Rus Dili ve Kültür Merkezi ile Ütopya Dergisi tarafından düzenlenecek Mir Uzay İstasyonu Konferansı nedeniyle Türkiye’ye gelen Aleksandr Lazutkin, Ankara’da bir otelde basın toplantısı düzenledi.
Lazutkin, uzay istasyonu Mir’de 6 ay kaldığını ve çok önemli bir kaza atlatan uzay istasyonunu yeniden yörüngeye oturtmayı başardığını söyledi.
Uzaya gideceğini öğrendiğinde 3 hayal kurduğunu belirten Lazutkin, bunların “Ay’da ve Mars’ta yürümek, yer çekimsiz ortamda bulunmak ve uzaylıları görmek” olduğunu ifade etti.
Lazutkin, uzay istasyonlarının teknik olarak insanlara uzayda yaşamak için imkanlar sunduğunu belirterek, “Şu an insanoğlu Mars’a gidecek teknolojik imkana sahip ama daha büyük bir problemimiz var o da radyasyondan korunmak. Radyasyonlu ortamda bulunma henüz çözülememiş bir problem.
Bunun da çözüleceğine inanıyorum. Benim Mars’ta yürüme hayalim artık muhtemelen suya düştü ama öyle düşünüyorum ki yakın gelecekte Mars’ta insanların yürüdüğünü göreceğiz ve ben tanıklık edebileceğim.” diye konuştu.
Uzay istasyonunda farklı milletlerden astronot ve kozmonotların çalıştığını dile getiren Lazutkin, uzay yarışında eskisi gibi Amerikan-Rus rekabetinin de kalmadığını söyledi.
Lazutkin, Rusya ile Amerika arasındaki yarışın, diğer devletlere uzay eğitimi verme ve birlikte çalışma boyutuna geldiğini belirterek, “Ortak çalışmalar sonucunda yeni adımlar atacağız ve bu yeni adımlar, Mars yürüyüşü olacak.” dedi.
“Yuri Gagarin olmak isterdim”
Gazetecilerin “Yeniden uzaya gitseniz hangi efsane astronot ve kozmonotlarla uçmak isterdiniz.” sorusu üzerine Lazutkin, “Bütün eski astronot ve kozmonotlara saygım var ama Yuri Gagarin’e çok imrenirdim.
Çünkü o, ilk kez uzaya gitti ve kimse uzay hakkında bir şey bilmezken o gözleriyle gördü.
Bu yüzden Yuri Gagarin ile uçmak yerine Yuri Gagarin olmak isterdim ya da bir uzaylıyla uçuş yapmak isterdim ama bu uçuş bir uzaylı ile insanın ilk uçuşu olmalı.” dedi.
Kozmonotların çok zorlu eğitimlerden geçtiğini söyleyen Lazutkin, “Eğitimleri ilginç ve ilginç olmayan iki bölüme ayırabiliriz. Sıkıcı yanı, derslere girmek, sınavlara girmek, çok değişik alanlarda bilimsel eğitimler almak. İlginç yanı ise su altında eğitim almak, pilotluk, paraşüt eğitimi almaktır.
Değişik iklim koşullarında hayatta kalmayı öğreniyoruz.” diye konuştu.
Lazutkin, kozmonotların sürekli sınavlara tabi tutulduğunu ve sağlık kontrolünden geçirildiğini belirterek, sigara, alkol kullanmadıklarını ve bunları kullanmaları halinde uçuş programlarının dışında kalabileceklerini dile getirdi.
Uzay görevlerinde her konuda doğruyu söylemek zorunda olduklarını, dünyada ise bu kuralın geçerli olmadığını ifade eden Lazutkin, “Yalan söyleyemediğim için dünyada uzaylı oldum.” dedi.
Lazutkin, uzayda kaldığı 6 aylık dönemin ardından dünyada yaşamanın daha ilginç ve güzel gelmeye başladığını söyledi. Lazutkin, uzaydayken özlediği şeylere ilişkin olarak da şunları kaydetti:
“Yemekleri özleyeceğimi düşündüm ama uzayda verilen yemekler de lezzetliydi. Akrabalarımı, arkadaşlarımı özlerim diye düşünmüştüm ama biz uzaydayken her gün uzmanlarla ve uçuş kontrol merkeziyle görüşüyorduk.
Bir keresinde konuşma aracımız bozulmuştu, uzun süre devre dışı kalmıştı. O zaman birisiyle fikir alışverişinde olmayı özlediğimi farkettim. Havuz ya da en basiti küvette yatmayı ve yüzmeyi özlemiştim.
Uzayda duştayken su yanımızda uçuyordu. Uçan suyu tutup vücudumuza sürüyorduk. Yatağımı da özlemiştim. Yer çekimsiz ortamda her şekilde uyuyabiliyorsunuz, vücut için her şekil uygundur ama yastığın dokunuşu, yorganı üzerine çekme hissi yok.”
Lazutkin, uzayda uzun süre kalanların kas ve kemiklerinin tembelleştiğini, bu yüzden sağlık problemleri yaşadıklarını, hatta hızlı yürüyemediklerini ve kolay yaralandıklarını da sözlerine ekledi.