Müslümanlarla kurduğu empati ve attığı somut adımlar ile tüm dünyanın dikkatini çekti. Ulusal bir kriz döneminde sergilediği şefkat, kararlı liderlik ve güçlü mesajları sosyal medyada en çok konuşulanlar arasına girdi. Uzmanlara göre Yeni Zelanda Başbakanı, popülizm çağında küresel norm haline gelmesinden ürkülen kutuplaştırıcı liderlik eğilimiyle tezat içinde, liderlik sözcüğünü yeniden tanımladı.
Müslüman göçmenleri hedef alan İslam karşıtı saldırı karşısında birleştirici tavrında netti. Başbakanın en çok konuşulan ve takdir edilen adımlarından biri, bir camiyi ziyaret ederek ortaya koyduğu dayanışma oldu. Saldırının ertesi günü başkent Wellington’daki Kilbirnie Camisi’ne gitti; yanına diğer partilerin de temsilcilerini almış, saygı gösterisi olarak başını örtmüştü.Yaşamını yitirenlerin akrabalarına gözyaşları içinde başsağlığı diledi, onlarla kucaklaştı…
PARLAMENTODA KUR’AN OKUNDU
Bu arada Christchurch kentindeki terör saldırılarının ardından toplanan meclisin ilk oturumunda hayatını kaybedenler için Kuran okundu. İmam Nizam ül Hak Thanvi tarafından okunan sureler, daha sonra Tahir Navaz tarafından İngilizceye çevrildi.
HAYAT NORMALE DÖNÜYOR
Bu arada Christchurch’de hayatın normale döndüğü gözlenirken, kurbanların tedavi edildiği hastane yakınındaki sokaklar dört günün ardından trafiğe açıldı.