Türkiye’de ilk kez Bursa Teknik Üniversitesi’nde okutulmaya başlanan atlı okçuluğu öğrenen öğrenciler, zorlu mühendislik derslerinin stresini atıyor. Teknik üniversite olması nedeniyle matematik, robotik yazılım, fizik gibi ağır dersler alan öğrenciler, atlı okçuluk dersini sevdiğini söyledi. Mekatronik mühendisliği öğrencisi Furkan Çelen, “Bu ders, bize farklılık katıyor ve bu farklılık da bizleri rahatlatıyor” dedi.
Bursa Teknik Üniversitesi’nde, Türk tarihinde büyük öneme sahip atlı okçuluk, seçmeli ders olarak ilk kez verilmeye başlandı. Atlı okçuluk dersi veren Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültürel Miras Taşıyıcısı Orhan Parlağı, öğrencilere at binmeyi, ok atmayı, yay germeyi ve ok yapmayı öğretiyor. Teknik üniversite olması nedeniyle matematik, robotik yazılım, fizik gibi sayısal ağırlıklı dersler alan öğrenciler, atlı okçuluk ile hem spor yapıyor hem de stres atıyor.
‘BU DERS, NEFES ALMAMI SAĞLIYOR’
Bursa Teknik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği 2’nci sınıf öğrencisi Furkan Çelen, “Lisedeyken merak salmıştım. Bulunduğum çevrede yani Kırşehir’de pek yaygın değildi. ‘Ata sporları’ adı altında topluluk kurulmuştu. Onunla birlikte okçuluğa başladım daha sonra Orhan hocamla tanıştım. Atlı okçuluğa da onunla birlikte başladım. Hayvanla yapılan sporun ders olarak verilmesi, bence çok güzel. İki canlı bir arada spor yapmaya çalışıyor. İşi iki kat daha zor yapıyor. İnsanlara birden fazla işi tek seferde yapma becerisi sunabilir. El- göz koordinasyonunu artırabilir. Grup çalışmasına yönlendirebilir. Bu ders nefes almamı sağlıyor. Tamamen elektrik devreleri, matematik, fizik üzerine ders gördüğümüz için insanlar sıkılabiliyor. Farklılık katıyor ve bu farklılık bizleri biraz daha rahatlatıyor” diye konuştu.
‘ÖĞRENCİLERİN DERSLE İLGİLİ TALEPLERİ VARDI’
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültürel Miras Taşıyıcısı ve öğretim görevlisi Orhan Parlağı ise Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir sayesinde atlı okçuluğun seçmeli ders olarak kabul edildiğini söyledi. Parlağı, “Öğrencilerimizin bu dersle ilgili talepleri vardı. Günümüzde revaçta olan bir spor. Binicilik de işin içinde olduğu için çocuklar dersi seçtiler. Şu anda antrenmanlarımız devam ediyor. Hem binicilik hem at bilgisi hem okçulukla ilgili bilgiler veriyoruz. Sahamızda da antrenman yapıyoruz” dedi.
‘PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL OLARAK RAHATLIYORLAR’
At- insan ilişkisinin önemine değinen Parlağı, “Rahatlatıcı ve rehabilitasyonla ilgili güzel sonuçlar elde ediliyor. Atlı okçuluğu seçen öğrenciler, daha çok rahatlıyor. Sürekli sınıf ortamı öğrencileri boğuyor. Böyle bir sosyal ortamda, at üzerinde geziniyorlar, ok atıyorlar. Psikolojik ve fiziksel olarak rahatlıyorlar, spor yapıyorlar. Uzaktan güzel görünse de yorucu bir spor. Hem fiziki olarak güçleniyorlar hem de sosyalleşiyorlar” diye konuştu.
‘YARIŞLARA KATILACAĞIZ’
Öğrencilerin yavaş yavaş ata alıştığını dile getiren Orhan Parlağı, “Daha önce at binmemişler, ok atmamışlar. Yeni öğreniyorlar ama yetenekliler. Önümüzdeki yıllarda yarışmalara hazırlanacağız. Geleneksel Spor Dalları Federasyonu bünyesinde atlı okçuluk yarışmaları var. Uluslararası düzeyde de milli yarışmalar var. İnşallah önümüzdeki yıl yarışmalara da katılacağız. Üniversiteler bazında tek başınıza bir işi yapmanız bir şey ifade etmiyor. Bursa Teknik Üniversitesi güzel bir çalışma yaptı. Sivil hayatta spor kulüplerimiz var ama üniversite düzeyinde tekiz. İnşallah önümüzdeki yıl diğer üniversiteler de bu çalışmaya başlar ve üniversiteler arası yarışma düzenlenir” dedi.
ATLI OKÇULUK
Atlı okçulukta kullanılan başlıca ekipman arasında yay, ok, tirkeş (ok kabı) ve sadak (yay kabı) bulunur. Sporcuların tarihi referanslar esas alınarak hazırlanmış geleneksel kıyafetler ve teçhizat kullanmaları zorunludur. Sağda, solda, geride bulunan hedefler ile kabağa ok atılarak, yapılan atlı okçuluk oyun ve sporlarında hedeflerin merkezine doğru isabet, puanı artırmaktadır. Kabağı vurmak ise fazla puan ve alkış kazandırır. Gösterilerde ve oyunlarda kullanılan pek çok parkur mevcuttur. Bunlar arasında oku eğilerek yerden alma, iki hedef arası silah değiştirme gibi farklı uygulamalar da bulunur. Günümüzde spor müsabakalarında kabak atışının yanı sıra kullanılan ve dünya literatürüne ‘Türk Parkuru’ olarak kazandırılmaya çalışılan 120 metrelik parkurda 3 hedef bulunur. Atla dört nala girilen parkurda ilk olarak solda ileri doğru atış yapılan hedef, daha sonra yine solda geri doğru dönülerek atış yapılan hedef ve son olarak yana doğru atış yapılan hedef bulunmaktadır. Birinci ok gezlenmiş vaziyette at koşturup atılabilir; ancak daha sonraki okları tirkeşden ya da kuşaktan çekmek zorunludur.