İki aşığın sırra kadem bastığı saklı cennet Aşıklar Şelalesi…
İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan ‘Aşıklar Şelalesi’ mavi ve yeşilin buluştuğu etkileyici güzelliğiyle ziyaretçilerine doyumsuz anlar yaşatıyor…
110
Adını iki sevgilinin hüzünlü aşk hikayesinden alan şelale, Ege’nin kalbinde gizli hazine gibi saklanıyor. Nebiler köyünde bulunan saklı cennet Aşıklar Şelalesi, tabloları aratmayan eşsiz ve doğal güzelliğiyle görenleri hayran bırakıyor. Üç farklı şelalenin bulunduğu yaklaşık 1300 metrekarelik bölgede, tatilciler ‘Saklı Mağara’, ‘Ağlayan Mağara’ ve ‘İkiz Mağara’yı aşarak, üstlerine sarı ve kırmızı boyalar sürülmüş taşları takip edip diğer şelaleye ulaşıyor.
210
Macera dolu yolculukta pek çok bitki ve hayvan türüyle de karşılaşanlar, doğanın eşsiz güzelliğinin tadını çıkarıyor.
Şelaleye gelenler büyülü manzaranın keyfini sürerek, nehrin içindeki banklarda ayaklarını buz gibi suda serinletirken, koronavirüs tedbirlerine uyarak, kalabalık tatil beldelerine kıyasla daha izole bir tatilin keyfini sürüyor.
310
Doğa tutkunlarının yanı sıra fotoğraf meraklılarını da cezbeden şelaleye gelenler, gördükleri doğal güzelliği ölümsüzleştiriyor. Aynı zamanda ziyaretçiler, yürüyüş ve piknik yapıp, bölgede bulunan tesiste vakit geçirerek zamanı en iyi şekilde değerlendiriyor.
410
Şelaledeki tesisin işletmeciliğini yapan Nezir Bayhan, “Burada 10 tane şelale, 6 tane mağara, 6 zindan, birkaç tane değirmen ve ne amaçla yapıldığını bilmediğimiz mezarlar var. Burada piknik alanları var. Gökyüzü ağaçlarla kaplı ve güneş yere düşmez. Kuzey Ege Otoyolu’nun açılmasıyla birlikte İzmir merkezine olan uzaklık 1 saate kadar düştü”.
510
“Özellikle pazar günleri çok yoğun geçiyor. Hafta içi ise ortalama 150- 200 araba geliyor. Buranın tarihine baktığımızda, denizden uzak bir yaşam alanı olduğunu görüyoruz. Deniz kenarında ikamet etmek tehlikeli görülüyordu. Vadide ağaçların altında saklanıyorlardı. Ağaçlar yakacak olarak kullanılıyordu. Rivayete göre burada bir padişah yaşarmış.”
610
“Padişahın kızı Yörük Ali’ye aşık olmuş. Her gün çam ağacının dibinde buluşurlarmış. Padişah bunu duyunca Ali’yi öldürmeye karar vermiş. Askerleriyle birlikte Ali’yi öldürmeye gelmiş. O anda çam ikiye bölünmüş ve iki aşığı içine almış. Bu yüzden burası ‘Aşıklar Şelalesi’ diye anılır. Daha sonra padişah bir mağaraya giderek ağlamış. Bu mağaraya da köylüler ‘Ağlayan Mağara’ olarak isim takmışlar” dedi.
710
Şelalede ailesiyle birlikte vakit geçiren Gülser Aktürk, “Şelaleye daha önce de geldim ve çok beğendim. Pandemi dolayısıyla biraz korkarak geldik ama maskelerimizi taktık, dikkat ediyoruz. Yapacak bir şey yok. Mükemmel bir yer, bu yüzden ikinci defa geliyoruz. Vakalar arttığı için bir daha fırsat bulamayabiliriz, diye düşündük” diye konuştu.
810
“Vatandaşlardan Mehmet Aslan, “Ailem daha önce buraya gelmiş ama ben ilk kez geliyorum. Burası herkesin gelebileceği bir yer. Ben Ankara’da çalışıyorum ve sürekli hareketli bir ortamdayım. Burası insanı gerçekten rahatlatıyor. Pandemi yüzünden endişeliyim ve siperlikle geziyorum” dedi.
910
Manisa’dan ailesiyle birlikte şelaleye gelen Özcan Aslan, “Hanımla ikimiz su, orman ve yeşilliği çok seviyoruz. Buraya dördüncü gelişimiz. İlk defa bu kadar kalabalık görüyorum. Çevre düzenine biraz daha özen gösterilebilir. Vatandaşlar çöplerini bırakıyor.”
1010
“Bu doğal güzelliğin kirlenmesinden rahatsız oluyorum” diye konuştu.Şelalede yüzen vatandaşlardan Serdar Seçkiner, “Çok doğal bir ortam, bakir bir ortam. Merdivenleri indikten sonra suya girmek zorunda kaldım. Su bana göre sıcaktı, hamam gibiydi” dedi. HABERLER.COM