Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemik, ‘69. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası’ dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, halkı verem hastalığına karşı uyardı. Veremin, hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Kemik, veremin, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini koruduğuna işaret etti. “2014’TE DÜNYADA 1,5 MİLYON TÜBERKÜLOZDAN ÖLÜM OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR” Dünyada ve Türkiye’de veren vakalarına ilişkin rakamsal verileri paylaşan Kemik, “DSÖ Küresel Tüberküloz 2015 Raporu’na göre, dünya genelinde tüberküloz görülme oranı, sıklığı ve ölüm oranları düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. 2014 yılında dünya genelinde 9,6 milyon yeni vaka ve 1,5 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye genelinde 2005 yılında verem savaş dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı yaklaşık 21 bin iken, 2014 yılında vaka sayısı 13 bin 378’e düşmüştür” ifadelerini kullandı. Tüberküloz vakalarının, özellikle de bulaştırıcılığı en fazla olan yayma akciğer tüberkülozu vakalarının (balgamında verem mikrobu tespit edilmiş vakalar) başarı ile tedavi edilmesinin, tüberküloz kontrolünde en önemli noktalardan biri olduğunu vurgulayan Dr. Kemik, vereme yakalananların aileleri ve diğer temaslılarının da verem savaş dispanserlerine davet edilerek kontrol edildiklerini dile getirdi. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç verildiğini, hasta olduğu tespit edilenlerin ise tedavilerine başlandığını kaydeden Kemik, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: “Verem hastalığının genel belirtileri arasında halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi, çocuklarda kilo alamama, akciğer tüberkülozunda öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı şikayetleri görülebilmektedir.” “UZUN SÜREN ÖKSÜRÜKTE VEREMDEN ŞÜPHELENİLMELİ” İki-üç haftadan uzun süren öksürük görülmesi durumunda veremden şüphelenilmesi gerektiğinin altını çizen Kemik, “Bu tür şikayetleri olanların en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir. Çocukları veremden korumak için doğumdan 2 ay sonra BCG aşısı uygulanmaktadır. Verem aşısı Aile Sağlığı Merkezlerimiz ve Toplum Sağlığı Merkezlerimiz Verem Savaş Dispanseri Birimlerinde (VSD) ücretsiz olarak yapılmaktadır. Toplumu veremden korumanın en etkili yolu ise bulaştırıcı verem hastalarının erkenden bulunması ve tedavi edilmesidir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz ve dirençli verem hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır” dedi. Veremin hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydeden Dr. Kemik, veremden korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri de söyle sıraladı: “Erken tanı, doğru ve etkin tedavi ile hastalıktan korunmak mümkündür. Verem hastalığından korunmak ve sevdiklerimizi korumak için bazı kurallara dikkat etmemiz gerekir. Öksürürken mutlaka ağzınızı kapatınız. Kullandığınız mendilleri çöp kutusuna atınız. Ellerinizi sabunla yıkayınız. Bulunduğunuz ortamı havalandırmaya özen gösteriniz. Verem hastalığının belirtilerini hissettiğinizde en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Verem tedavisi gören bir kişi, ilaçlarını belirli bir süre düzenli olarak kullandığında hastalığın bulaştırıcılığı ortadan kalkar. Düzenli tedavi olmayan hastalar ilaca dirençli hale gelir ve hastalığı ilaca dirençli olarak bulaştırırlar.”