Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, Afrika’nın sorunlarının ve aynı zamanda potansiyelinin büyüklüğünün farkında bir ülke olarak, her platformda Afrika’nın yanında yer aldığını ve yer almaya devam edeceğini bildirdi.
Erdoğan, Cibuti-Türkiye İş Forumu’nun kapanışında, iki ülkenin iş dünyası temsilcilerine hitap etti.
Konuşmasına, salonda kendisiyle tanıştırılan Erdoğan ve Emine isimli iki Cibutili çocuğun kendisi için güzel bir sürpriz olduğunu belirterek başlayan Erdoğan, Cibuti’yi, Cumhurbaşkanı İsmail Guelleh’in önderliğinde, kalkınma yolunda ilerleyen, “Afrika Boynuzu”nun istikrarlı ülkelerinden biri olarak gördüğünü söyledi.
Ekonomik potansiyeli ve insan kaynaklarıyla Afrika’nın önemli merkezlerinden biri olan Cibuti’nin, kıtanın ve bölgenin uluslararası ilişkilerinde ağırlığı olan bir ülke olarak da örnek uygulamalarıyla öne çıktığını aktaran Erdoğan, “Bir tarafta Hint Okyanusu bir tarafta Kızıldeniz, bütün bunlarla birlikte stratejik önemi, yüzölçümü itibarıyla küçük olan ülkeyi çok güçlü ve büyük kılıyor” dedi.
Cibuti’ye cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, “Yaptığımız bu ilk ziyaret, esasen geç kalınmış olmakla birlikte, dost ve kardeş Cibuti’ye verdiğimiz önemin bir göstergesidir” dedi.
Afrika ülkeleri ile ilişkilerde son 10 yılda önemli sıçramalar gerçekleştiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Açılımımızı karşılıklı olarak başarılı bir şekilde tamamlayarak, ilişkilerimizi her geçen gün daha derinleşen ortaklık politikası anlayışına dönüştürmüş bulunuyoruz. Artık Afrika Birliği değil Afrika ortaklığı anlayışıyla bu süreci devam ettiriyoruz. Türkiye için Afrika ile kucaklaşmanın, ticari ve ekonomik boyutunun ötesinde bir manası var. Bu, kardeşlik ve dostluk bağımızın güçlenmesidir. Binlerce yıllık gönül birlikteliğimiz, yüzlerce yıllık fiili beraberliğimiz olan bu coğrafyayla yeniden buluşuyor, adeta hasret gideriyoruz.”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un bugün Tajura’ya giderek tarihi mekanları ziyaret ettiğini, tarihi mekanların yeniden ayağa kalkması için çalışma başlatılacağını ifade eden Erdoğan, bu vesileyle Türklerin Osmanlı döneminde olduğu gibi Tajura’ya ziyarete geleceğini kaydetti.
Fransız havayollarının Cibuti’ye haftada bir seferi olduğunu, THY’nin haftada 7 olan uçuş sayısının 14’e çıkması içinse adımlar atıldığını söyleyen Erdoğan, talebin arzı doğurduğunu ve bunun halkların kaynaşmasını beraberinde getireceğini belirtti.
“Afrika’nın sorunlarının ve aynı zamanda potansiyelinin büyüklüğünün farkında bir ülke olarak, her platformda Afrika’nın yanında yer alıyoruz, yer almaya devam edeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, birikim ve tecrübesiyle her alanda Afrika ve Cibuti’nin kalkınmasına katkı sağlamaya, işbirliği yapmaya hazır olduğunu vurguladı.
“Ticaret hacmimizin 100, 200 milyon dolara çıkması lazım”
Türkiye’nin, genç ve yetişmiş iş gücü, sıkı mali disiplini, rekabetçi yatırımcıları ve güçlenen altyapısıyla Avrupa’nın 6’ncı, dünyanın 17’nci büyük ekonomisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, G-20 dönem başkanlığını üstlenen Türkiye’nin, Kasım ayında G-20 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağını anımsattı.
1996’dan bu yana Gümrük Birliği’ne üye olan Türkiye’nin, bu konuda özgüven sahibi olduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye ihracatının yüzde 95’inin sanayi ürünlerinden oluşmasının, bu özgüvenin güçlü bir üretim altyapısıyla desteklendiğini gösterdiğini bildirdi. Türkiye’nin 2014’te 158 milyar dolarlık ihracat yaptığını belirten Erdoğan, ekonomik göstergeler hakkında bilgi verdi.
Devletin borçlanma faizinin 12 yılda yüzde 63’ten tek haneli rakamlara indiğini kaydeden Erdoğan, “Biz bunu bile yeterli bulmuyoruz, bu faizin daha da inmesi lazım diyoruz. Çünkü, yatırımcı bir ülkenin yüksek faizlerle iş yapması mümkün değil. Düşük faizle kredi temini mümkün olacak ki, o ülkedeki girişimci yatırım yapabilsin” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye ile Cibuti arasındaki ticaret hacminin 2014’te, biraz düşüşle 60 milyon dolar düzeyinde olmasının beklendiğini söyleyen Erdoğan, “Bu, bizim yapımıza uygun değil. Süratle 100, 200 milyon dolara çıkması lazım” dedi.
“Başarıyı paylaşmak, sizlerle kazanmak istiyoruz”
Türkiye’de, 2002’de 230 milyar dolar olan milli gelirin bugün 820 milyar dolara çıktığını, 2023’te bu rakamın 2 trilyon dolar düzeyine yükselmesinin hedeflendiğini dile getiren Erdoğan, tarımsal üretimde Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sıradaki Türkiye’nin, müteahhitlik firmalarının da dünyada ilk üç içinde yer aldığını anımsattı. Türk ekonomisinin bu yüksek performansında, Türk özel sektörünün başarısının büyük payı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Biz bu başarıyı Cibutili kardeşlerimizle de paylaşmak istiyoruz. Sizlerle birlikte kazanmak istiyoruz. ‘Siz pazar olun, biz de pazarlayan’ diye düşünmüyoruz. Beraber kazanacağız, beraber üreteceğiz. Türkiye’ye tahsis edilen, 5 bin dönümlük özel ekonomik alan çok ciddi sinyaller verecek. Buradan inanıyorum ki, Cibuti’nin ekonomik hareketliliği başlayacak. İstihdam burada başlayacak. İstihdamın, bu 5 bin dönümlük arazide Cibuti’ye sağlayacağı kolaylık, iç huzuru ve barışı farklı bir şekilde geliştirecek. Ekonomik işbirliğimizi sadece bunlarla da bitirmeyeceğiz. Bunun yanında, müşterek olarak üçüncü ülkelerde yatırımlara girmenin arayışı içinde olacağız. Afrika ile buradaki ülkelerle, kardeşlerimizle olan ilişkilerimizi işte bu anlayış üzerinde yükselteceğiz.”