Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe, “Dünyada, her yıl yaklaşık 30 milyon kişide sepsis gelişmekte ve yaklaşık 9 milyon kişi hayatını sepsis nedeniyle kaybetmektedir. Genel olarak baktığımızda, sepsis nedeniyle ortalama her 4 saniyede bir ölüm gerçekleşmektedir.” dedi.
Sağlık Bakanlığı tarafından, Ankara Şehir Hastanesi Toplantı Salonu’nda, “Sepsis Farkındalık Ayı ve 13 Eylül Dünya Sepsis Günü” dolayısıyla önleme, tanı ve tedavi yöntemlerinin ele alındığı Sepsis Sempozyumu düzenlendi.
Meşe, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, sepsisin vücudun enfeksiyona karşı gösterdiği kontrolsüz ve abartılı yanıt sonucunda, kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıkan, bağışıklık sisteminin çökmesine neden olabilen, erken tanı konulup tedavi edilmediğinde ölümcül seyredebilen bir klinik tablo olarak tanımlandığını söyledi.
Sepsisin küresel bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Meşe, “Dünyada, her yıl yaklaşık 30 milyon insanda sepsis gelişmekte ve yaklaşık 9 milyon insan hayatını sepsis nedeniyle kaybetmektedir. Yine dünyada her yıl 3 milyon yeni doğanda ve 1,2 milyon çocukta sepsis gelişmektedir. Her yıl 1 milyon yeni doğan hayatını yine bu sebeple kaybetmektedir. Genel olarak baktığımızda, sepsis nedeniyle ortalama her 4 saniyede bir ölüm gerçekleşmektedir.” diye konuştu.
Meşe, sepsisin özellikle 65 yaş ve üzerindekilerde, gebelerde, 1 yaş altı bebeklerde, hastanede yatan hastalarda, kanser, siroz, böbrek yetmezliği, otoimmün hastalık, HIV/AIDS gibi kronik hastalığı olan ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde sepsise bağlı ölüm riskinin arttığına dikkati çekti.
Bakan Yardımcısı Meşe, toplum kökenli sepsisin önlenmesinde el hijyeninin önem taşıdığını, temiz ve güvenli gıda tüketiminin sağlanması, yenidoğanlarda anne sütü ile beslenme ve özellikle risk grubunda yer alan kişilerin aşılanmalarının önemli olduğunu bildirdi.
“Ulusal Enfeksiyon Kontrol Programı başlıyor”
Sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların önlenmesi için sağlık kurumlarında etkin enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınması gerektiğinin altını çizen Meşe, bu kapsamda Türkiye’de uygulanan programlar hakkında bilgi verdi.
Sağlık Bakanlığı olarak sterilizasyon-dezenfeksiyon eğitimleri verilerek sertifikasyon programı uygulanacağını da aktaran Meşe, “Ulusal Enfeksiyon Kontrol Programı’nı tüm hastanelerimizde uygulamaya başlıyoruz. Vatandaşlarımızın sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonlara maruz kalmaması için, her türlü önlemi alacağız.” dedi.
“Hasta bakımında sadece el hijyeni kurallarına uyulması ile, hastane enfeksiyonlarının en az yüzde 30’unun önlenebileceği gösterilmiştir.” ifadesini kullanan Meşe, “Nitekim, daha önce görev yaptığım Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde, uyguladığımız Enfeksiyon Kontrol Programı neticesinde, el hijyenine uyum artmış, hastane enfeksiyon oranları ise yüzde 50 oranında düşmüştür. Bu başarı sonucunda, Cenevre’de 2 yılda bir verilen Avrupa El Hijyeni Mükemmeliyet Ödülü’nü almaya hak kazandık. Ödül, 12 Eylülde Cenevre’de tarafımıza takdim edilecek.” açıklamasında bulundu.
Antibiyotik direncinin önemine de dikkati çeken Meşe, şunları kaydetti:
“Hem toplumda hem hastanelerde en önemli halk sağlığı tehditlerinden bir diğeri, artan antibiyotik direnci ve bunun sonucunda, bazı enfeksiyonların tedavisinde yaşanan güçlüklerdir. Antibiyotik direncinin önlenmesinde, hem toplumda hem hastanede akılcı antibiyotik kullanımı en önemli kuraldır. Yine alanında uzman akademisyenlerimizle birlikte hazırladığımız ‘Ulusal Antimikrobiyal Direnç Önleme Stratejik Eylem Planını’ da uygulamaya başlayacağız.”
Bu yıl sepsis ile mücadelede Sağlık Bakanlığı olarak sloganların “Sepsisi Önle, Hayatı Kurtar” ve “Sepsisi Tanı, Hayatı Kurtar” olarak belirlendiğini aktaran Meşe, “Hazırladığımız ‘Sepsis Yönetim Planı’ ile, sepsis hastalarının erken tanısı ve müdahalesinin sağlanması ve sepsise bağlı ölümlerin azaltılması hedeflenmektedir.” şeklinde konuştu.
“Hastanelerde akılcı antibiyotik kullanımı çalışmaları başlatacağız”
Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammet Güven de sepsise bağlı ölüm oranlarının hala yüksek olduğunun altını çizerek, bu konuda farkındalığı artırmak için yürütülen projelerle oranların azaltılmasının amaçlandığını söyledi.
Sepsis görülme sıklığında antibiyotik direncinin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Güven, şunları kaydetti:
“Akılcı antibiyotik kullanımına başladık. Bu kapsamda birinci basamakta akılcı antibiyotik kullanımıyla birlikte önemli ölçüde gereksiz antibiyotik kullanımı önlendi. Bu nedenle, zaman içinde toplumda antimikrobiyal direncin bazı antibiyotiklere karşı azalacağını ümit ediyoruz. Aynı proje kapsamında önümüzdeki dönemde yatan hastanelerde de akılcı antibiyotik kullanımıyla ilgili çalışmalar başlatacağız.”
Sempozyumda, vatandaşların bu alanda ne bildiğini anlamaya yönelik röportajlara yer verildi ve daha sonra oturumlara geçildi.