HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’ya silah bırakma çağrısına ilişkin, “Umut ediyorum Türkiye halkları açısından hayırlara vesile olur. Bu sürecin barışa doğru evrilmesi konusunda herkes ‘üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir’ diye temenni ediyorum” dedi.
Demirtaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde bir araya gelmeleri sonrasında ortak açıklamalarına ilişkin, Türkiye’de müzakerelerin sağlıklı bir noktaya gelmesi konusunda önemli bir çağrı yapıldığını söyledi.
Müzakerelerin başlamasıyla Türkiye’de demokratikleşme, özgürlüklerin genişlemesi ve bununla eş zamanlı olarak kalıcı barışa doğru gidilmesi konusunda kritik bir aşamaya gelindiğini belirten Demirtaş, şöyle konuştu:
“Taraflar karşılıklı taahhütte bulunmuş oldu. HDP olarak bu süreçte katkı sunmaya gayret ettik. Bu aşamadan sonra hükumetin Türkiye toplumuna taahhütte bulunmuş olduğu demokratikleşme ilkeleri konusunda somut adımlara doğru ilerlemesi gerekir. PKK’nın da Öcalan’ın da silahsızlanma konusunda artık hazırlığını yapması gerekir. Karşılıklı senkronize bir şekilde süreci ilerletmek gerekir. Umut ediyorum Türkiye halkları açısından hayırlara vesile olur. Bu sürecin barışa doğru evrilmesi konusunda herkes, ‘üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir’ diye temenni ediyorum.”
İç Güvenlik Yasa Tasarısı
Demirtaş, barışın demokrasi ve özgürlüklerle bağlantısı unutulmadan hareket edilmesi halinde Parlamento’da görüşülmeye devam edilen İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nın da gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.
Demirtaş, “Hükumet bir yandan bu tasarıya ısrar edip, diğer yandan ‘Demokrasi konusunda adımlar atıyorum’ derse bu birbiriyle çelişkili durum olur. Güvenlik Yasası barış getirecek bir yasa tasarısı değildir. Bu bir tarafı. Öbür taraftan ise müzakerelerin başlayıp bütün o temel ilkelerin açıkça şeffaf bir şekilde tartışılacağı bir süreci de destekleyelim” dedi.
Çağrı metninde belirtildiği gibi 10 temel ilkede müzakerelerin yapılıp, genel bir konsensüs sağlanması halinde kongre toplanmasının hızlı bir şekilde gündeme geleceğini ifade eden Demirtaş, bir gazetecinin, “(2 yıl önce de benzer bir çağrı oldu. Ne silah bırakıldı ne de sınır dışına çekildi) şeklinde eleştiriler var. Ne düşünüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Büyük haksızlık olur. İktidar köşeye sıkışmışsa bunu köşeye sıkıştıran bizim mücadelemizdir. Bu iktidarı kurtarma değil Türkiye toplumuna demokrasi, özgürlük manifestosu ve imkanı sunma girişimidir. Bu şekilde haksız ithamlarla kuru bir şekilde ‘AKP’ye yaranma’ amacıyla yapılmış birşey gibi algılanırsa çok ayıp ve yazık etmiş olurlar. Çok yoğun bir mücadeleyle bu noktalara getiriyoruz. Silahsızlanma, geri çekilme, ateşkes gibi durumlar gelişiyorsa bu barışseverlerin kazanımıdır. AKP’nin lütfu değildir, hediyesi değildir. Hep birlikte Türkiye’de barış isteyenlerin ortak emeği çabasıyla geldiğimiz noktayı barışseverlerin elinin tersiyle itmesi kabul edilemez bir durum olur. O zaman AKP’ye terk etmiş olursunuz barış alanını. Barışı biz kuruyoruz, inşa ediyoruz Türkiye halkları olarak. Bu hükumeti kurtarma operasyonu değil. Böyle düşünülmesi bu sürecin ciddiyetine denk düşmez. Yakışıksız olur. Süreç geri çekilmedekine benzer bir tıkanmayla karşılaşsın istemiyoruz. Bunun da yolu, hükumetin üzerine düşen görevleri, topluma verdiği sözleri, demokrasi ve özgürlükler konusunda, yeni anayasa konusunda hem adımlar hem taahhütlerle ilerlemesidir.”
“Hep birlikte barışı çok istiyor, arzuluyoruz”
Bir gazetecinin, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın “Barışa çok yakınız” sözünü hatırlatması üzerine, Demirtaş, şunları söyledi:
“İnşallah. ‘Biz barışa uzaklaşalım’ diye uğraşmıyoruz. Hep birlikte barışı çok istiyor, arzuluyoruz. Bu hükumetin pratiğine bağlı. Hükumet yürüttüğü politika ile barış konusunda zerre kadar umut vermiyor. Attığı adımlarla zerre kadar barışa yaklaşmıyor. Güvenlik paketi, sokaktaki uygulamalarla tekçiliğe doğru kurduğu sistemle barışa yaklaşılmaz. Bütün bunlardan değişim, dönüşüm konusunda güven veren bir adıma doğru ilerleyecek hükumeti görüp, ‘Barışa ne kadar yakınız’ diye yorum yapabiliriz.”