İkiz, üçüz, dördüz hatta altız doğum olduğunu bile gördük peki hiç hamileyken hamile olma durumunu duymuş muydunuz? Bu durum nadir de olsa görülebiliyor.
Bu fenomenin resmi olarak bilinen 10 vakası var ve sonuncusu Avustralya’da Kate Hill adlı bir kadında meydana geldi. 10 gün içinde iki kez hamile kalan kadın önce Charlotte adını verdikleri kızını 10 gün içinde de Olivia adını verdikleri kızını dünyaya getirdi. Birbirleriyle yakın bir zaman içinde doğmalarına rağmen ağırlıkları ve kan tipleri farklıydı.
Bu yaşanan durumun aslında bir adı var. Süperfetasyon adı verilen bu durum aslında insanlar dışındaki memelilerde epeyce yaygın. Kemirgenler, tavşanlar, atlar, koyunlar, kedigiller ve kangurular gibi birçok hayvanda süperfetasyona rastlanabiliyor.
Normalde bir kadın hamile kaldığında yumurtalıkları rahimde yumurta bırakmayı keser, çünkü hormonlar vücuda bir bebek yetiştirmek için “hazırlanma” için bir sinyal gönderir. Bununla birlikte, süperferasyon gerçekleştiğinde, yumurtalıklar döllenebilir hale gelebilecek başka bir yumurta üretir ve salıverir.
Fakat hamile kadınlarda bazı durumlarda yumurtlama devam edebiliyor ve yeniden gebe kalmayı engelleyen sistemdeki bir aksaklık sonucu, hamile bir kadının yeniden hamile kalması mümkün hale geliyor.
Döllenmiş bir yumurta ikiye ayrıldığında veya iki yumurtayı aynı anda iki sperm döllediğinde ortaya çıkan ikiz bebeğe gebe kalma durumundan farklı olarak, süperfetasyon, bir kadının mevcut gebelikten daha genç bir ek cenine hamile kalmasına yol açar.
Şaşırtıcı bir şekilde, kaza sonucu doğan çoğu bebek hayatta kalmayı başarmış. Asıl risk, bebeklerin aynı anda doğacak olmaları gerçeği. Bu nedenle, bebeklerden birinin erken doğum (prematüre) zorluklarını kaçınılmaz bir biçimde tecrübe edeceğini söylemek mümkün.
Bu olguyu ilk kez tavşanlarda tespit eden Aristoteles olmuştu. Doğum yapan tavşanların yavrularının farklı büyüklüklerde olduğunu gözlemledi. Bu, ikinci hamileliğin ortaya çıkması nedeniyle genç yavruların daha küçük olduğu süperfetasyonun sonucuydu.