Olay Gazetesi Bursa

Gazeteci Haydar Meriç cinayetinde FETÖ izi

Gazeteci Haydar Meriç'in, FETÖ elebaşısı Gülen'in özel hayatına ilişkin kitap yazacağını söylemesinden sonra öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada tutuklanan Ferhat Bayındır, hakimlik ifadesinde firar eden ağabeyini suçladı.

Gazeteci Haydar Meriç’in, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşısı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağını söylemesinden sonra kaçırılarak öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Er-Ah Uçuş Okulu Genel Koordinatörü Ferhat Bayındır, ağabeyinin cinayetle bağlantısı olduğunu savundu.

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Ferhat Bayındır, İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğince “Silahlı terör örgütüne üye olma”, “Tasarlayarak bir suçu gizlemek”, “Başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürme” suçlarından tutuklandı.

 

Bayındır, hakimlik ifadesinde, ortaokul ve lise yıllarında TARKİM Uçuş Okulunun sahibi olan ağabeyi İbrahim Faruk Bayındır’ın yönlendirmesiyle bir süre cemaatin okullarında eğitim gördüğünü, daha sonra buradan ayrılarak normal devlet okuluna devam ettiğini ve devlet üniversitesinde okuduğunu belirtti.

 

“Alışveriş için 5 kez ABD’ye gittim”

 

Üniversite yıllarında cemaat yurtlarıyla bağlantısının olmadığını ileri süren Ferhat Bayındır, 2010-2015 arasında 5 kez eşi ve arkadaşlarıyla turistik ziyaret ve alışveriş amacıyla ABD’ye gittiğini ifade etti.

 

ABD’ye gidişinin FETÖ ile alakalı olmadığını, orada herhangi bir kişiyle buluşmadığını ve görüşmediğini iddia eden Bayındır, hayatında “himmet” vermediğini ve verildiğine de şahit olmadığını savundu.

 

Ferhat Bayındır, ağabeyi İbrahim Faruk Bayındır’ın FETÖ’yle ilgili olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

 

“Son 4 yıldır yanında çalışmayı bıraktım ve sonra kendisinden uzaklaştığım için bu cemaatle bağlantısını devam ettirip ettirmediğini bilmiyorum. TARKİM şirketinde çalışırken ağabeyimin yanına, Floryalı iş adamları derneğinde çalıştığını bildiğim bir kişi gelip gidiyordu. Bu derneğin FETÖ ile bağlantılı olduğunu daha sonra polis tarafından basılınca öğrendim.”

 

Haydar Meriç cinayeti

 

Ferhat Bayındır, öldürülen gazeteci Haydar Meriç’in adını ilk defa çocukluk arkadaşı İ.A’dan duyduğunu belirterek, bu arkadaşına verdiği vınn hattını 2011 Mayıs ayında geri alıp, misafirlerinin geleceğini ve internet hattına ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine ağabeyine verdiğini söyledi.

 

Daha sonra bu hattı ağabeyinden geri alıp İ.A’ya verdiğini belirten Ferhat Bayındır, şunları anlattı:

 

“Ağabeyim bu hattı ne için kullandı, nerede kullandı, kime verdi bilmiyorum. Haydar Meriç’i tanımam, bilmem. öldürüldüğünü de İ.A’nın beni aramasıyla öğrendim. Öldürülmesi olayıyla ilgili herhangi bir bilgim ve ilgim yoktur. Ağabeyimin şirketi TARKİM uçuş okulunda çalıştığım dönemde, bir gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli televizyonda kaset skandalıyla ilgili açıklama yaptı. Bu açıklamadan bir süre sonra polis geldi ve iş yerinde arama yaptı. Bilgisayarlardan imaj aldı. Daha sonra ağabeyime giderek bu durumla bir ilgisi olup olmadığını sordum. Kendisi bu konuyu inkar etti. Haydar Meriç cinayetinde de adı geçtiğinden ben bu kaset skandalının da tesadüf olmadığını düşünüyorum. Bu iki konuyu birden düşününce ağabeyimin de FETÖ’yle bağlantısı olduğunu bildiğimden kaset olayında da rol almış olabileceğini ve Haydar Meriç’in öldürülmesinde rolü olduğunu düşünüyorum. Ağabeyimin evine gittiğimde böyle bir ciddi konuyu (kaset olayını) hemen kapatması, konuyla ilgilenmemesi dikkatimi çekmişti. Hatta bana bu hattı aldığımı söylemem durumunda, kendisinin polise vereceği ifadesinde benden hat aldığını hatırlamadığını söyleyeceğini, bu durumda benim sıkıntıya gireceğimi söyledi. Bu görüşmeden sonra ağabeyimin bu durum içerisinde olabileceğini düşündüm. Çünkü önemli bir konuyu geçiştirip beni korkutması beni şüphelendirmişti.”

 

Ağabeyinin arandığını ve yakalanamadığını öğrendiğini aktaran Faruk Bayındır, “Serbest kalmam halinde beni bu durumlara düşüren ve itibarımı zedeleyen, gözaltına alınmama sebep olmasından dolayı kendisinin yakalanması için elimden geleni yapacağım.” ifadelerini kullandı.

 

Cinayet

 

Gazeteci Haydar Meriç, Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından 31 Mayıs 2011’de Kırklareli’nde kaçırılmış, cesedi 18 Haziran 2011’de Düzce Akçakoca açıklarında bulunmuştu.

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, Meriç’in düzmece bir raporla sol terör örgütü mensubu olarak dinlenilmesi, kaçırılıp öldürülmesi ve sonrasında delillerin karartılması iddiasına ilişkin soruşturma başlatılmıştı.

 

Soruşturma çerçevesinde, Meriç’in cinayeti ve Kırklareli’nde üst düzey bürokrat, siyasetçi, STK temsilcilerinin usulsüz dinlenmesine yönelik İstanbul merkezli 22 ilde FETÖ/PDY’ye yönelik haziranda düzenlenen operasyon düzenlenmiş, gözaltına alınan 30 kişiden 9’u tutuklanmıştı.