Dilek Atlı
Bursa’nın ve Nilüfer’in kültür tarihine yeni bir eser daha eklendi. Araştırmacı ve yazar Güney Özkılınç kaleme aldığı “Belki Şehre Bir Film Gelir” kitabıyla okurlarını Nilüfer’in 1930’lu yıllarına götürüyor. Türk sinemasının ilk köy filmi olan “Aysel Bataklı Damın Kızı” filminin setine şahitlik ediyoruz. Dönemin tanıklığını yapmış kişilerden ve arşivlerde geçirilen uzun saatlerden sonra ortaya çıkan eserde Bursa’nın tarih ve kültürüne çok farklı bir pencereden bakma şansı buluyoruz.
Cahide Sonku, Nâzım Hikmet, Muhsin Ertuğrul, Cemal Reşit Rey, Feriha Tevfik, Selma Lagerlög ve daha birçok ismin yer aldığı kitapla ilgili sorularımızı yanıtlayan Özkılınç, “2010 yılından itibaren bu filmin peşinden koştum. Filmin çekildiği Çalı’ya gittim. Bir de baktım ki filmi, Çalı’da bilmeyen yok” diyor.
Cahide Sonku
“Belki Şehre Bir Film Gelir” kitabı okurlarını, 1934 yılının Bursa’sında bir kasabaya götürüyor. Okuru bu kasabada kimler, ne için bekliyor?
Bu kasabada okuru, bir döneme damgasını vurmuş tiyatro kökenli yönetmenimiz Muhsin Ertuğrul, gerçek yaşamıyla da bir filme konu olabilecek Cahide Sonku, ilk Müslüman Türkiye güzeli Feriha Tevfik, o dönemin önemli aktörü Talat Artemel, ülkemizin bu ilk köy filminin müziklerini yapan Türk Beşlerinden Cemal Reşit Rey bekliyor. Adlarını saydığım bu yıldızlarla birlikte Darülbedayinin önemli birçok oyuncusu o zamanlar taşra denebilecek bir kentin köylerinden birinde, Çalı’dalar. Filmin senaryosunu yazan Nâzım Hikmet, film setini ziyarete gelen ilk operetimiz Semiha Berksoy da Bursa’da okuru bekleyenler arasındalar.
Düşünsenize adlarını saydığım tüm bu önemli insanlar, ta İstanbullardan kalkıp günümüzde Nilüfer ilçesinin artık bir mahallesi olan Çalı’ya gelmiş, burada zaman geçirmişler. Bu kitapla, okuru da tıpkı köylüler gibi tüm yaşananlara tanık olmak için çağırdım diyebilirim.
Söz konusu filmler olunca… Kitabın iki başrolü var demek mümkün sanırım: Bursa ve sinema. Dönemin sinema sanatına ışık tutan kitap, Bursa’nın tarihini de aktarıyor aslında. Böyle demek mümkün nü? Kent tarihi ile ilgili hangi başlıklar var kitapta?
Evet, öyle diyebiliriz. Bursa’da çekilen ilk filmlerin yanı sıra halka izletilen ilk filmlere, filmlerin izletildiği mekânlara, kentin belleğinde önemli izler, yaşanmışlıklar bırakan sinemalara rastlamak mümkün kitapta. Bir dönemin Bursa’sında günlük yaşamın vazgeçilmez parçası olan sinemalar, filmlerin tanıtıldığı dergi ve gazeteler… Bunun yanı sıra sadece Bursa’nın sinema tarihi değil ülkemizin ilk köy filmi olması ve kendi içinde de ilkleri barındırması nedeniyle “Aysel Bataklı Damın Kızı” hakkında sinema eleştirmenlerinin görüşlerine de dilim döndüğünce yer vermeye çalıştım.
Vedat Örfi’nin İpek Film adına 1932 yılında çektiği ve hiçbir kurumun arşivinde izine rastlanmayan Bursa’nın kayıp filmi “Yeşil Bursa” nın gazete haberlerine de bu kitapta rastlamanız mümkün. Acaba bu film nerede, kimlerin elindedir?
Nazım Hikmet
Nasıl bir araştırma dönemi geçirdiniz? Arşivler, ziyaretler, fotoğraflar derken ne kadar bir araştırma sürecinden söz ediyoruz? Elbette yazım süreci de var…
Aslında bu film benim ilk anı-biyografi kitabım olan “Nâzım’ın Bursa Yılları” ndan doğdu diyebilirim. Filmin adına ilk olarak 1933 yılında Nâzım Hikmet’le Bursa’da hapis yatan yazar ve ressam Faik Bercavi’nin anılarında rastlamıştım. O, anılarında senaryosunu Nâzım’ın yazdığı ve Bursa’da çekilen bu filmden söz ediyordu. 2010 yılından itibaren bu filmin peşinden koştum. Filmin çekildiği Çalı’ya gittim. Bir de baktım ki filmi, Çalı’da bilmeyen yok. Burada Çalı doğumlu köy bilgesi Turan Çalay’ı anmam gerekir. O, filmin geçtiği Çalı sokaklarını bir bir tespit etmişti. Okur, bu kitapta filmin Çalı’daki yol haritasını da bulabilecek. Onlarca kez gittim Çalı’ya, sokaklarında dolaştım, insanlarla görüştüm. 1930’lu yıllardan başlayarak yayımlanan gazete ve dergilerde filmle ilgili yazılanları buldum. Sinema eleştirmenlerinin filmle ilgili düşüncelerini okudum. Araştırma ve okumayla geçen 6-7 yılın sonunda geçtiğimiz yıl yazmaya başladığım kitabı tamamlamaya karar verdim.
Nilüfer’de çekilen Türkiye’nin ilk köy filmi: “Aysel Bataklı Damın Kızı”… Sinemamızın efsane kadın oyuncusu Cahide Sonku, ilk filmi için Bursa’da… Bunun yanı sıra bu filmde ilk Türkiye güzeli Feriha Tevfik de rol alıyor. Dahası senaryo Nâzım Hikmet’in elinden çıkıyor. Bu önemli bilgileri kısaca genişletebilir misiniz?
Cahide Sonku’nun sahne yaşamı o dönemin birçok oyuncusu gibi tiyatroyla başlıyor. Sonku, bu filmle yıldızlaşıyor, özellikle filmin hemen başındaki yürüyüş sahnesiyle. Haldun Taner, Sonku’nun yürüyüşünü şiire benzeterek ona “şiir yürüyüşlü kadın” der. “Sinemamızda bir dönemin efsane kadını “ilk star” gibi nitelemelerle anılan Cahide Sonku’ nun (1916-1981) sinema serüveninin başlangıcı bu filmdir. Sonku, bu ilk filmiyle seyircinin beğenisini kazanmış, onun filmde başına bağladığı eşarp “Aysel” adıyla anılan bir modanın öncüsü olmuştur. Sonku, ilerleyen yıllarda Bursalı iş adamı İhsan Doruk’la evlenir ancak bu evlilik pek uzun ömürlü olmaz.
Feriha Tevfik
1929’da Müslüman kadınların ilk kez katıldığı yarışmada ilk Türkiye Güzeli seçilen Feriha Tevfik de bu filmin başrol oyuncularındandır.
Nâzım Hikmet filmin çekildiği aylarda (Eylül- 1934) Bursa Cezaevi’nden yeni tahliye olmuştur (Ağustos 1934). O, şairliğinin yanı sıra İpek Film Stüdyolarına senaryolar yazmaktadır.
Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan hem ilk kadın hem de ilk İsveçli yazar Selma Lagerlöf de “Aysel Bataklı Damın Kızı” filminde emek sahibi. Peki nasıl, anlatır mısınız?
Selma Lagerlöf (1858-1940)’un “Tösen Fran Stormyrtorpet” adlı öyküsüyle İsveçli yönetmen Vıctor Sjöström’ün uyarladığı “Bataklık Kızı” filminden Hasan Cemil Çambeli’nin uyarladığı öyküyü, Nâzım Hikmet senaryolaştırırken adı yasaklı olduğu için Mümtaz Osman adını kullanmıştır.
Selma Lagerlöf
Efsane ve masallara dayanan yapıtlarıyla tanınana Lagerlöf’un, en iyi eseri olan Nils Holgerssons Underbara Resa Genom Sverige (Nils Holgersson’un Yabankazlarıyla Maceraları) adlı kitabından yola çıkarak hazırlanan çizgi film dizisi, Türkiye’de “Uçan Kaz” adıyla gösterilmiştir.
Kitapta başka hangi ünlü isimler yer alıyor? Ayrıca, Çalı Mahallesi’nde çekimleri gerçekleştirilen bu “ilklerin filmi”ne şahit olan Bursalılarla neler görüştünüz?
Kitapta bu filmde rol alan Darülbedayi’nin önemli oyuncuları Hazım Körmükçü, Sait Köknar, Behzat Hâki Butak, Bursalı oyuncu Mahmut Moralı ve daha birçok ünlünün biyografilerine de yer verdim. Bu arada o dönemin neredeyse tek kameramanı Cezmi Ar da anlatılıyor kitapta. Hatta kitabın kapak fotoğrafında Cahide Sonku’nun sağında duran kişidir. Kapak fotoğrafı, film çekimlerine mola verildiği bir an Çalı’da çekilen bir fotoğraftır.
Filme şahit olan, çekimler sırasında ekibin peşini bırakmayan iki Çalılı ile Ömer Biltekin ve Emin Öner’le görüşme olanağım oldu. Filmin çekildiği yıllarda 10-11 yaşlarında olan Biltekin ve Öner o birkaç ayın heyecanını yeniden duyar gibiydiler. Filmde oynayan Çalılıları, filmde kullanılan evleri, tarlaları, çeşmeleri Çalılılardan dinledim. Muhtarımız Mustafa Yunguş bu filmden etkilenerek köyde günümüzde çekilen birkaç filmde de oynamıştı üstelik.
Filmde figüran olarak görev verilen Çalılılar da bir hayli fazlaydı: Mehmet Girgin, Ali Yağlı, Hüseyin Boztekin, Hacı Hüseyin, Ahmet Çalay, Köse Mıstan bu filmde rol almanın haklı gururunu anlatmışlardı yıllarca.
Son olarak, bir arşiv niteliği taşıyan kitapta birçok fotoğraf ve belge de var. Bunlara ulaşmanız zor oldu mu? Eskimiş ya da kaybolmuş olabilirlerdi çünkü.
Kitaptaki fotoğraf ve belgelere ulaşmam dediğiniz gibi pek kolay olmadı. Özellikle filmle ilgili gazetelerde çıkan ilanlar için kütüphanelerde aylarca araştırma yaptım. Dergiler de öyle. Sahaflar, dijital arşivler önceki kitaplarımda olduğu gibi bu kitapta da uğrak yerlerim oldu ama en detaylı arşivim Çalılılar olmuştur diyebilirim. Bu nedenle onlara çok teşekkür ederim.