Terör gazileri Astsubay Muzaffer Oktay ve Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş ile ailelerini darbeden 5 şüpheli hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame tamamlandı.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca Başkentte aileleriyle seyahat ederken bir akaryakıt istasyonunda darbedilen iki gazi hakkında hazırlanan iddianamede, şüpheliler Doğan Çiçek, Tamer Görkem, Barış Y, Batuhan Ö, ve Enes K. hakkında, “kasten yaralama”, “mala zarar verme”, “devletin egemenlik alametlerini alelen aşağılama,” “birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit”, “trafik güvenliğini tehlikeye sokma, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alanen aşağılama” suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.
Gaziler Muzaffer Oktay ve İbrahim Kızılkaş ile birlikte Nehir Ada Kızılkaş, Seda Kızılkaş, Gamze Oktay, Barış Uzun, Mesut Tunca, Mevlüt Üstün, Musa Kaydeci, Muslu Arslan, Mustafa Emet, Gökalp Üstün iddianamede müşteki olarak yer alırken, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı ise davaya müdahillik talebinde bulundu.
Israrla takip edip darbettiler
Gazilerin darbedilme olayının detaylı bir şekilde anlatıldığı iddianamede mağdur İbrahim Kızılkaş’ın 9. Komando Tugay Komutanlığı tarafından icra edilen Karabıyık-5 operasyonunda terör örgütü PKK ile girdiği çatışmada yaralandığı ifade edildi.
Muzaffer Oktay’ın da Mardin İl Jandarma Komutanlığı emrinde astsubay olarak görev yaptığı sırada askeri aracın geçişi sırasında PKK tarafından yola döşenen bombanın infilak etmesi sonucu gazi olduğu kaydedildi.
Ankara Gaziler Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören gaziler Oktay ve Kızılkaş’ın aileleriyle 4 Kasım 2017’de gezi için Gölbaşı ilçesinden Ankara’ya gelirken, şüpheli Tamer Görkem’in kullandığı araçtaki şüpheli Doğan Çiçek’i, gazilere el kol işaretleriyle hakaret ettiği anlatıldı.
Mağdurların yol boyunca şüpheliler tarafından ısrarla takip edilip taciz edildiklerine dikkati çekilen iddianamede, Eskişehir yolunda trafiğin durması üzerine şüpheliler Doğan Çiçek ve suça sürüklenen çocuk O.Y’nin araçtan inerek mağdurlara saldırdıkları aktarıldı.
Kızılkaş’ın “Biz gaziyiz” demesine rağmen O.Y’nin “muşta” tabir edilen kesici aletle saldırdığı kaydedilen iddianamede, “Diğer mağdurların (gazi aileleri) da bu beyanı tekrar ettikleri, şüphelilerin mağdurlara hitaben ‘sizi de gaziliğinizi de sinkaf ederiz, çıkın dışarı, sizi öldüreceğiz’ diyerek karşılık verdikleri, şüpheli Çiçek’in gazi Muzaffer’in bulunduğu kapıyı açmaya çalıştığı ancak mağdur İbrahim’in aracın kapılarını ve camlarını kilitlediği, kapıyı açamayan şüphelilerin bu duruma sinirlenerek O.Y’nin eline taktığı muşta ile İbrahim’in bulunduğu taraftaki kapı camını kırdığı ve muşta ile İbrahim’in kafasına yumruklar salladığı, şüpheli Doğan’ın da ön kaputunu yumruklayarak araca hasar verdiği tespit edildi.” ifadelerine yer verildi.
Türk bayrağını yırtmak istedi
Trafiğin açılması üzerine olay yerinden kaçmaya çalışan mağdurların bir süre sonra yine şüphelilerin taciz ve tehditlerine maruz kaldığı aktarılan iddianamede, “Şüpheliler, mağdurların önüne makas atmak suretiyle onları durdurmaya çalışıp ve hizalarına geldiklerinde el işaretleriyle ‘boğaz kesme’ hareketi yapıp tehdit eylemlerini sürdürdü.” denildi.
Daha sonra gazilerin şüphelilerden kurtulmak için Eskişehir yolu üzerindeki bir akaryakıt istasyonuna girdiklerine yer verilen iddianamede, gazi ve ailelerinin burada da şüphelilerin saldırılarına maruz kaldıkları bildirildi.
İddianamede olaya ilişkin şu bilgiye yer verildi:
“Şüpheli Doğan Çiçek kapı kolunu kırıp Muzaffer’e tekme ve yumrukla vurduğu, araçtaki diğer mağdurların ‘yapmayın, bunlar terör gazisi, sakat, felçli’ şeklindeki uyarılarına rağmen şüphelilerin eylemlerini sürdürerek arkadaki mağdurlar Gamze, Seda ve Nehir Ada’ya da tekme ve yumrukla vurdukları, bu sırada istasyondaki çalışanların şüphelileri engellemeye çalıştıkları ancak şüpheli Tamer Görkem’in buna engel olduğu, aynı zamanda Seda Kızılkaş’a tekme ve tokatla vurduğu.
Şüpheli Çiçek’in bu sırada mağdurlar Seda ve Gamze’ye yumruk ve tekme sallarken aracın arka cam tarafındaki Türk Bayrağını almaya çalıştığı, Seda’nın Çiçek’i iteklemesi üzerine, Çiçek’in ‘bırak bayrağı, alıp yırtacağım, bırak, senin (…)’ diyerek küfür edip Seda’ya ve küçük kızı Ada’ya tekme ve yumruk salladığı, şüphelilerin mağdurların ‘biz gaziyiz, sakatız, engelliyiz’ şeklindeki uyarılarına rağmen şüphelilerin ‘sizin ananızı avradınızı sinkaf ederiz, biz gazileri sevmeyiz, sizi barındırmayacağız, sizin de gaziliğinizin de (…), sizi öldüreceğiz’ diyerek tehdit ve hakaret eylemlerini sürdürdüğü.”
Çiçek’in olaydan bir süre sonra şüpheliler Enes K, Batuhan Ö. ve Barış Y. ile birlikte akaryakıt istasyonuna gelerek, gazilerin darbedildiği anlara ilişkin güvenlik kamera kayıtlarının silinmesi için buradakileri tehdit ettiği anlatılan iddianamede, bu duruma karşı çıkan istasyon çalışanlarının söz konusu şüpheliler tarafından darbedildikleri kaydedildi.
Şüphelilerin olaya müdahale eden polislere yönelik hakaret ve küfürleri de iddianamede yer aldı.
İstenilen cezalar
Gazi ve yakınlarına şiddet uygulayan şüpheli Doğan Çiçek’in, “devletin egemenlik alametlerini alelen aşağılamadan” “kasten yaralamadan”, “mala zarar verme”, “birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit”, “trafik güvenliğini tehlikeye sokma”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alanen aşağılama” suçlarından 24 yıl 4 aya kadar cezalandırılması talep edildi.
Şüpheli Tamer Görkem’in de “Kasten Yaralama”, “Mala Zarar Verme”, “Birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit”, “T.C. Hükümetini, Yargı Organlarını, Askeri veya Emniyet Teşkilatını Alanen Aşağılama,” ve “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” suçlarından 20 yıl 10 aya kadar cezalandırılması talep edildi.
Ayrıca olay sonrası şüpheli Çiçek ile benzinliğe gidip kamera kayıtlarını almak isteyen ve benzinlik çalışanlarına saldıran şüpheliler Barış Y., Batuhan Ö. ve Enes K.’nin ise kasten yaralama nedeniyle 1 yıl, darp eyleminden dolayı 6 yıl, hakaret ve tehdit suçlarından ise 12 yıl 9 ay kadar hapisle cezalandırılamaları istenildi.