Yatırımcısına böylece yüzde 27,2 kazandıran gram altın, 2016’nın ikinci yarısında da güvenli liman olmaya devam ediyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımına ilişkin beklentilerin eski kuvvetini kaybetmesinin yanı sıra 2016 yılına başlarken Çin kaynaklı risklerin piyasalarda yarattığı tedirginlik, Avrupa ve ABD ekonomilerindeki resesyon tehlikesi ve gerileyen petrol fiyatları dünya genelinde piyasalarda çalkantıya neden olurken, altın söz konusu endişe ortamından beslendi.
REKOR ÜSTÜNE REKOR
Yılın ilk yarısında rekor üstüne rekor kıran gram altın, Birleşik Krallık’ta yapılan referandumda seçmenlerin ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına (Brexit) karar vermesiyle 130 lirayı aşmıştı. 4 Ağustos’ta ise azalan risk iştahı ve yurt içinde açıklanan temmuz ayı enflasyon verisinin beklentileri aşmasının ardından TL üzerindeki baskının artmasıyla altının gram fiyatı 132,69’a yükselerek tarihi zirvesini görmüştü.
Gram altındaki bu yükseliş, Cumhuriyet altını fiyatını 880 liraya, yarım altın fiyatını 431 liraya, çeyrek altın fiyatını da 215 liraya çıkardı. Geçen yıl yatırımcısına yüzde 10 kaybettiren altının onsu da böylece yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 30 prim yaptı.
FED BELİRLEYİCİ OLACAK
Analistler, gram altında kısa vadede 130 ve 135 liranın önemli direnç, 127-121 lira seviyelerinin de destek olarak takip edileceğini dile getiriyor. Eylül ayının sonunda yapılacak ABD Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı ise piyasaların yön tayini açısından kritik önem taşıyor. Fed’in alacağı aksiyon, altının yön belirlemesinde önemli rol oynayacak. Analistler Fed’in son toplantısının ardından yayınlanan karar metninde yapılan değişikliklerin, eylülde faiz artırımını açık bir seçenek haline getirdiğini belirtiyor.
UZMANLAR TALEBİN ARTMASINI BEKLİYOR
Alan Yatırım Kıdemli Analisti Eda Önder Öztürk, 2015 yılının genelinde güçlü dolar hikayesinin piyasada baskın karakter olması nedeniyle zayıf seyrin görüldüğü altının kaderinin 2016 yılında tersine döndüğünü belirterek, ”2016 yılının başından bu yana doların sakin seyri, Fed’in faiz artırımına ilişkin yaratılan hikayenin geçtiğimiz senelerdeki kadar güçlü olmaması altının yükselişler için yolunu açtı”dedi.
Öztürk, her ne kadar 2016 yılı başında Çin kaynaklı endişeler piyasalarda yer edinmiş olsa da yılın ikinci çeyreğinden bu yana Çin ekonomisinin belirgin bir toparlanma içerisinde bulunduğunu anımsatarak, bu sebeple geçen sene Çin ekonomisi kaynaklı altın talebinde görülen daralmanın bu yıl toparlanma eğilimine gireceği kanaatinde olduğunu vurguladı. Halihazırda dünya genelinde altın talebine ilişkin takip edilen verilerin de bu durumu destekler nitelikte olduğunu belirten Öztürk, ”Altının halen yukarı yönlü manevra alanı söz konusu” ifadesini kullandı.