Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Dünya ve insanlık Covid-19 salgınında büyük bir mücadele veriyor.
Vakalar kronometrenin kadranı gibi katlanarak artıyor.
Ülkeler çaresiz, insanlık umutsuz. Ölümler durdurulamıyor.
En büyük umut olan aşıya da her ülkenin ulaşması mümkün değil. Aşıya erişip de yaptırmayanların cesaretine de söyleyebilecek kelime bulamıyoruz.
Dün Bursa’daki kamu hastanelerinden birinde görev yapan yönetici dostumuzla konuşurken, anlattıkları sonrası tablonun vahametini size izahta zorlanıyoruz.
Yönetici dostumuz maalesef kendi görev yaptığı hastanede yoğun bakımların dolduğunu, ilave Covid polikliniğine yatak açmak için çalıştıklarından bahsetti.
Üstelik, bütün bunlar olurken, vatandaşın hiç korkmadan normal polikliniklere başvurularının da yoğun biçimde devam ettiğini söyledi.
Bu sözlerden şunu anlıyoruz.
Bursa’daki tablonun her geçen gün kötüleştiği, hastane yükünün arttığı, hiç temenni etmeyiz ama vaka artışı böyle devam ederse doktorların geçmişte Avrupa ve ABD’de olduğu gibi hasta seçmek durumunda kalabilme olasılığı da zayıf değil.
Özel bir hastanede çalışan başka bir dostumuzla konuştuğumuzda da kendilerine de Covid şüphesiyle gelenlerin sayısının çoğaldığını anlattı.
Açıkçası, Bursa’da durum sanılanın ötesinde çok kötü. Yöneticiler toplumda infial oluşturmamak için uyarıyla durumu geçiştiriyorlar ama bilinmeyen detaylar tehlikenin sinsi sinsi kenti komple sardığını işaret ediyor.
Hal böyleyken, sokaklarımızdaki umursamazlık da diz boyu.
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son haritada Bursa’da 100 bin nüfusa düşen hasta sayımız 500’ü buldu.
Rakamlar korkutucu.
Tehlikeyi fark etmek istemeyenleri, daha hangi verilerin korkutacağını merak ediyoruz.
Kısmi kapanmanın da beklenen düzeyde bir sonuç vermeyeceği anlaşılıyor.
Türkiye, tarihinin en ağır salgınıyla karşı karşıya.
Büyük kentlerdeki vaka sayıları Anadolu’da da düşük değil.
Maalesef, toplum olarak kötü bir sınav veriyoruz. Gevşeme ile birlikte kuralsızlık başladı. Kendimizi düşünmüyorsak, tedbirlere harfiyen uyan yurttaşlarımızı, hemşerilerimizi düşünmeliyiz.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…