İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Gülben Ergen ve tarafların avukatları katıldı. Şikayetçi Erhan Çelik ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada savunma yapan sanık Gülben Ergen, ”Ben namus cinayeti işleyenlere dedim. Bundan başka pay çıkaramaz, yani cinayet işleyenler bunu üstlenir. Emine Bulut cinayeti, kızının önünde işlenen bir kadın cinayeti olduğu için ben de üç çocuk annesi olduğum için topluma karşı hassasiyetimi gösterir tweet attım. Ayrıca katili işleyen kişinin fotosunu da paylaştım. Kadın şiddetini yaşamış birisi olarak hassasiyet gösterdim, kadın cinayeti işleyen katillere yönelik beyanda bulundum, ‘namussuzlar’ dedim. Benim şikayetçiyle bir sorunum yoktur. Benim müştekiyi toplum hafızasında hedef alarak onun üzerinden kötü yorum yapılması amaçlı söylediğim bir söz yoktur.” diye konuştu.
Duruşmada tarafların avukatları söz alarak, esasa ilişkin son savunma yaptı.
Şikayetçi Çelik’in avukatı, Ergen’in cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Ergen’in avukatı ise müvekkilinin müştekiye yönelik herhangi bir hakaret içeren ifadesinin olmadığı, davaya konu olan ifadelerin kadın cinayetlerine ilişkin olduğunu belirterek, müvekkilinin beraatini istedi.
Son sözleri sorulan Gülben Ergen, ”Sanık olarak yargılanmam bile bir mağduriyettir, suçsuzum, beraatimi isterim.” dedi. Ergen’in son sözlerini söylediği sırada duygulandığı görüldü.
Mahkemenin kararında, ceza hukukunda suç ve ceza içeren hükümlerin uygulanmasında kıyas yapılamayacağı, sanığın kadın cinayetini işleyen erkekle ilgili güncel yorumlarında namus diyerek kadın öldürme olgusuna karşı vicdani karşı koyma ifadelerini dile getirdiği belirtildi. Sanığın katılanın adını açıkça zikretmediği, “namus” diyerek cinayet işleyenleri açıkça hedef aldığı aktarılan kararda, sanık Ergen’in, kendisinin de şiddete maruz kaldığına ilişkin ifadelere yer vermesinin salt katılanı küçük düşürmeye yönelik bir suç kastı olarak değerlendirilemeyeceği vurgulandı.
Mahkeme, sanığın katılana zarar verme, hukuka aykırılık suç kastı bilinci içerisinde hakaret etmediği, kendisinin mağduriyetini dile getirmesinde de bir hukuksuzluk bulunmadığı, yorum yapanların meseleyi farklı boyuta taşımalarında da sanığın sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle Gülben Ergen’in beraatine karar verdi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, müşteki Erhan Çelik’in, 23 Eylül 2017’de sanık Gülben Ergen’in ikametine giderek şüpheliye ait araca zarar verdiği iddiasıyla yargılandığı bir dava kapsamında mahkum edildiği hatırlatılıyordu.
Müştekiyle sanığın kamuoyunda tanınan kişiler olması nedeniyle bu dava konusunun da kamuoyu tarafından bilindiği ve ulusal basında yer aldığı aktarılan iddianamede, 18 Ağustos 2019’da eski eşi tarafından vahşice öldürülen Emine Bulut cinayetinin basında yer almasının toplumsal infial uyandırdığı ve toplumda her kesim gibi Gülben Ergen’in de bu cinayetle ilgili Facebook hesabından paylaşımda bulunduğu ifade ediliyordu.
Ergen’in 23 Ağustos 2019 tarihli paylaşımında Erhan Çelik’i kastederek, “Konut dokunulmazlığını ihlal hafif gelir, ‘Ne var canım arabasını çizmişse.’ derler. Ama o kesici aletle saatlerce neden beklediğinin bir önemi yoktur. Gevşek gevşek gülümseyerek… Namus namus diye dilinden düşürmeyen namussuzlar.” şeklindeki sözler kullandığı kaydedilen iddianamede, Ergen’in müştekiye hakaret ettiğinin anlaşıldığı kaydediliyordu.
İddianamede Ergen’in sözlerinin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğu ve “hakaret” suçunun yasal unsurlarının oluştuğu belirtilerek, Gülben Ergen’in “alenen hakaret” suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
AA