Eskişehir’de bir alışveriş merkezinde kitaplarının imza günü etkinliğine katılanİlker Başbuğ, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin geçen yıl temmuz ayından itibaren terör örgütü PKK’nın şiddetli eylemleriyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
YPG ve PYD’nin, PKK’nın Suriye kolu olduğunu hatırlatan Başbuğ, şöyle devam etti:
“Rakka operasyonunda, Suriye Demokratik Güçleri deniliyor ama ana iskeletini YPG ve PYD’nin oluşturduğu bir gerçek. Şimdi YPG, Fırat’ın batısına geçti mi geçmedi mi? Yarın Rakka, DAEŞ’ten alınırsa burası kime ait olacak, kime verilecek? Bizim maalesef Suriye politikasında yapılan yanlışlıklarla bugün YPG ve PYD, ABD’nin müttefiki haline getirdi. Bunu Irak’ta da yaptık. Irak’ta yaptığımız yanlış politikalar neticesinde Peşmerge orada nasıl ABD müttefiki olmuşsa bugün de YPG, ABD’nin adeta müttefiki olmuş durumda. Bu oyunu nasıl bozacağız? Bunu duymak istiyoruz. Türkiye-Suriye hududunda bir Kürt koridorunun oluşması, hiç arzu edilen bir durum değildir. Bu sorun, günden güne ilerliyor ve buna karşı ne yapılabileceği bugün belli değil.”
1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları
Başbuğ, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının 2 Haziran’da Almanya Parlamentosunda gündeme geleceğini anımsattı.
Türkiye’nin, haklı olduğu sözde soykırım iddiaları konusunda sessiz kaldığını öne süren Başbuğ, şunları kaydetti:
“Almanya Parlamentosunda gündeme gelecek sözde Ermeni soykırımı iddiaları için neden bağırmıyoruz? ‘1915 yılında yaşananlar bir zorunlu göçtür, tehcir olayıdır’ niye demiyoruz? 19 Mayıs 1985’te, ABD’de Temsilciler Meclisine aynı şekilde Ermeni konusu geldi, o gün 69 profesör bir bildiri yayınladı. ABD Temsilciler Meclisine, ‘Siz Türkiye’yi soykırım yaptı diye suçlarsanız, tarihsel sorunun hangi yanının doğru olduğuna yasa yoluyla karar vermiş olursunuz. Bu davranış, Amerikan yasama sürecinin güvenilirliğini sarsar’ dediler. Aynı şey şimdi Almanya Parlamentosunda oluyor. Bunlar fevkalade üzücü. Çok haklı olduğumuz davada bu kadar sessizliğin içine girmemizi anlamak mümkün değil. Tabii şunu da sormak lazım; Almanya niye şimdi birdenbire bu sözde Ermeni soykırım iddiasını Almanya Parlamentosuna getirdi? Bunu tamamen Türkiye’ye karşı bir sıkıştırma politikası olarak görmek lazım, özellikle mülteci sorunu çerçevesinde.”