Türkiye’deki tayin bekleyen binlerce öğretmen arasında bulunan Nilgün Sözen, 2006 yılından bu yana öğretmen olamayınca ailesine ait kahvehaneyi işletmeye başladı.
Daha sonra KOSGEB destekleri sayesinde bir lokanta açan Nilgün Sözen, bu sömestre tatilinde gönül verdiği beden öğretmenliğine de sözleşmeli olarak başladı. Öğretmenlikten artan zamanında erkek müşterilerine çay ve kahve servisi yapan Sözen, yaptığı işten çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Kahvecilikle yetinmeyen Sözen, KOSGEB destekleri sayesinde bir lokanta dükkanı da açtığını, kadınların her işi yapabileceğini söyledi.
Sözen, “Öğretmenlik yapmak hep hayalimdeydi. Fakat tayin olmayınca çaycılık yapmaya mecbur kaldım. İlk başlarda insanlar kadın çaycı mı olur diye yadırgadı. Kahveciliği severek yapıyorum. Çünkü ben çaycılıktan ekmeğimi kazanıyordum. Bu sırada KOSGEB girişimcilik kursuna da başvurdum. Aldığım destekle Trilye’ye bir lokanta açmaya karar verdim. Annem ile birlikte bu lokantayı işletmeye başladık. Yaptığım iki işten de çok memnunum” dedi.
ARTIK GÖNÜL VERDİĞİ ÖĞRETMENLİĞİ DE YAPIYOR
Sözen, “Okul müdürümüz lokantamıza geldiğinde benim beden eğitimi öğretmeni olduğumu öğrendi. Daha sonra bana ücretli beden eğitimi öğretmenliği teklifinde bulundu. Ben de gönül verdiğim öğretmenlik teklifini kabul ettim. Artık üç işte birden çalışıyorum. Okuldan geri kalan boş zamanlarımda kahvehanede çay dağıtıyorum. Fırsat buldukça da anneme lokantaya yardıma gidiyorum. Hiç yorulmuyorum. Çünkü yaptığım işleri severek yapıyorum” diye konuştu.
Dünya Kadınlar GününüN aslında eğlenecek bir gün olmadığını ifade eden Sözen, “Bu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Burada ezilen kadınlarımızı, ezilen halkımızı anlatıyor. Bunun farkına varmak gerekiyor. Erkeklerin kadınlara sahip çıkmaları gerekiyor. Bunu sadece 8 Mart olarak kutlamamız gerekiyor. Kadınlarımıza sahip çıkmamız lazım. Son günlerdeki şiddet olaylarını kınıyorum. Bunun için eğitim çok önemli” diye kaydetti.