissedarın mülkiyet hakları ne bankanın performansıyla ne de bankanın iş yapma biçimiyle doğrudan bir ilgisi yoktur. Bunlar da yeni hususlar değil, 2018 yılında yine bu tartışmalar açıldığı sırada kamuoyuna yaptığımız bir duyuru var. O duyuru, tamamen bu unsurları barındırmaktadır ve halen aynı şekilde geçerlidir.”
“Türkiye’de ilk kez bu ölçekte yapay zeka merkezi kuruluyor”
Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da merkezin araştırma, eğitim ve sanayi iş birliği konularında Türkiye’de öncü bir kurum olma hedefiyle kurulduğunu belirtti.
Türkiye’de ilk kez bu ölçekte bir yapay zeka merkezinin hayata geçirildiğini ifade eden İnan, şunları kaydetti:
“Bilimdeki değişim hızı artık yüzyıllar veya on yıllarla değil, yıllar ve hatta aylar bazında ölçülür oldu. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor, eski disiplinler ise beklenmedik iş birlikleriyle yeniden hayat buluyor. İşte tam bu noktada, Atatürk tarafından kurulan ve Türkiye’nin en köklü bankalarından biri olan İş Bankası ile birlikte yapay zekaya dair böyle bir merkezi oluşturmamız, üniversitemiz için çok önemli.
Yapay zeka, kesinlikle günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğinden ve kuşkusuz büyük bir sosyal ve ekonomik etkiye sahip olmaya devam edeceğinden, bu araştırma merkezi bizi çok heyecanlandırıyor. Multidisipliner çalışmaların ve araştırmaların büyük öneminden bahsettiğimiz bu yüzyılda, bilgisayarın insanlar gibi düşünmesini sağlayan yapay zekanın geleceği yönlendireceği, bilimler arası geçişleri, iş birliklerini, ortaklıkları güçlendirici görev göreceği kesin.”
İnan, araştırmanın bir üniversite için olmazsa olmaz unsur olduğunu vurgulayarak, “Araştırma odaklı üniversiteler, evrensel bilim ve teknolojiye en çok katkı sağlayan kurumlar. Bu üniversitelerden çıkan güçlü araştırmacılar, evrensel bilimin gelişmesine ve doğrudan ülke ekonomisine katkıda bulunurlar. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olarak evrensel bilime katkı sağlamak bizim en önemli misyonumuz. Bu yüzden de yürüttüğümüz araştırmalarımızla ülkemizde ve dünyada bilimsel gelişmeleri etkiliyor, teknolojik, ekonomik ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. Üniversitemiz, Ar-Ge için verilen dış kaynaklara bakıldığında Türkiye’de en ön sıralarda yer alıyor.” şeklinde konuştu.
Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi
Toplantıda, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, bankadaki yapay zeka uygulamalarını anlatırken, Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Deniz Yüret de üniversitedeki çalışmalara dair bilgiler verdi.
Yapay zeka alanında uzmanlık, donanım ve veri konularında Türkiye’deki eksiklikleri giderecek olan merkezin, hem Koç Üniversitesi yerleşkesinde hem de üniversite-iş dünyası etkileşimi açısından İş Kuleleri’nde faaliyet göstermesi öngörülüyor.
Koç Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nin çatısı altında kurulan merkezde, başta bilgisayar, elektrik ve elektronik mühendislerinden oluşan öğretim üyeleri olmak üzere doktora ve yüksek lisans öğrencileri görev yapacak.
Merkez, Koç Üniversitesi öğretim üyeleri ile birlikte sanayi ve akademiye uzman yetiştirecek, aynı zamanda iş dünyasının problemlerini çözmeye yönelik çalışmalar yürütecek. Merkez bünyesinde ayrıca üniversite-sanayi iş birliğine katkı sağlanması için Yapay Zeka Sanayi Destek Kurulu oluşturulacak.