Uzun bir süre hastanede gözetim altında kalarak tedavi olmuştu…
114
Yaklaşık iki yıl önce evinin banyosunda düşerek kaburgasını zedeleyen Mehmet Ali Erbil, tedavi altına alındığı hastanede zor dönemlerden geçmişti. Yaralandıktan sonra kaçış sendromu adı verilen hastalığı nüksettiği açıklanan Mehmet Ali Erbil, uzun bir süre hastanede gözetim altında kalarak tedavi olmuştu.
214
Ünlü şovmen, Gain’de Jülide Ateş’in sunduğu 40 programına katıldı. Mehmet Ali Erbil, çocukluk yıllarını anlatırken izleyenleri duygulandırdı. Çocukluğunda yaşadığı zor dönemleri anlatan Erbil, annesini sevemediğini anlatırken gözyaşlarına boğuldu.
314
Jülide Ateş’in, “Anne ve babanıza hala öfkeli misiniz?” sorusu karşısında yaşadıklarını ilk defa anlatan Erbil şu ifadeleri kullandı:
“14 yaşıma geldiğimde, üvey baba beni ergen döneme girdiğim için evde istemedi. Annem de çaresiz kaldı, çok sevdiği için saygı duyuyorum, bize sahip çıkamadı. Film gibi, üvey annem de abimi istemedi. Dediler ki bunlara bir yatılı okul bulalım, en yakını baba sanatçı ya, konservatuar olur. İkimizi de konservatuar sınavlarına soktular, ben 14 abim 17 yaşındaydı. Beni üstün yetenek olarak 14 yaşında konservatuara aldılar, ilk öğrenciyimdir. Ağabeyim kazanamadı. Ben yatılı okula girmiş oldum ve annem Ankara’da ben de Ankara’da okuyorum. Yine ilişkimiz hiç normal değil” dedi.
414
Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğulan Mehmet Ali Erbil, “En acısı, hiç unutamadığım, kirli çamaşırlarımı anneme yıkatmıyordu üvey babam. Komşumuz vardı ben komşumuza deterjan alırdım, komşumuz yıkardı benim çamaşırlarımı. Yatakhaneye gelirdim gece ağlardım, ‘Allah’ım ben hiç böyle olmayacağım ben hiç ayrılmayacağım, hiçbir zaman karımla ayrılmayacağım, böyle çocuklarım olmayacak benim’ derdim.”
514
“Ama hiç dediğim olmadı, dünya istediğin gibi sürmüyor. Bu arayıştan, bu sevgisizlikten dört tane eşimden de ayrıldım, annemi sevemedim sonra. Bu benim hatam değil. Sevemedim annemi, içimden öyle şeyler boşaldı gitti ki, sevemedim asla. Bizi üvey babaya ezdirdiği için” dedi.
614
Serdar Ortaç ile dostluğunun hiç bozulmadığını söyleyen Erbil sözlerine şöyle devam etti; “Ama biz ona çok tavsiyelerde bulunduk, şunu bırak artık dedik, nedir yani kazanacağın? Ne kazanabilirsin? Kaybettiklerine bak önce bir ya! Neler kaybetti benim canım arkadaşım, neler kaybettiğini biz çok iyi biliyoruz! O kadar bağımlı oldu ki bir türlü kopamadı! O da öyle deşarj oluyor. Besteyi oradan etkilenerek yapabiliyor diyelim..”
714
“Bütün telif haklarını sattı, buraya kadar geldi durum! Hayatının garantisiydi, emekli maaşıydı, telif haklarını satmak ne demek ya? Ne için sattığını biliyor musunuz? Evinde kumar oynamak için sattı! Ben çok yakın arkadaşıyım, bunu benden iyi kimse bilemez! Şimdi şarkıları nerede çalınsa, parası sattığı adama gidiyor! O parayı aldı kumarda bitirdi! O bizden vazgeçmez, biz de ondan vazgeçmeyiz ama vazgeçemiyoruz kumardan!”
814
“Yine oynayabilirim, hepsinin hayatını garanti etmişim ama… Öyle arkadaşlarım var ki, evlerine dev ekran kurup kumar oynuyorlar, ama böyle bir huyum yok, Allah beni ne uyuşturucuya ne kumara bağımlı yapmadı, hiçbir şeye bağımlı olmadım!”
914
Ünlü şovmen hastalık dönemiyle ilgili şunları söyledi; “9 ay hastanede kaldım, 6 ayı yoğun bakımdaydı, kız kardeşim başımdaydı, duyuyordum, ‘kurtulma şansı yok’ diyorlardı, profesör kız kardeşim… 24 saat kızım başımdaydı, normalde su içmem, kız kardeşim başımda damla damla su veriyordu.”
1014
“Burnumu bile hemşireler kaşıyordu. Kız kardeşime ‘bitkisel hayata girersem fişimi çek, yaşamak istemiyorum, yaşayamam, bütün Türkiye beni severken, izlemişken, benim fişimi çek, bu benim sözüm ne olur’ dedim.”
1114
“Abi hiç merak etme dedi, kabullendi gibiydi nerdeyse… Bitkisel hayata girme riskim vardı, her gün üç ameliyat oluyordum; kaburgalarım bir gün akciğerime batıyordu, bir gün böbreğimi kaybediyordum, bir gün pankreasımı kaybediyordum… Direnç vardı vücudumda, her gün kan akıyordu, görmedim, Allah büyük, bana göstermedi. Kızım ve doktorum görüyordu.
1214
Tanık olmadım bütün bunlara, şanslıyım, yine de şanslıyım. Allah çok büyük, dualarla… Damadım başucuma geliyordu, dua okuyordu, bilmediğim duaları tekrar ediyordum, o dualarla, sevenlerimin dualarıyla, muska getiriyorlardı, tesbih getiriyorlardı… O dönemi çok geçirdim. Normal insan iki hafta yatakta yatsa, yürüme problemi oluyor, kaslarını kaybediyor, ben 9 ay yattım yatakta. Bu hayat benim için ikinci bir hayat. Allah beni sevenlerime, çocuklarıma bağışladı.”
1314
Ünlü şovmen geçmiş yıllardaki olayı şöyle anlattı; “Don indirme olayı diyorlar… Rutin olarak her gün yaptığımız bir şeydi… Casting olarak paralı alarak gelen seyirciden insanları çıkarıp diziyordum, pantolonlarını indiriyordum altlarından uzun don çıkıyordu, kiminin pijama çıkıyordu, yazın sıcağında yünlü don çıkıyordu, millet geberiyordu gülmekten; bunu her gün yapıyordum. Arkadaki ekip de donları sıkı sıkı bağlıyordu, pantolon inince donları kalıyordu. Yine bir gün canlı çekimdeyiz, yine indiriyorum indiriyorum, bir tanesi tumanını bağlamamış, her şeyi indi! Her şey göründü!”
1414
“Yönetmen de dur dur dur oraya zoom yap! Şimdi bunda benim suçum ne kadar siz söyleyin! Allah aşkına! Avrupa yasasına göre bunda sorumlu prodüktör ve kanalmış. Mahkemede hiç ceza almadım, ama bence benim suçum yok, o kadar kişi boşuna mı çalışıyor, sıkı sıkı bağlayıp kontrol ediyorlar… Kanala ceza geldi.” (CNNTÜRK)