Van’da, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Anayasa’da değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle, çeşitli tarihlerde yaptıkları konuşmalar nedeniyle haklarında “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “terör örgütü propagandası yapmak”, “suç işlemeye alenen tahrik” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından dava açılan Botan ve Geveri’nin yargılanmasına devam edildi.
Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ikinci duruşmasına sanık milletvekilleri katılmazken, avukatları Murat Timur, Ümit Dede ve Barış Oflas hazır bulundu.
Önceki duruşmada “zorla getirilme” kararı verilen milletvekilleri hakkında, “tedavileri nedeniyle il dışında bulundukları, ne zaman döneceklerinin bilinmediği” şeklinde belge düzenlendiği belirtildi.
Duruşmada söz alan Geveri’nin avukatı Timur, yoğun siyasi çalışmalarını sürdüren milletvekilleri hakkında “zorla getirme” kararı verilmesini gerektirecek bir durumun bulunmadığını belirterek, bu kararın kaldırılmasını talep etti.
Diğer sanık avukatları da milletvekilleri hakkında verilen “zorla getirilme” kararının kaldırılarak ifade vermesi için davetiye çıkarılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, usulüne uygun tebligatlara rağmen duruşmaya katılmayan, “zorla getirme” kararına rağmen duruşma günü il dışına çıkan milletvekilleri Botan ve Geveri hakkında, “yakalama emri” düzenlenmesine ve haklarında yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına karar verdi.
Duruşma, ertelendi.
İddianameler
Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa değişikliği kapsamında dokunulmazlığı kaldırılan HDP Van Milletvekilleri Lezgin Botan ve Adem Geveri’nin geçen yıl çeşitli tarihlerde yaptıkları konuşmalarla ilgili soruşturma başlatmıştı.
Hazırlanan iddianamede, Botan’ın terör örgütü elebaşını, terör ve şiddet eylemlerini övdüğü ve örgütün propagandasını yaptığı belirtilerek, “terör örgütü propagandası yapmak”, “suç işlemeye alenen tahrik” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından 11 yıldan 40 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Geveri hakkında da “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 35 yıla kadar hapis cezası istenmişti.