Altın takı üretiminde İstanbul’dan sonra Türkiye’de ikinci sırada yer alan Kahramanmaraş’taki takı üretim atölyeleri ve takıların vitrinlerinde satıldığı kuyumcular, tarihinin en sessiz günlerini yaşıyor. Kahramanmaraş’ta, saf altının yüzükten küpeye, bilezikten gerdanlığa kadar çeşit çeşit takıya dönüştürüldüğü yaklaşık 500 atölyenin tamamına yakını kapılarına kilit vurdu. Atölyelerini açan ustalar ise gelen özel siparişleri hazırlıyor.
‘GEÇEN YILIN RAKAMLARINI BU YIL GÖRMEMİZ İMKANSIZ’
Kahramanmaraş Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Öz, yaklaşık 5 bin kişinin istihdam edildiği altın sektörünün gerek ustaları, gerekse de üretim kapasiteyle sadece Türkiye’de değil, dünyada da söz sahibi olduğunu söyledi. Koronavirüs nedeniyle sektörün olumsuz etkilendiğini belirten Öz, “Mevsim hasat ve düğün mevsimi. Bizim iş hacmimizin, iş potansiyelimizin zirve yaptığı dönemdi. Maalesef bu koronavirüsten dolayı sokağa çıkma yasağı veya birçok işyerlerinin kapalı olması, özellikle yurtdışının kapalı olması iller arası ulaşım bunların hepsi olumsuzluk olarak bütün sektörlere yansıdığı gibi bizim sektörümüzde de yansıdı. Düğün yapılmaması demek, herhangi bir özel günlerin artık toplu olarak kullanılmaması maalesef ilk başta bizim sektörümüze darbe vurdu. 2 aydan bu yana imalat sektörümüz durma noktasında sadece yüzde 2-3 kapasitelerle çalışmakta. Birçok firmada yaklaşık 2 aydır kepenklerini kapatmış durumda. Geçen sene yaklaşık 7 ton bir üretim yaparken, bu yıl maalesef bunları hayal bile edemiyoruz, görmemiz imkansız” diye konuştu.
‘ALTIN FİYATLARI ARTINCA KUYUMCULAR ZENGİN OLUYOR’ DÜŞÜNCESİ YANLIŞ
Bu sıkıntılı süreçte atölyelerde işçi çıkartılmadığını da belirten Mustafa Öz, “Bu süreçte özellikle anlayamadığımız şekilde dolar ve altın ons fiyatının da yukarı çıkmasıyla sektörümüz gerçekten ne yapacağını bilmez halde. Halkımız ‘altın fiyatları artınca kuyumcular zengin oluyor’ diye düşünebilir. Maalesef böyle bir düşünce çok yanlış. Altın pahalandıkça bizim iş hacmimiz, kapasitemiz düşüyor. Düştükçe de sektörümüzün büyüme, ivmelenme, çalışma, istihdam kapasitesi sürekli aşağıya düşüyor. Altının pahalanması bizim lehimize değil, aleyhimiz oluyor” dedi.
‘ATÖLYEMİ İLK DEFA KAPATTIM’
Kentte bulunan atölyesini ilk kez kapatmak zorunda kaldığını anlatan Nihat Özdemir, yanında çalışan 18 kişiye de izin verdiğini söyledi. 26 yıldır sektörde olduğunu ve 2 aydır atölyesinin kapalı olduğunu ifade eden Özdemir, “Koronavirüs olmasaydı şu anda yoğun bir şekilde çalışıyor olurduk. Çünkü sezonumuz başladı ama bu sene sezon diye bir şey kalmadı. Her şey iptal olduğu için hiçbir yere kıpırdayamıyoruz. Düğün ve nişanların iptal edilmesinden dolayı ticaret anlamında bütün her şey bitmiş gözüküyor. Bugüne kadar atölyemi hiç kapatmamıştım, atölyemi ilk defa bu sene kapattım” diye konuştu.
Kentteki bir diğer usta Hüseyin Koç da koronavirüs nedeniyle atölyesini kapattığını, kıramayacağı bir dostuna küpe yapmak için açtığını belirterek, “Yaptığımız işlerin yüzde 90’ını başka şehirlere satıyoruz. Hem giriş-çıkış yasakları olduğu için hem de insanlar evde olduğu için, düğün ve nişanlar iptal edildiği için kapalıyız” dedi.
‘İNSANLAR İHTİYAÇLARINI GİDERMEK İÇİN ALTIN BOZDUYOR’
Kentteki kuyumculardan Ayhan Atıcı ise meslek hayatında ilk defa böyle bir durumla karşılaştığını belirterek şunları söyledi:
“Düğün ve nişanların tehir edilmesinden dolayı sektörümüzü çok olumsuz yönde etkiledi. Önceki işimizin 10’da birini dahi yapamıyoruz. Şu anda biz dükkanımızı satış yapmaktan ziyade daha çok alışa yönelik açıyoruz. İnsanlar daha çok altın bozduruyorlar çünkü farklı ihtiyaçlarını gidermek için paraya ihtiyaçları var. Bundan dolayı da altın bozdurup diğer ihtiyaçlarını görüyorlar. 30 yıllık kuyumculuk mesleği hayatımda daha önce böyle bir şeyle hiç karşılaşmadım.”
DHA