Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geleneksel hale getirdiği “Bayram namazında Sultanahmet’te buluşuyoruz” daveti kapsamında binlerce vatandaş seccadesini alarak bayram namazını kılmak için Sultanahmet Cami’sine geldi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in bayram namazı sonrası okuduğu duaya kadın, erkek, yaşlı, çocuk, engelli herkes ellerini semaya kaldırarak amin dedi.
Kardeşlik, dayanışma ve bayramlaşmanın önemine işaret eden Görmez, “Aziz kardeşlerim, bugün, birbirimizi cennet diye ağırladığımız, birbirimizi sevindirmek için ter döktüğümüz şu vakitler, şu bayram sabahı, tüm insanlığın geleceği için bir umuttur. Bugün, iyilik ümidi olmak üzere kıyama durduğumuz, kötülüğün tortularını yeryüzünden silmek için secdeye kapandığımız gündür. Bugün, kin ve nefretin sonunda yenileceğini, küfür ve nankörlüğün başından beri çirkin olduğunu birbirimizin gözlerinden okumaya geldiğimiz gündür. Bugün, aynı dinin, aynı inancın neşesinde yüreklerimizi birleştireceğimiz, kardeşliğimizi güçlendireceğimiz, kırgınlıklarımızı onaracağımız gündür.” ifadelerini kullandı.
“Bu bayramı da içimiz kan ağlayarak idrak etmekteyiz”
Görmez, İslam coğrafyasını zor günlerden geçtiğini dile getirerek bayramlaşmanın önemine vurgu yaptı.
Bayramlaşmanın kırgınlıkları ve küskünlükleri gidermek için fırsat olduğunu ifade eden Görmez, “Bugün, sevinç günümüzdür. Sevinmek ibadettir. Bugün en büyük sadaka sevinç taşımaktır. Bugün evlerden evlere, ülkelerden ülkelere, kıtalardan kıtalara sevgi, merhamet ve iyilik taşıyacağımız gündür. Muhterem kardeşlerim… Biliyorum, sevinçleriniz gölgelidir. Zira biz bayram yaparken İslam ümmeti acılar içinde kıvranmaktadır. Ne yazık ki, bu bayramı da içimiz kan ağlayarak idrak etmekteyiz. Biliyorum, kalplerimiz mahzundur. Zira biz bayram yaparken Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Kudüs’te, Gazze’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da, Arakan’da, Afrika’da bayramı bayram gibi yaşayamayan mazlum ve mağdur kardeşlerimiz var. Silahların gölgesinde hayat mücadelesi veren garib ve mahzun kardeşlerimiz var. Biliyorum, yüreklerimiz buruktur. Zira biz bayram yaparken, İslam diyarlarında yerlerinden yurtlarından edilmiş, ölüm korkusuyla evlerini terk etmiş insanlar, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, mülteciler ve kimsesizler var.” diye konuştu.
“Bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram edelim”
Görmez, İslam alemine düşen en büyük görevin tek vücut olmak ve bayramlaşmanın hakkını verebilmek olduğunu vurguladı.
Müslümanın bayramda üzerine düşen görevleri olduğuna dikkati çeken Görmez, şunları kaydetti: “İslam alemi olarak bize düşen, yüreklerimiz mahzun olsa da bayramımızın hakkını vermek ve onu mahzun göndermemektir. Kardeşlerim… Son olarak bu bayramda yapacaklarımızı unutmayalım. Bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram edelim. Bayramın sevincini ve coşkusunu içimizde hissedelim. Onun muştusunu gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım. Varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı, hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım. Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Yetimlerin, gariplerin, yaşlıların, mahkûmların ve kimsesizlerin tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım. Hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim.”
Görmez, hutbede okuduğu dua sonrası İstanbullularla bayramlaştı.