Selçuk Hatun Çelebi Mehmed’in kızı, 2. Murat’ın kardeşi, Fatih Sultan Mehmed’in de halasıydı.
İstanbul fatihi kudretli padişah Fatih Sultan Mehmed’in 3 Mayıs 1481 günü vefatı üzerine, Amasya’da bulunan büyük Şehzâde Bâyezid’e ve Konya’da bulunan küçük Şehzâde Cem’e haber salındı. Pederinin vefatını öğrenen Şehzâde Cem’in; hemen Bursa üzerine yürümesi, Bursa’yı ele geçirip Anadolu hükümdarlığını ilân etmesiyle ortaya iki başkent ve iki padişah çıkmıştı.
”18 gün kadar Bursa’da hükümdarlık eden Şehzâde Cem; ağabeyi Bâyezîd’in, üzerine yürüdüğünü haber alınca, büyük halası olan 74 yaşındaki Selçuk Hatun’u; meseleyi sulh yoluyla çözümlemek amacıyla İstanbul’a, kardeşi Sultan II.Bâyezîd’e elçi olarak, göndermeye karar verdi. Sultan Cem’i seven ve kardeş kanı akmasını istemeyen Selçuk Hatun, kıymetli yeğeninin bu ricasını cân u gönülden kabul etti.”
Çelebi Sultan Mehmed’in kızı Selçuk Hatun, Fatih Sultan Mehmed’in şehzâdeliğinde hocası olan Mevlânâ Ayas ve Tarihçi Ahmed Çelebi ile beraber İstanbul’a, Sultan Bâyezîd’e gitti.
Selçuk Hatun, padişahın elini öptükten sonra;
”Padişahım, kardeş kanı dökmeyesiniz! Müslümanlar arasında savaş çıkarmayasınız! Rumeli ile yetinip Anadolu topraklarını Cem’e bırakınız…” dedi.
Sultan Bâyezid; büyük halasının bu sözlerine, bir Arap darb-ı meseli olan şu tarihî sözle cevap verdi:
”Lâ rahime beyne’l-mülûk!”
Sultan Bayezid büyük halasına “Hükümdarlar arasında merhamet olmaz” diyor yani vatanın bölünmesi söz konusu olunca kardeş de olsa kralllar arasında merhametin ortadan kalkacağını ifade ediyor ve halasının teklifini açıkça reddediyordu.
Fakat gerek büyük halasına, gerek diğer elçilere gayet iyi muâmele etmekten de geri durmadı.
Selçuk Sultan, Osmanlı devlet idaresinde etkili olan kadın sultanların ilki olmasına rağmen; devleti ihtirasları uğruna kullanmamış, tersine onun bekası için çalışmıştı. Osmanlı tarihinde elçilik yapan ilk kadın sultandı.
O; dünyaya bağlı olmayan, onun aldatıcılığa inanan ve kıyâmet gününün dehşetinden korkan bir sultandı.
SELÇUK HATUN CAMİİ
Kayhan Mahallesi’ndeki Selçuk Hatun Sokağı üzerinde, dört yolun kesişme noktasında yer alan cami, Çelebi Sultan Mehmed’in kızı Selçuk Hatun tarafından yaptırılmıştır.
Bursa Kültür Vakıfları Envanteri: Anıtsal Eserler adlı çalışmada yer alan bilgilere göre, 1450 yılında inşa ettirilen caminin ana ibadet mekânı 8,80×8,80 metre boyutlarında kare planlıdır. Caminin üzeri dıştan sekizgen bir kasnağa, içten ise prizmatik üçgen motifli bir kuşağa oturan kurşun kaplı bir kubbeyle örtülüdür.
Duvarları iki sıra tuğla ve bir sıra moloz taşla örtülmüştür. Kalkan duvarlı, üç gözlü son cemaat yerinin ortası yarım daire kesitli bir tonozla, iki yan ise düz tavanla örtülüdür. Bu mekânın ortasındaki iki yığma ayakla yanlardaki duvarları birbirine bağlayan üç sivri kemerden ortadakinin altında Bursa kemeri bulunmaktadır. İki kemerin arası altıgen taş ve lacivert çinilerle süslenmiş olup, caminin kalkan duvarında, doğu, batı ve güney duvarındaki kör kemerler içinde tuğladan çeşitli motifler görülmektedir.
Caminin kuzeybatı köşesindeki sekizgen kaideli minare silindirik gövdeli ve sivri külahlıdır.