Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, 2016 yılının inşaat sektörü için kayıp yıl olmayacağını ve sektörün yüzde 2,5-3,0 seviyelerinde büyüyeceğini belirtti.
Türkiye İMSAD, bu yılın 4. Gündem Buluşmaları toplantısında inşaat sektörünün 2015 değerlendirmesini yaptı ve 2016 öngörülerini açıkladı.
Toplantıda konuşan Hinginar, 2015 yılında sektörün frene bastığını ve yüzde 1 büyümeyle kapanacağını anlatarak, 2016 yılının ise kayıp yıl olmayacağını ve inşaat sektörünün yüzde 2,5-3,0 seviyelerinde büyüyeceğini öngördü.
Hinginar, 7 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında gerçekleştirilen Gündem Buluşmaları toplantısında 2015’in kayıp yıl olma riskinin tartışıldığını, yılın sonuna yaklaşırken ortaya çıkan rakamların da 2015 yılında frene basıldığını net bir şekilde gösterdiğini söyledi.
İnşaat malzemeleri sanayi üretiminin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,7 küçüldüğünü, ikinci çeyrekte yüzde 1,4 büyüdüğünü, üçüncü çeyrekte de yüzde 0,3 gerilediğini aktaran Hinginar, “Senenin dokuz ayında inşaat malzemeleri sanayii üretimi ortalama yüzde 1,9 küçülürken, alınan yapı ruhsatlarının yüzde 24,8, konut yapı ruhsatlarının yüzde 25,2, konut yapı ruhsatları daire sayısının ise yüzde 23,6 azaldığı görüldü” diye konuştu.
2015 yüzde 1 büyümeyle kapanacak
Hinginar, yılın on ayında özellikle yabancılara konut satışının da etkisiyle konut satışlarının yüzde 12,3 arttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Yılın 10 ayında yabancılara konut satışında yüzde 19,5 artış yaşandı. Özellikle yılın dokuz ayında yabancıların gayrimenkul alımı yüzde 6,6 azalmış. Yani yabancı yatırımcının daha çok konut projelerine yöneldiği gözlenmiştir. İhracat rakamlarına bakıldığında ise yılın dokuz ayında inşaat malzemesi sektörü yıllık ihracatının yüzde 14,3 düşerek 18,7 milyar dolara gerilediği görülüyor. İnşaat malzemesi sektörü yıl sonu kapanışının ise 19 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
Ciddi bir düşüşün olduğu inşaat sektörünün, son gelen verilere göre 2015 yılını yüzde 1 büyüme ile kapatılacağı tahmin ediliyor. 2016’nın ilk günleriyle beraber, hükümet programında belirtilen vaatlerin hızla hayata geçmesini umuyor ve sanayide 2015’te yavaşlayan çarkların, 2016’da tekrar hızlanmasını bekliyoruz.”
Hinginar, 2016 yılında Türkiye ekonomisinde yüzde 3,5-4,0 büyüme beklendiğini, inşaat sektöründe ise yüzde 2,5-3,0 seviyelerinde büyüme öngördüklerini dile getirdi.
“Rusya krizi çözülmeli”
İnşaat malzemesi sanayicileri olarak, yaptıkları ihracatla Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağladıklarına dikkati çeken Hinginar, “Rusya ile yaşanan gerginlikler bizleri ciddi etkiliyor. 2014 yılı verilerine göre, Rusya en çok ihracat yaptığımız 10 ülke arasında yer alıyor” dedi.
Hinginar, Rusya’nın, inşaat sektörü için potansiyeli her geçen gün artan ve ticari ilişkilerin giderek büyüdüğü bir ülke konumunda bulunduğunu söyleyerek, “Üyelerimiz arasında Rusya’da projeleri devam eden, yeni projeler için önemli adımlar atmış ve hatta bu ülkede üretim yapan kurumlar yer alıyor. Aynı şekilde birçok Türk müteahhitlik ve müşavirlik firmamızın da bu ülkede projelerinin devam ettiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.
“2015 yılı yavaş ve yüksek gelgitlerle büyüyen bir dünya oldu”
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı da toplantıda, 2015 yılı dünya ekonomisini ve 2016 yılı öngörülerini aktardı. 2015 yılında küresel öngörülerini, daha yavaş ancak yüksek gelgitlerle büyüyen dünya olarak paylaştıklarını hatırlatan Tokalı, 2016 yılının da ana hatlarıyla bu yıldan çok farklı olmayacağını belirtti.
Tokalı, Türkiye’nin ise potansiyelin altında daha yavaş büyüyen dünya ekonomisinde, büyüme cazibesini devam ettireceğinin altını çizdi. Enflasyonda risklerin daha fazla konuşulacağını ve yüksek tek haneli seviyelerde kalınacağını dile getiren Tokalı, cari açık seviyesinin rahatlatıcı seviyelerde olacağını ancak açık finansmanının ülke görünümü açısından yakından izleneceğini vurguladı.
Tokalı, “Dış şoklara karşı kırılganlıkların azalmasında oldukça kritik rolünün bulunduğunu düşündüğümüz güçlü bütçe dengelerinin korunduğu, politik belirsizliği ortadan kalkmış hem de emtia ithalatçısı olarak, küresel normalleşmenin gelişen ülkeler üzerinde yarattığı baskı karşısında daha güçlü durabilen bir görünüm belirliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“İç talep, büyümeye katkı sağlamayı sürdürecek”
Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, “Küresel ekonomi ve bir parçası olarak Türk ekonomisi için kritik önemde bir 2016’ya giriyoruz. Bu yüzden küresel emtia fiyatlarındaki çöküşün ve Fed’in faiz adımlarının bunda etkisi olacak” dedi.
Türk ekonomisinin 2016 yılında yüzde 4 – 5 aralığında büyümesi adına, ihracatın desteklenmesinin ve net ihracatın büyümeye katkısının önemli olduğunu ifade eden Alkin, şunları da söyledi:
“2016 yılında da iç talep büyümeye katkı sağlamayı sürdürecek. Türkiye-Rusya ilişkilerinin Türk ekonomisi üzerindeki etkilerinin iyi yönetilmesi, küresel emtia fiyatlarındaki çözülmenin, Türk ekonomisi açısından katma değer anlamında pozitif yönde kullanılması gerekiyor. Üretiminin desteklenmesi adına, orta vadeli program hedefleri revizyonunun yanı sıra ilk 3 ay, sanayinin desteklenmesine yönelik ek tedbirler ve kredi maliyetlerinin düşürülmesi çok önemli olacak.”