Ümitcan Uygun, bu kez de Esra Hankulu’nun ölümüyle ilgili gözaltına alındı…
114
Ankara’da, Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen’in (21) ölümüyle ilgili hakkında soruşturma sürerken, uyuşturucu kullanmayı özendirme suçundan tutuklanan ve cezaevinden 17 gün önce tahliye edilen Ümitcan Uygun, bu kez de Esra Hankulu’nun şüpheli ölümüyle ilgili gözaltına alındı. Sema Esen’in babası Mehmet Esen, “Ben bunu hapisten çıkarmayın demedim mi? Daha kaç tane can yakacaklar?” diyerek olaya tepki gösterdi.
214
Uygun’un annesi Gülay Uygun da, geçen sene, Ankara Keçiören’de bir akrabasının evine yakın dağlık alanda başından silahla vurulmuş halde bulunmuştu. Gülay Uygun’un ölümü şüpheli bulunmuştu.
314
Mamak ilçesine bağlı Akdere Mahallesi’nde yaşayan Esra Hankulu (25), 18 yaşındaki Furkan G. ve 20 yaşındaki Dilan C.’yi arayarak psikolojisinin iyi olmadığını, babasının mezarına gitmek istediğini söyledi. Daha sonra genç kadın, arkadaşlarıyla beraber tek başına yaşadığı eve geçti.
414
Hankulu, burada Ümitcan Uygun ve arkadaşlarıyla bir araya geldi. Yapılan kamera incelemeleri sonucu, Uygun’un gecenin ilerleyen saatlerinde evden ayrıldığı belirlendi. Furkan G. ile Dilan C. ertesi gün saat 15.00’de, odasına girdikleri Esra Hankulu’yu hareketsiz halde buldu. Genç kadının ağzından kan geldiğini gören ikili, sağlık ekiplerine ihbarda bulundu.
514
TELEFONU BULUNAMADI…
Yapılan ilk incelemede genç kadının vücudunda bıçak, ateşli silahla yaralanma ya da darp izine rastlanmadığı öğrenildi. Hankulu’nun yanında cep telefonunun da bulunamadığı öğrenildi. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Uygun’un yanı sıra olay günü aynı evde bulunan Furkan G. ile Dilan C. de gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan açıklamada, Hankulu’nun ölümünün 3 Ağustos’ta bildirilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı, aynı gün olay yerinde adli inceleme ve araştırma yapıldığı, cesedin otopsi için Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne sevk edildiği, olay günü evde bulunan Ümitcan Uygun ile diğer iki şüpheliye gözaltı işlemi yapıldığı kaydedildi.
614
Açıklamada, “Soruşturmanın bulunduğu aşama, şüpheli sayısı dikkate alınarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca 04/08/2021 tarihinde şüpheliler F.G., D.C. ve Ü.U.’nun (Ümitcan Uygun) gözaltı süresinin bir gün süreyle uzatılmasına karar vermiştir” denildi. Ümitcan Uygun ve diğer 2 zanlı hakkında, “uyuşturucu temini” ve “fuhuşa aracılık yapma” yönünden de inceleme yapıldığı öğrenildi.
714
ACİL TIP TEKNİKERİ…
Öte yandan ailenin tek kızı olan Esra Hankulu’nun acil tıp teknikeri olduğu; ancak ataması yapılmadığı ve bir süredir de işsiz olduğu bildirildi.
814
‘HAPİSTEN ÇIKARMAYIN DEDİM’
Sema Esen’in Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaşayan babası Mehmet Esen, Ümitcan Uygun ile gündeme gelen ikinci bir kadın cinayetine tepki gösterdi. Esen, “Ümitcan Uygun’u hapisten çıkardınız. Elin çocuğunu öldürmüş. Ben bunu hapisten çıkarmayın demedim mi? Gördünüz mü? Elin ciğerini yaktı. Benim de ciğerimi yaktı. Adaletin böyle mi olması gerekiyor? Adalete sahip çıkın. Bu seri katilleri ne zaman yakalayacaksınız? Daha kaç tane can yakacaklar? Bunlar benim canımı yaktıktan sonra bir tane daha can yaktılar” diye konuştu.
914
‘KENDİ HALİNDE BİR KIZDI’
Esra Hankulu’nun komşusu Enver Gündüz, “Yaklaşık 1 sene önce buraya taşındılar. Annesiyle beraber yaşıyorlardı. Bir süre önce annesi başka yere taşındı. Binaya girip çıkarken sohbet ederdik. Olaydan önceki akşam da bir kız arkadaşıyla eve geldi. Erkek yoktu yanlarında, demek ki daha sonradan geldi onlar. Daha önce hiç böyle bir olay yaşanmadı burada. Kız da sakin ve efendi biriydi. Kendi halinde yaşıyordu ve kimseye bir zararı yoktu” dedi.
1014
VÜCUDUNDA DARP VE SİLAH YARASI İZİ YOK…
Şüpheli şekilde hayatını kaybeden 25 yaşındaki Esra Hankulu’nun ön otopsi raporu tamamlanırken, alınan örnekler kesin ölüm sebebinin belirlenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Hankulu’nun ön otopsi raporunda, beyin zarında travmatik olmayan kanama ve akciğerlerde iltihaplanma tespit edildi. Bu bulguların haricinde vücutta herhangi bir darp, cebir, kesici, delici alet izi ve ateşli silah yarasına rastlanmadı. Herhangi bir zehirlenme durumuna yönelik alınan bulgular, toksikolojik inceleme amacıyla Kimya İhtisas Laboratuvarı’na gönderildi.
1114
POTANSİYEL KATİLLERE YOL GÖSTERİLMEMELİ…
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Kadın Gazeteciler Komisyonu, artan kadın cinayetlerine ve medyada kadın cinayeti haberlerinde kullanılan yazım dilindeki sorunlara dikkat çekti.
1214
TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu’nun yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun verdiği bilgiye göre, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından son dört ayda yaklaşık 120 kadın katledildi. TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu olarak her fırsatta İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkılması gerektiğini hatırlatarak, insan hakları ve kadın haklarının etkin şekilde korunması açısından sözleşmeden çekilme kararına itiraz ettiğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
1314
Sudan bahanelerle hemen her gün bir kadın cinayetinin işlendiği ülkemizde, medyadaki bazı yayınlarda yer alan sorunlu ifadeleri de üzüntüyle karşılıyoruz. Bunun en olumsuz örneklerini son olarak Azra Gülendam Haytaoğlu cinayetinde gördük. Haytaoğlu’nun Mustafa Murat Ayhan tarafından katledilmesiyle ilgili haberlerin birçoğunda şiddet pornografisinin üretildiğine tanıklık ettik.
1414
Medyanın, cinayet işleyen erkeği türlü mazeret ve gerekçelerle koruyan dili ve haberlerde katilin cinayet işleme konusundaki iştahını ve potansiyel katillere yol gösterecek, özendirecek biçimde aktarılması sorunlu bir yaklaşımdır. Haberin detayları verilirken cinayet sırasında kullanılan testere, bıçak gibi aletlerle vahşetin nasıl işlendiğine dair ayrıntıların ön plana çıkarılması, failin mazerete dayalı söylem ve iddiaları, şiddetin pornografisini üretiyor. Haberde bu tip ayrıntılardan kaçınılmalı, potansiyel katillere yol göstermemek adına kadın cinayeti haberlerinde şiddetin pornografisinden vazgeçilmelidir.” (Milliyet)