Baş ağrısı özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda en sık rastlanan şikâyetlerin başında geliyor. Norveç’te yapılan bir çalışmada 40 yaşın altındaki kadınların yüzde 60’ının son bir yıl içinde baş ağrısından şikâyet ettiği ortaya konmuş. Baş ağrısı her ne kadar sık karşılaşılan bir sorun olsa da gebelik döneminde veya doğumun hemen sonrasında ortaya çıkan ağrının daha dikkatli incelenmesi gerekiyor. 2015’te yapılan bir çalışmada acile baş ağrısı ile başvuran gebelerin yüzde 35’inde baş ağrısının ikincil bir hastalığa (gebeliğe bağlı hipertansiyona) bağlı olduğunun saptandığını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Tanju Demirören, bu nedenle özellikle gebelikte veya doğum sonrası yeni ortaya çıkan baş ağrısının ayrıntılı incelenmesi gerektiğini söyledi.
Altta yatan soruna göre ağrının şiddeti ve sıklığının değişebileceğine işaret eden Op. Dr. Tanju Demirören, “20’nci gebelik haftasından sonra veya doğum sonrası 2 hafta içinde ortaya çıkan baş ağrısında gebeliğin yüksek tansiyonu (preeklampsi) ve buna bağlı konvülsiyonların (eklampsi) ilk bulgusu olabilir” diye konuştu.
NEDENLERİN BAŞINDA GEBELİK ZEHİRLENMESİ VAR
20’nci gebelik haftası üzerinde atipik veya yeni ortaya çıkan baş ağrısı varsa, kişinin tansiyonu normal dahi olsa gebelik zehirlenmesinin (preeklapmsi) akla getirilmesi gerektiğini anlatan Op. Dr. Tanju Demirören, şu bilgileri verdi: “Yapılan değerlendirmelerde vakaların yaklaşık üçte birinde preeklampsi saptanmıştır. Bu gruptaki ağrılar genellikle yaygın, sabit orta ve ağır şiddette, zonklayıcı şekildedir. Beraberinde bulanık görme, ışık hassasiyeti ve bilinç düzeyinde değişiklikler görülebilir. Migrene bağlı baş ağrısında benzer bulgular vardır. Ancak migrende ağrı sıklıkla tek taraflıdır. Bu noktada tanı, sistemik muayene, tansiyon değerleri ve göz muayene bulgularına bakılarak konulur. Bununla birlikte, gebenin baş ağrısında nörolojik değerlendirme önemlidir. Preeklampsi nedenli baş ağrısında beyin kanaması olmadığı müddetçe nörolojik muayene sonuçları normaldir.”
BAŞ AĞRISIYLA BİRLİKTE BU BELİRTİLERİ GÖZ ARDI ETMEYİN
Op. Dr. Tanju Demirören, baş ağrısı olan gebede altta ciddi bir hastalığın yattığını düşündüren belirtileri şöyle sıraladı: “Baş ağrısı ile zihin bulanıklığı, kasılmalar (konvülsiyon), göz dibi ödemi, ense sertliği ve nörolojik bulgular, ağrının çok şiddetli başlaması, ilk kez migren benzeri ağrının ortaya çıkması, eskiden var olan ağrıdan farklı şiddette ve farklı şekilde ortaya çıkması, ağrının uykudan uyandıracak kadar şiddetli olması ve ağrı kesiciler ağrının azalmaması durumlarında hemen doktora başvurulmalıdır.”
Bu şikâyetlerle gelen gebenin ayrıntılı olarak incelenmesinin doğru tanı açısından önemine dikkat çeken Op. Dr. Tanju Demirören, “Gebelikten önce gerginlik tipi, migren ve küme baş ağrısı olduğu bilinen gebelerde, belirtiler daha önce görülen ağrı tablosu ile uyumlu ise gebelik zehirlenmesi ekarte edildikten sonra ek bir şey yapmaya gerek kalmaz. Bu noktada, gebelikte baş ağrısı ile birlikte yüksek tansiyon tespit edilmesi tehlikeli olabileceği için dikkatli olunması gerekir” ifadelerini kullandı.
EN SIK MİGREN GÖRÜNÜYOR
Baş ağrısı ile hekime başvuran gebelerin üçte birinde altta yatan bir başka hastalık (gebelik hipertansiyonu, preeklampsi…) saptanırken üçte ikisinde migren tipi ağrılar saptandığını anlatan Op. Dr. Tanju Demirören, hangi hastalıkların hangi belirtilerle kendini gösterdiğini şöyle anlattı: “Migren tipi, gerilim tipi veya küme tipi baş ağrıları olan gebelerin tanısı genelde gebelik öncesinden konulmuş olur. Gebelikte ilk defa ortaya çıkan veya atipik baş ağrılarında gebeliğe bağlı hipertansiyon dışarıda bırakıldıktan sonra yarısının migren diğer kalanların ise gerilim ve küme tipi baş ağrıları olduğu görülmüştür. Migren baş ağrısı yüzde 70 tek taraflıdır. Yüzde 30 ise ya her iki ön lobta ya da başın tamamında yaygın olarak hissedilir. Rutin fizik aktivite ile artar, orta ve ağır şiddette başlar giderek şiddetlenir, zonklayıcıdır. Hasta karanlık sessiz, ortama kaçar. 4 ila 72 saat sürer. Bulantı kusma, ışığa duyarlılık, sese tahammülsüzlük, genellikle görsel öncü belirtiler olur bazen duyusal veya motor kayıpla birlikte olabilir. Gebelikte migreni olanların yüzde 60-70 inde ağrı sıklığında azalma izlenir. Ancak doğum sonrası dönemde artış izlenir. Migren ataklarının gebeliğe olumsuz bir etkisi olmaz.”
GERGİNLİK VE KÜME TİPİ AĞRININ FARKLILIKLARI
Gebelik öncesi tanı konan bir diğer ağrı grubu ise gerginlik ve küme tipi baş ağrısı oluşturuyor. Her iki türdeki ayırıcı noktalar konusunda Op. Dr. Tanju Demirören şu bilgileri verdi: “Gerginlik tipi ağrı çift taraflıdır. Baskı veya basınç hissi halinde artar ve azalır. Hasta aktiftir veya bazen dinlenmek ister. 30 dakika dan 7 güne dek sürebilir. Eşlik eden farklı bir belirti yoktur. Küme tipi ağrılar her zaman tek taraflıdır, genellikle göz veya şakakların etrafında başlar. Ağrı hızlıca başlar dakikalar içinde şiddetlenir, ağrı derin sürekli ızdırap veren patlayıcı tarzdadır. Hasta aktifdir, ağrı 15 dakika ile 3 saat arası sürer. Aynı tarafta gözde sulanma kızarıklık, burunda tıkanıklık, burun akıntısı, göz kapağında sarkma, gözbebeğinde küçülme, yorgunluk veya ajitasyon görülebilir.”
TEDAVİ AĞRI TİPİNE GÖRE ŞEKİLLENİYOR
Tedavi hakkında bilgi veren Op. Dr. Tanju Demirören, “Daha önce baş ağrısı hikayesi olmayan ani ve şiddetli başlayan baş ağrılarında klinik ayrımda nörolojik görüntüleme (MR) daha sık kullanılmalıdır. Baş ağrısı ile başvuran gebede gerekli laboratuvar ve klinik inceleme sonrası gebelik hipertansiyonu veya eklampsi (gebelik tansiyonuna bağlı kasılmalar ile giden tablo) riski uzaklaştırıldıktan sonra gebelikte kullanılabilen ilaçlar ile ağrı tipine göre tedavi düzenlenir” dedi.